ABD'de yapay zekânın karar verme yeteneği üzerine çalışan ve İstinye Üniversitesi'nde misafir öğretim üyesi olarak görev yapan Sam Green, üniversitenin öğretim üyeleri ve öğrencilerine 'Tıbbi Yapay Zekâda Derin Öğrenme' başlıklı seminer verdi. İstinye Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin Kaya Koç, yapay zekanın hastalıkların teşhis ve tedavisini kolaylaştıracağını söyledi.
İstinye Üniversitesi'nde yapay zekâ ve tıp arasındaki etkileşim alanlarında proje geliştirmek, araştırma ve uygulama çalışmaları yapmak, araştırma sonuçlarını lisans ve yüksek lisans eğitimine aktarmak amacıyla kurulan Tıbbi Yapay Zekâ Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde Prof. Dr. Çetin Kaya Koç ile birlikte çalışmalar yapan Sam Green, öğrenci ve öğretim üyelerine kendi metotları üzerinden yapay zekâ sistemlerinin nasıl karar verdiğini anlattı.
"SEMİNER 1 AY SÜRECEK"
Yapay zekânın özellikle tıp alanında getirebileceği yenilikleri araştırıyoruz diyen İstinye Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çetin Kaya Koç, "Sam Green; University of California’daki doktora öğrencim, tecrübeli bir bilgisayar mühendisi.Yapay zekânın karar verme süreçlerine ilişkin önemli çalışmaları var. Bu alanda araştırma yapan hocalarımız için Sam'ın gelip seminer vermesini istedim. Yapay zekâda derin öğrenmenin metotlarını anlatacağı seminerler, 1 ay sürecek" dedi.
"YAPAY ZEKÂYI ÖĞRETMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Seminerlerde; yapay zekâ ve öğrenme teknikleri üzerine durulacağını belirten Prof. Dr. Koç, "İnsanlara yapay zekâ öğretmeye çalışıyoruz. Hayatımızdaki başka birtakım süreçlerde de yapay zekâ yardımıyla yeteri kadar otomatik ve hızlı olmasını sağlamak mümkün. En popüler alanı kendiliğinden giden taksiler hayal ediyoruz, kendi arabamız da olabilir. Arabayı çağırıyoruz ve bizi kapının önünden alıyor, kendisi park ediyor. Bir gün böyle bir dünyanın olabileceğini hayal edebiliyoruz. Bu potansiyel yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. Büyük firmaların bu konuyla ilgili önemli çalışmaları var. Yapay zekâ prensiplerine dayalı olarak karar ve destek sistemleri hem doktorlara hem de iş dünyasına yardımcı olan bol miktarda yapay zekâ sistemleri 2010 yılından beri gerçekten çok arttı" diye konuştu.
"YAPAY ZEKÂ YARDIMIYLA HASTALIĞI HIZLI TEŞHİS ETMEK MÜMKÜN"
Tıp Fakültesi'ndeki öğrencilerin de çok heyecanlı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Koç, "Öğrenciler, yapay zekâyı işlerini elinden alacak rakip olarak değil, kendilerinin bir yardımcısı olarak görmelerini istiyoruz ve onlar da öyle görüyor. Örneğin, retina görüntüsünü elde ettiğimizi varsayalım. Sadece görüntüyü elde edip onu doktora okutmak yerine görüntüyü elde ederken aynı zamanda onu yapay zekâ sistemi yardımıyla analiz etmek, hastalığın çok daha hızlı şekilde teşhis edilmesine olanak sağlayacak. Daha da önemlisi çok hızlı bir şekilde çalışacağı için çok fazla hastaya ulaşabileceğiz. Hastayla, hasta olmayanları hızlı bir şekilde ayırt edebileceğiz. Kanserle ilgili yapay zekâ sistemlerinde hatayı düşürerek ölümleri çok azaltabiliriz" dedi.
"YAPAY ZEKÂ HASTALIĞIN TEŞHİS VE TEDAVİSİNDE KARAR VEREBİLECEK"
Sam Green ise, doktorların medikal alanda kullanılan milyonlarca görüntüye hastalığın teşhis ve tedavisinde yorulup bakamayacaklarını söyleyerek, "Ama bu sistemde yorulmak gibi bir durum söz konusu değil. Yüksek sayıda görüntüden, aynı doktorlar gibi teşhis ve tedavide karar verebilen yapıya sahip olacaklar" ifadelerini kullandı.
Yapay zekânın insanların hayatını kolaylaştıracağını belirten Green, "Kendi başına gidebilen arabaları da örnek verebiliriz. Burada da arabayı süren insanlar yorulabilir, uyuyabilir ve kaza yapabilirler ama kendi kendine giden yapay zekâ sistemli arabada böyle bir tehlikeyle karşılaşma riski yok veya insan riskine göre çok daha az" diye konuştu.
"YAPAY ZEKÂ MÜHENDİSLİĞİNDEKİ GELİŞMELER HEYECAN VERİCİ"
Yapay zekânın uzun dönemde hayatın her alanına etki edeceğini vurgulayan Green, "Gelişmeler çok heyecan verici. Uzun dönemde yapay zekâ hayatın her alanına etki edecek. Bu gerçekten heyecan verici ve zorlu bir süreç" dedi.