Türkiye'de küçükbaş hayvan yetiştiriciliğinin önemli merkezlerinden Erzincan'da meraya otlamaya götürülen koyunların, yeni doğan ve yem yeme alışkanlığı kazanmaları için ayrı yerde tutulan kuzularla buluşma anı, renkli görüntüler oluşturuyor.
Kentte her yıl şubatın ortasında başlayan ve nisana kadar devam eden kuzu doğumlarında yetiştiriciler, tatlı bir telaş yaşıyor.
Günün neredeyse tamamını doğum yapan ya da yapmak üzere koyunları ile yeni doğan kuzuların yanında geçiren üreticilerin ağılları, dünyaya yeni gelen hayvanların sesleriyle şenleniyor.
Doğumundan bir süre sonra kuzuları ot ve saman gibi yemleri yemeye alıştırmak için annelerinden ayrı ağıllarda barındıran yetiştiriciler, koyunları ise meraya otlamaya götürüyor.
Koyunların köye yaklaşmasıyla birbirlerinin sesini duyan anne ve yavruları arasında tatlı bir heyecan yaşanırken, ağıl kapılarının açılmasıyla yüzlerce kuzu süt emmek için sürüye doğru koşuyor.
Kuzuların meradan dönen anneleriyle dakikalar içinde buluşma anı, aralarındaki bağı anlatan duygusal görüntülere sahne oluyor.
Kokularından ve sesinden tanıdıkları annelerini bulunca hemen emmeye başlayan kuzuların bu buluşması, yaz dönemine kadar sürüyor.
Koyun ile kuzusunun, yüzlerce hayvanın bulunduğu sürüde dakikalar içinde birbirini bulması görenlerin dikkatini çekiyor.
- "Koyun kuzusunu sesinden, kokusundan tanıyor"
Munzur Dağı eteklerindeki Pınarönü köyünde ailesiyle çiftçilik yapan 43 yaşındaki Ali Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yıl ağılındaki 470 koyundan 350 kuzu elde ettiklerini söyledi.
Çocukluğundan beri koyunculuk yaptığını belirten Çelik, "Babamdan kalma bu işi çocukluğumdan beri yapıyorum. Koyunlarımızın ırkı akkaraman ve yılda bir defa doğum yapıyor. Bu yıl da hayvanlarımız sağ salim doğurdu. Yeni doğan kuzularımızı 3 ay gibi bir süreyle sabah, akşam annelerine emzirtiyoruz. Bu hayvanların sağlıklı ve kaliteli olması annelerinden emdikleri sütten kaynaklanıyor." diye konuştu.
Çelik, "Koyunun kuzuyla buluşması Allah'ın bir hikmeti. Hayvan kendi kuzusunu sesinden, kokusundan ve hareketlerinden tanıyor. Koyunlarımıza gözümüz gibi bakıyoruz. Hayvanın sağlıklı olması, kuzunun da sağlıklı olması demek. Dolayısıyla bu durum ürettiğimiz tulum peynirinin de kaliteli olması anlamına geliyor." ifadelerini kullandı.
Ağılındaki hayvanları baharın gelmesiyle meralara çıkardıklarını dile getiren Çelik, şunları kaydetti:
"Burada hayvanlarımızın ihtiyaç ve hazırlıklarını tamamladıktan sonra yaylalarımıza taşınacağız. Hayvancılık zor meslek. Buna rağmen günümüz koşullarında bu işi daha iyi yapmaya çalışıyoruz. Koyun sütünü 'şir' olarak bilinen doğal peynir mayasıyla işleyerek sofralara kaliteli tulum peynirini sunmak için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye ve kentimizin beyaz altını, Erzincan tulum peyniridir."
