İletişim Başkanı Altun, sosyal medya hesabından, Hatay'da yaşayan farklı dinlere mensup vatandaşların, Müslüman Türk vatandaşları ile yaşama kültürünü gösteren serinin ikinci videosunu İngilizce paylaştı. İlki Yunanıstan'a cevaben Yunanca paylaşılmıştı.
Videoda Antakya Katolik Kilisesi Pederi Domenico Bertogli, Yahudi cemaatinin önderi Harun Cemal ve Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi Pederi Bedii Cebrail Kuşoğlu'nun Hatay'daki farklı dinlere mensup kişilerin nasıl binlerce yıldır bu topraklarda huzur içinde yaşadığı ile ilgili önemli değerlendirmeleri yer aldı.
Altun paylaşımında "Bin yıldır birbirinden farklı inanç, etnik köken, kültür ve dilin barış içerisinde yaşadığı Anadolu toprakları tüm dünyaya kardeşlik nedir onu gösterdi. Geçmişimiz bir, geleceğimiz bir, hüznümüz bir, sevincimiz bir... Kardeşliğimiz nice bin yıllar daim olsun... Amin..." ifadelerini kullandı.
VİDEO SERİSİNİN HATAY BÖLÜMÜ
Altun, Twitter hesabından, İletişim Başkanlığınca hazırlanan ve Türkiye'deki Musevi, Rum, Ermeni, Süryani cemaatlerine mensup vatandaşların Müslümanlarla bir arada yaşama kültürünü anlatan video serisinin Hatay bölümü yayımladı.
Videoda görüşlerine yer verilen Antakya Katolik Kilisesi Pederi Domenico Bertogli, "Hristiyan" adının ilk defa Antakya'da kullanıldığını belirtti.
Yıllardır bir Sünni mahallesinde yaşadığını aktaran Bertogli, "Herhangi bir problem yaşamadık, her zaman saygı, sevgi içinde yaşıyoruz. 3-4 bayram kutluyoruz, ne zaman Hristiyanların, Sünnilerin, Alevilerin, Musevilerin bayramı olursa kutluyoruz. Özellikle Paskalya Bayramı'nda bütün ayini onlarla birlikte yapıyoruz." dedi.
Antakya Musevi Havrası Vakıf Üyesi Harun Cemal de "Biz aynı yerde yaşıyoruz. Burada ibadethane, Havra, hemen karşımızda Sarımiye Camisi, bu da çok eski bir cami. Ne enteresandır ki cami ile duvar duvara Katolik kilisesi, dünyada daha eşi emsali yok, görülmemiş. Bir cami ile Hristiyanların kilisesi duvar duvara. Yok böyle bir şey ama burada herkes hayret ediyor." ifadelerini kullandı.
Bin yıllardır Musevi, Hristiyan ve Müslümanların kardeşçe bir arada yaşadığını vurgulayan Cemal "Kardeşçe, bir arada yaşama kültürünü içimize sindirmiş insanız." diye konuştu.
Antakya'nın anlatmakla değil, yaşamakla anlaşılacağına işaret eden Cemal, "Benim burada insanlarla bire bir diyaloğumu görmen lazım. O insanların bana karşı tutumunu, sevgisini, saygısını, ihtimamını görmen lazım. O zaman 'Tamam, Antakya, Hatay bu.' diyeceksin." değerlendirmesini yaptı.
Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi Pederi Bedii Cebrail Kuşoğlu da şunları kaydetti:
"Allah'a şükür, çok kültürlü, medeniyetler şehri Antakya'mızda olmaktan kıvanç duymuşuz. Komşularımızla iyi ilişkilerimiz son derede güzeldir. Birlikte seviniriz, birlikte üzülürüz, birlikte eğleniriz."
Kilisesinin 1700 yıl öncesine kadar dayanan kutsal bir mekan olduğunu belirten Kuşoğlu, "Yapı itibarıyla gördüğünüz kadar 360-370 haneli bir kilisedir. Sadece temmuz-ağustos aylarında mahallemizdeki ev sayısının 700 küsür haneye çıktığını görebiliyoruz." dedi.
- "ARAMIZDA FARK YOK"
Sarımiye Camisi İmamı Muzaffer Talay da "Burada çeşitli dinler olduğu için aramızda herhangi bir fark yoktur. Birbirimize saygı, sevgi çerçevesinde herkes kendi dini görevini yapar. Bayramlarda ziyaretimize gelirler, biz de onların bayramlarında ziyaretlerine gideriz." değerlendirmesinde bulundu.
Son 15 yıldır vakıfların ve azınlık dinleri açısından değişiklikler ve yenilikler yaşandığına dikkati çeken dini temsilciler, reddedilen hiçbir taleplerinin olmadığını belirterek, yaşanan güzellikleri inkar edemeyeceklerini vurguladı.
Aziz Georgios Rum Ortodoks Kilisesi Pederi Bedii Kuşoğlu da Antakya'daki yerel medya kanallarının bu güzellikleri fark ederek, "Ezan-Çan-Hazzan" isimli bir program hazırladıklarını sözlerine ekledi.
İLK VİDEO YUNANCA PAYLAŞILMIŞTI
İletişim Başkanlığı, İstanbul'da bir arada yaşayan Rum, Ermeni, Musevi ve Süryani topluluklarına mensup bireylerin çok dinli ve çok kültürlü yaşamlarını ait oldukları mekanlarda çekilen bir video serisiyle belgeledi.
İlk videoda, İstanbul'da yaşayan, ülkenin tarihi etnik unsurlarından Musevi, Rum, Ermeni ve Süryani Cemaatlerine mensup vatandaşlarla İslam dinine mensup Türk vatandaşlarının birlikte yaşama kültürü ve kişisel deneyimlerine ilişkin röportajlar yer almıştı.
