Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de Libya'yla yaptığı anlaşma sonrası tüm dengeleri değiştirdi. Egemen güçler bu kez yüzyıl sonra yeniden Yunanistan'ı aparat olarak kullanarak Türkiye'ye karşı saldırtmaya başladı. Bu durum Akdeniz'de suların ısınmasına iki devletin sık sık karşı karşıya kalmasına sebep oldu.

Kurtuluş Savaşı'nın ardından 100 yıl sonra dünyanın egemen güçleri yeniden Yunanistan kartını oynamaya başladı. Türkiye'nin Akdeniz'de tüm dengeleri bozmasının ardından Yunanistan ABD, İsrail ve Batı'nın emriyle Türkiye'ye karşı haddini aşan işler yapmaya başladı. Haber7.com olarak bizlerde konunun uzmanlarına ve siyasetçilere bu durumu ve sonuçlarını sorduk.

Güvenlik ve Strateji Uzmanı Abdullah Ağar:

Temel sorun şurada: Yunanistan, Güney Kıbrıs Türkiye’yle karşı karşıya kaldığı ötekileştirme, yalnızlaştırma operasyonundan fırsatçılık yaparak kendilerine pay biçiyorlar. Bunu yaparken de tek başına yapmıyorlar. Bu Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesiminin gibi gözükse de  aslında bunların Proxy olarak kullanılması olayıdır. Bu iki devlet üzerinden Doğu Akdeniz’deki planlarını uygulamaktadırlar. AB ülkeleri var, Mısır ve İsrail var. Bir de bunlarla iş yapan Körfez Arapları var.

"YUNANİSTAN SADECE KULLANIŞLI BİR DEVLET"

Sadece bu Yunanistan’ın şımarıklığı kendisinden kaynaklı değil. Bir diğer taraftan da uluslararası hukuku kendi çıkarları adına kullanacak partnerleri var.  Özellikle Doğu Akdeniz’deki durumlarla ilgili çalışma 1990’lara dayanır.

Burada çok boyutlu bir fotoğraf ortaya çıkar. Yunanistan’ın bu tavrı aynı Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’nun işgalinde olduğu gibi Proxy bir devlet olarak karşımıza çıkıyor.  Burada vekil devlet olarak Yunanistan kullanılıyor.

"BU İŞİN SONU SAVAŞA KADAR GİDER"

Burada ne iş nereye gider? Çatışmaya, iki devlet arasındaki savaşa kadar gider. Türkiye’nin boğulmaya çalışıldığı bir fotoğraf var. Türkiye bunu kabul edebilir mi? Türkiye kimseden bir şey talep etmiyor. Kimsenin toprağında gözü yok. Ama diğerlerinin var. Şu anda Türkiye’yi hem karadan hem denizden abluka altına almaya çalışıyorlar. Yunan pilotunun gemimizin radarlarını kitlemesi, Yunan komutanın  ve siyasilerinin açıklamaları yeteri kadar ortamı germiş durumda. Yunanistan şunu bilmeli: Bu işten kendileri çok zararlı çıkar.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek

 ABD, Batı Asya ülkelerinin direnişi sonucu Suriye’nin ve Irak’ın kuzeyinde yenildi.

Irak’ın direnişi, Suriye’nin 2011’den bu yana devam eden kararlı mücadelesi, Batı Asya ülkelerinin ABD’nin Barzanistan’daki referandum girişimini bozguna uğratmaları, Astana Süreci’nde biraraya gelen Türkiye + Rusya + İran birlikteliği, Türkiye’nin en son Barışpınarı Harekâtıyla taçlanan teröre karşı mücadelesi ve Soçi Mutabakatı Batı Asya’daki dengeleri değiştirdi. Türkiye ile ABD arasındaki çelişmelerin odağı Suriye ve Irak’ın kuzeyinden Doğu Akdeniz’e kaydı.

TEVRAT'TAKİ İNTİKAM HİKAYESİ

Doğu Akdeniz’de ABD + İsrail + Yunanistan + Güney Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye’yi açıkça hedef alan ortak askerî tatbikatlar yapıyor. Bu tatbikatların isimleri intikam içerikli. Noble Dina, Tevrat’taki intikam hikâyesi. Nemesis ise, Yunanların İntikam Tanrıçasının adı.

