Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB Büyükelçiler Toplantısı'nda açıklamalarda bulundu. 'Türkiye Avrupa Birliği ailesinde hak ettiği yeri almalı.' diyen Erdoğan, "İnsan deneyi aşamasındaki yerli aşılarımızı, gerekli onayların ardından milletimizle birlikte tüm insanlığa sunacağız" dedi.

Başkan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde; 

AŞI ÇALIŞMALARI

Tüm bunları insanlık ailesine karşı kendimizi mesul hissettiğimiz için yaptık. Yardım faaliyetlerimizi bundan sonra da devam ettireceğiz. Aşı çalışmalarında elde edilen başarılar umudumuzu artırıyor. Aşıyı vatandaşlarımıza gönüllülük esasına dayalı olarak uygulamaya yakında başlıyoruz.

İnsan deneyi aşamasındaki yerli aşılarımızı, gerekli onayların ardından milletimizle birlikte tüm insanlığa sunacağız.

Erdoğan, "Yunanistan'la 25 Ocak'ta başlayan istikşafi görüşmelerin yeni bir dönemin habercisi olacağına inanıyorum.. AB'nin hem bu konularda hem de Kıbrıs meselesinde samimi bir özeleştiri yapması gerekiyor." diye de ekledi. Erdoğan, "Tüm bu konular objektif şekilde ele alındığında Türkiye-AB çıkarlarının örtüştüğü görülecektir. Önyargılar veya korkular yerine uzun vadeli bir bakış açısıyla hareket edildiğine bunu başaracağımıza inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Başkan Erdoğan ayrıca "Darbeci Hafter kendini koruma durumunda mı? Koruma durumunda. Biz darbeci Hafter'e mücadelemizi vermemiş olsaydık, uluslararası camianın kabul ettiği şu andaki Milli Mutabakat Hükümeti yok olurdu. Bizim orada varoluşumuz Milli Mutabakat Hükümeti'nin ömrünü uzatmıştır." dedi.

'TÜRKİYE-AB GÜNDEMİ SUİSTİMAL EDİLDİ'

2020 yılı Türkiye-AB ilişkileri bakımından maalesef kolay geçmedi. Geride bıraktığımız dönemde çoğu suni olarak üretilen pek çok tatsız konuyla uğraşmak zorunda kaldık. Bazı üye ülkeler, Türkiye ile ikili problemlerini AB koridorlarında çözme çabasına girdi.

Birlik dayanışması bahanesi ardına sığınılarak, Türkiye-AB gündemi suistimal edildi. Bu yaklaşım bir yandan köklü münasebetlerimizi esir alırken diğer yandan birliğin küresel güç olma iddiasını zayıflatıyor.

STRATEJİK KÖRLÜK

Stratejik körlük olarak nitelendirdiğimiz bu tavrın en somut göstergesi Doğu Akdeniz ve Kıbrıs meselesidir. Doğu Akdeniz ve Kıbrıs'ta ciddi haksızlıklara maruz kaldık. Sahillere hapsedilme girişimlerine itiraz ediyoruz. 

 

Yorumlar 0 Yorum Var