1921 Teşkilat-i Esasiye kanunun üzerinden 100 yıl geçmiş olsa da yeni anayasa çalışmaları hiç sonlanmamıştır. Türkiye'nin yepyeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu görmek ve bunun da gereğini yapmak lazımdır. Yalın ve anlaşılır, kısa, net, milli ve manevi hayatımızın esaslarını kavramış, bizi yansıtan, gerekçeleriyle gerçekleri yakalamış bir anayasayla Cumhuriyetimizin 100.yıldönümüzü kucaklamamız tarihi bir görevdir.

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI

1921 Teşkilat-i Esasiye kanunun üzerinden 100 yıl geçmiş olsa da yeni anayasa çalışmaları hiç sonlanmamıştır. Türkiye'nin yepyeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu görmek ve bunun da gereğini yapmak lazımdır. Yalın ve anlaşılır, kısa, net, milli ve manevi hayatımızın esaslarını kavramış, bizi yansıtan, gerekçeleriyle gerçekleri yakalamış bir anayasayla Cumhuriyetimizin 100.yıldönümüzü kucaklamamız tarihi bir görevdir.

BU HEDEFTEN KAÇANLARI TARİH AFFETMEZ

Yeni anayasa hedefi aynı zamanda Türk milletinin hedefidir. Bu hedeften kaçanları tarih affetmeyecektir. İç ve dış işgal çetesine karşı diri ve uyanık olmalıyız. Siyasi partilerden mesleki ve sivil toplum kuruluşlarından yeni anayasaya karşı çıkan henüz görülmemiştir. Herkes darbe anayasasının rahatsızlığını dile getirmektedir. O halde bazı siyasilerin sudan sebeplerle oyunbozanlık yapmaları tutarsızlık değil de nedir!

PARLAMENTER SİSTEM DENEMİŞ VE DİBİ BOYLAMIŞTIR

Parlamenter sistem denenmiş ve dibi boylamıştır. Müstesna bir reform yapılmış, ve bir sistem uygulanmaya başlanmıştır. Türk tipi başkanlık sistemine karşı çıkmak, karalama yarışına girmek eğer cehalet değilse işbirlikçiliktir. Yürürlülükteki yönetim sistemiyle çatışmayan ve çelişmeyen bir anayasa refah düzeyine katkı sağlayacaktır. 

Yorumlar 0 Yorum Var