Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ÖTV düzenlemesi sonrası markalar araç fiyatlarını güncelledi. Düzenlemenin yürürlüğe girmesi ardından önceden sözleşmesi yapılmış ve kaparosu verilmiş araçlar içim "ÖTV farkını kim ödeyecek?" sorusu herkesin kafasını karıştırdı. Konu ile ilgili uzmanlardan ise iki farklı görüş geldi....
Araç satışında yapılan sözleşmelere dikkat çeken Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Aydın Ağaoğlu sözleşmelerin altında “vergilerdeki artış ve düşüşler sözleşmeye yansıtılır” şeklinde hüküm vardır. Burada hem vatandaş hem satısı mağdur durumda. Aslında burada ne vatandaşın ne de satıcının kusuru yok çünkü örneğin taraflar Cuma akşamından anlaşmışlar ve kaparosunu da verilmiş. Ancak pazartesi günü resmi işlemleri yapmaya başlayınca bir görüyor ki Pazar gecesi çıkan düzenleme ile ÖTV oranı artmış. Vatandaşın bu artışları ödeyebilmesi mümkün değil. Tüketici bütçesini ayarladı; gitti kredi buldu, altınını dövizini bozdurdu ve parayı denkleştirip parayı satıcıya aktardı. Satıcı da aslında vatandaşa satacağı bu aracı ‘Nasılsa müşteri buldum’ diyerek belki de kredi ile satın aldı ve hazırladı. Ancak pazartesi günü sabahı o araç artık aynı fiyattan teslim edilemiyor. Aslında ortaya çıkan fark ne satıcının kasasına giriyor ne de karına ilave ediliyor. Bu sadece devletin alacağı verginin artırılması bu durumda ortaya çıkan mağduriyeti kimse karşılayamaz. Şuanda satıcı aynı fiyattan aracı vermesi mümkün değil. Vatandaş da parasını geri alsa aynı fiyata araç bulması mümkün değil. Üstelik vatandaş altınını dövizini bozdurdu ya da kredi borcuna girdi. Bu noktada devletin bu tür kararlar birkaç gün önceden bilgi vermesi gerekir. Ortaya çıkan mağduriyetlerin önüne geçebilmek için verilen bu kararın revize edilmesi gerekiyor. “ dedi.