İSRAİL VE ABD TÜRKİYE'DEN İNTİKAM ALIYOR

Tevrat'a göre Dina, Hz. Yakup'un kızı. Kenan prensi Şekem, Dina'yı kaçırıp ırzına geçiyor. Bunun üzerine Dina'nın ağabeyleri Şimon ve Levi, Şekem’i öldürerek kız kardeşlerinin intikamını alıyorlar. Tatbikatın senaryosuna göre, ırzına geçilen Kıbrıs’ın ağabeyleri olan ABD ve İsrail Türkiye’den intikam alıyor.

"SAVAŞ TEHLİKESİ KAPIDA"

Türkiye’nin askerî gücü, Emekli Amiral arkadaşlarımdan aldığım bilgilere göre, Doğu Akdeniz ve Ege’deki Mavi Vatanımızı koruyacak yetenekte. Ancak karşımızda ABD ve İsrail’in bulunması, Yunanistan’a cüret kazandırıyor.

Türkiye’nin Libya’dan sonra Suriye ve Mısır’la da anlaşması, çok önemli. Böylece Doğu Akdeniz’de Rusya’dan İran ve Çin’e kadar uzanan ittifak birikimimizi değerlendirecek bir atakta bulunmuş olacağız. Türkiye, bunu yapmakta gecikirse, düşmana fırsat vermiş olur. O zaman savaş tehlikesi gündeme gelebilir.

"ÇİN, DOĞU AKDENİZ'DE DENGENİN DEĞİŞMESİNİ İSTEMEZ"

Doğu Akdeniz’e yapacağımız ittifak yığınağı savaşı önler. Bu açıdan Türkiye’nin geniş olanakları var. ABD, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’e egemen olursa, İran-Arap Körfezi üzerindeki tehdidini ağırlaştırır. Hem İran ve Rusya hem de enerji kaynaklarının yüzde 60’ı Hürmüz Boğazından geçen Çin, Doğu Akdeniz’de ABD’ye karşı Türkiye’nin yanında konumlanırlar. Çin, Pire limanında barışı korumak için de Doğu Akdeniz’de dengenin değişmesini istemez. Türkiye, bütün bu koşullardan yararlanmak durumundadır. Suriye ile işbirliği anahtar değerindedir. Savaşı önlemek Türkiye’nin elindedir.

Güvenlik ve Strateji Uzmanı İbrahim Keleş

Yunanistan deyince akıllara şunun gelmesi lazım: Avrupa’nın şımarık çocuğu. Bu şımarıklığın arka planında tarihinden kaynaklanan ve Avrupa’nın asil milleti olarak değerlendirmesi var. Biz Yunanistan’la ilk kez böyle bir şey yaşamıyoruz. İstiklal Harbi’nde Polatlı’ya kadar geldiler. Mora Gemisi vardı. Petrol arama meselesi yüzünden savaşa ramak kalmıştı. Yunanistan’ın ne ekonomisi ne de askeri güç olarak Türkiye’yle başa edebilecek güçte değil. Yunanistan’ı kışkırtanların başında ABD geliyor. Yanında İspanya ve İtalya var. Özellikle Yunan kanallarında yapılan değerlendirmelerde Türkiye’nin askeri gücünü kendileri de itiraf ediyor. Geçmişte bizim de yaptığımız hatalar yüzünden Akdeniz’i Yunanistan’a bıraktık. İstanbul’dan çıkıp İzmir’e giden bir yıolcu gemisi kıvrıla kıvrıla gitmek zorunda kalıyor. 12 Ada’nın hediye edilmesini şimdi faturasını ödüyoruz. Meis adası var. Antalya’nın 2.5 km uzağında. Yunanistan’a 1000 km.

MAVİ VATANA SAHİP ÇIKMALIYIZ

Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum kesiminin tavrı dışarıdan aldıkları güçten kaynaklı. Biz bu mavi vatanı korumak zorundayız. 4060 km bu Akdeniz’de çok ciddi bir bölge. Buraya sahip çıkmalıyız.

KAYNAK: HABER7

 

Yorumlar 0 Yorum Var