Kanal 7 Ankara Temsilcisi ve Haber7 yazarı Mehmet Acet, AK Parti'nin 7. Olağan Kongresi'nde yaşananları bugünkü köşesine taşıdı...

Mehmet Acet'in  bugünkü köşe yazısı şöyle;

50 olan MKYK asil üye sayısı 75’e çıkarıldı.

Artı 35 Yedek üye.

Sorduk, onlar da toplantılara katılacaklarmış. Bu durumda partinin en geniş istişare mekanizması olan MKYK toplantılarının 135 kişiyle yapılacağını öngörebiliriz.

MKYK’nın yeni karakterine baktığımızda, vekil sayısının düşürüldüğü, yeni isimlerin yanı sıra, bir süredir pasif durumda olan partililerden bir liste oluşturulduğu görülüyor.

Bölgesel faktörler gözetilmiş mi diye sorulacak olursa, bu sorunun cevabı evet olacaktır.
 

Çekirdek kadronun yanı sıra, farklı toplumsal kesimlerden katılımlar gözetilmiş mi diye sorulursa buna da evet cevabı verilecektir.

Bu minvalde, Alevi kanaat önderi Metin Tarhan, Ermeni cemaatinden Sevan Sıvacıoğlu gibi isimlerin MKYK’ya girmesi dikkat çekici bir husus olarak karşımıza çıktı.

İYİ KADROLAR, PARTİ İÇİ HEYECAN VE MOTİVASYONU ARTIRIR

Parti yönetimindeki kadroların seçmen davranışını etkileyip etkilemeyeceği, oy getirip getirmeyeceği tartışılır.

Ancak, bu türden kapsayıcı kadro hareketlerinin, parti içinde siyaset yapanların, teşkilatların, birlik, bütünlük içinde hareket etmelerine imkân sağlayacağı ve olumlu bir motivasyon, yeni bir heyecan getireceği aşikâr.

Seçimlere sahip, çıkmak, sandıkların başında nöbet tutmak, sokakta oy istemek kadar önemli işlerdir.
 


Tecrübeyle sabit.

Diğer yandan, seçmenin oy tercihleri kanaatimce daha çok, genel politikalar, ülkenin içinde bulunduğu atmosfer, ekonomik şartlar, alternatiflerin yeterli ölçüde güven verip vermemeleri, mevcut şartlara rağmen ülkeyi kim daha iyi yönetir sorusunun nasıl içselleştirildiği gibi faktörler belirleyici oluyor.

İçinde bulunduğumuz şartlarda, seçimlerin erkene alınmasının Ak Parti, ya da cumhur ittifakı açısından avantaj teşkil eden bir yönü bulunmuyor.

2018’de bu zemin vardı.

2019 Kasım ayında, yani zamanında seçimlere gidilmesi halinde, ekonomik şartlar daha elverişsiz olacaktı.

Halbuki bugünkü ihtiyaç, seçimlere kadar ekonomik şartların iyileştirilmesini ön plana çıkartıyor.
 


2023 SEÇİMLERİNİN MOTTOSU YENİ SİVİL ANAYASA MI OLACAK?

2023 yolunda Ak Parti’nin önceliklerinden birinin yeni anayasa olacağı şimdiden belli.

Erdoğan, Kongre’deki iki saatlik konuşmasının son bölümünde bu konuya yeniden girdi.

Herhangi bir kırmızı çizgi ya da ön şart ortaya koymadan, anayasa çağrısını tekrarladı.

Ancak, muhalefetin Erdoğan’ın bu çağrısına sıcak bir tutumla karşılık vermediği de görülebiliyor.

Bu durumda ne olacak?

Yüksek ihtimal şöyle olacak:

Ak Parti ve MHP önce kendi anayasa metinlerini hazırlatacaklar.

Örneğin, Ak Parti’de yeni anayasa için metin çalışması yapmak üzere bir ‘bilim heyetinin’ oluşturulması yönünde eğilim ortaya çıkmıştı.

Önümüzdeki süreçte bu yönde somut bir takım gelişeler beklenebilir.

Devamında Ak Parti ve MHP’nin ayrı ayrı yaptıkları çalışmaları birleştirip “Cumhur ittifakının yeni anayasa önerisi budur” diyerek seçmenin karşısına çıkabilir.

Daha önceki birden fazla seçimde olduğu gibi, seçimden önce seçmene, “Bize anayasayı değiştirecek çoğunluk verirseniz bunu yapabiliriz” mesajı iletilerek oy istenebilir.

2023 seçimlerinin zamanında yapılacağını düşünürsek, geride kalan süre, 27 ayın altına düşmüş durumda.

Bundan sonra ne zaman bir kritik olay olursa, ne zaman önemli bir gelişme ile karşı karşıya kalırsak, herkesin aklına önce bu olay ya da gelişmenin seçimlere etkisi ne olur sorusu gelecektir.

O yüzden ziyadesiyle dikkat ve ciddiyet gerektiren bir süreç var önümüzde.

Yorumlar 0 Yorum Var