Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde;
Diyanet gerekli davetleri yapacak. 1000 ila 1500 civarında ancak bir cemaat orada oluşabilecek. Bu açık alanda da Müslümanlar orada da o gün ibadetlerini yapabilecekler.
Yurt dışından gelen tepkilerin hiçbiri bizi bağlamaz. Olumlu tepkiler de var, olumsuz tepkiler de var. Bunlardan bir kısmı zaten şahsımla görüştüler. Ben de kendilerine gerekli cevapları verdim.
Buradan müzeden aslına Ayasofya'nın tekrar camiye dönüşmesi bu milletin en doğal en tabii hakkıdır. Ve bu gerçekleşmiştir. Ve bunun gerçekleşmesi sadece Türkiye için değil Müslüman dünyası için önem arz eden bir konuydu.
Zannediyorum ki bu yara şu anda tedavi edildiği için, böyle bir kararı da gerek Danıştay 10'uncu dairemiz, gerekse şahsımın onayıyla birlikte yürürlüğe girmiş olması bizim aslında tarihe bir borcumuzdu. Ve bu borç ifa edildi, bu yerine getirildi. Bundan dolayı milletçe memnunuz. Bu bizim birliğimizin, beraberliğimizin, Ayasofya'nın esaret zincirinden kurtulmasıdır. Bu zincir aslında sökülüp atılmıştır.
Bizim doğrusu gençlik yıllarımızın hayaliydi. Bunu da gerçeğe dönüştürdüğümüz için mutluyuz. Kimse 'bu siyasi bir retoriktir' gibi basit yaklaşımlara girmesin. Bu tam anlamıyla şu andaki iktidarımızın ve iktidarımızla birlikte milletimizin bir özlemiydi. Bu özlem yerine gelmiştir.