"Galata Kulesi'nde bizimde hoş bulmadığımız bir fotoğrafla gündeme geldi. Ama tek bir kare ile yorumlamanın çok hakkaniyetsiz olduğunu belirtmek istiyorum. 1962'li yıllarda ilk kez ciddi bir restorasyon kararı alınıyor. Tabi o zamanki dönemin anlayışında beton ve betonarme kabul görmüş ama bugün kabul görünüyor tabi. Vakıflar Genel Müdürlüğü ile birlikte bir restorasyon kararı alındıktan sonra Anıtlar Genel Kurulu'nun almış olduğu kararla, 'Buraya özgü olmayan yapının malzemenin ayrıştırılması, raspalanarak özgün malzemenin kalması' kararı veriliyor. Özellikle çatı kısmında özellikle o külah kısmı tamamen betonarme hale getirilmiş. Anıtlar Kurulu kararına istinaden çalışma başlıyor. Önce bir raspa yapılıyor sonradan yapılan eklentiler oradan çıkartılıyor. Çürütme ve tümleme dediğimiz bir terim var. Beton orijinal yapıyı çürütüyor. Duvarın belli bir kısmı gitmiş ve tümlerken inşaat demiri betonla yapılmış. Anıtlar Kurulu 'bunu al' diyor. Daha özgün malzeme ile onu tümlüyorsunuz. Yapılan işlemlerde bu aslında. Yapılan işlem doğru kullanılan ekipman yanlış. Önemli olan tabi ceza keserseniz bu tür olaylarda ama önemli olan bunları önlemek. Bunun içinde eğitim ön plana çıkıyor. Bu nedenle bir sertifikasyon süreci de başlatıyoruz."
"Galataport da inşallah önümüzdeki yıl hizmete girecek ve buradan başlayarak Beyoğlu Kültür Yolu projesi hayata geçecek. Eski kültür hayatını Beyoğlu'na getirmeyi amaçlayan bir çalışma. Galata Kulesi meydanının da kültür meydanı haline getirmeyi amaçlıyoruz."