IDEF fuarında sergilenen Pars 4 8x8 hakkında tüm detayları Haber7.com’a anlatan FNSS Proje Yöneticisi Batuhan Güner yeni Pars 4 8x8’in son teknoloji özellikler barındırdığına dikkat çekerek, Bu araç şu anda Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütülmekte olan yeni nesil araç programı kapsamında yarışmaya katılacak. Bu yarışma sonucunda Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girmesini hedefliyoruz. Adından da anlaşılabileceği gibi bu araç yeni nesil pek çok özelliği bünyesinde taşıyor. Yeni nesil araç sınıfı dediğimiz zaman; koruma konsepti, silah atış gücü, hareket kabiliyeti gibi pek çok özelliği bünyesinde barındırıyor. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde bu sınıfta ve bu kabiliyette bir araç yok. Bu sebeple aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin aslında böyle bir ihtiyacını yakın bir dönemde karşılama durumu var. Şimdi bizim bu araçta 8x8’den kastımız 8 tekerleğinden çeker kabiliyeti olan, hareket kabiliyeti çok yüksek ve bir timi bünyesinde taşıyabilen ve güçlü bir silah sistemiyle donatılmış. Aynı zamanda İngilizcesi Combat Vehicle olan savaş aracı olarak, sadece personel taşıyıcı değil. Bir muharebe aracı olarak kullanılan konsept.“ dedi.

HER TEKERDEN BAĞIMSIZ SÜSPANSİYON
Güner “Temel özelliklerine geldiğimiz zaman, ateş gücüyle başlayacak olursak, aracın üzerinde 35mm bir kule sistemi yer alacak. Bu 35mm kule sistemi insansız bir yapıya sahip. Araç içerisinden kumanda edilebilen bir sistem. Ayrıca en son teknoloji orta kalibre bir silah sistemidir. Aracın koruma konsepti için genelde sınıfın ağırlığını verirler. Bu aracın koruma konsepti mayına, el yapımı patlayıcıya ve balistiğe karşı en güncel tehditlere karşı test edildi. Savunma Sanayi Başkanlığımızın yarışma programında pek çok teste tabi tutulacak rakipleriyle beraber. Bu sürecin sonunda inşallah en başarılı araç Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde yer alacak. Bizim bu aracımızın temel özelliklerine yine baktığımızda; her tekerden bağımsız süspansiyon sistemimiz var, aks sistemimiz var. Bunun temel özelliği şu; her tekerden direksiyonlanabildiği için çok küçük bir yarı çap içerisinde meskun mahalde dönüş yarı çapını küçük tutarak çok daha kabul hale geliyor. Hem arazi hem de meskun mahal operasyonlarında kullanılabiliyor. Ayrıca herhangi bir lastik veya tekerini kaybetse bile çok kolaylıkla arazide hayatını sürdürebiliyor. 30-40 km menzili sorunsuz Run-Flat üzerinde alabiliyor.  Savunma sanayide biz buna patlak gider özelliği deriz. Bu özelliği sayesinde sahada hiçbir şekilde yolda kalmaması bekleniyor.“ açıklamasında bulundu.

ARAÇ ÜZERİNDE DRONE
Araç üzerinde drone konuşlandırılabileceğini söyleyen Güner “Aracın üzerinde görebileceğiniz drone gibi teknolojik sistemler entegre edilebiliyor. Kullanıcının ihtiyacına göre drone gibi cihazlar güncel tehditlere karşı araçta kullanılabiliyor. Aynı zamanda kule sistemi sadece drone değil, üzerinde bulunan akustik uyarı sistemiyle atış yerini tespit edebiliyor. Atış yerine kuleyi döndürebiliyor. Bununla beraber kuleye entegre sis havanlarıyla 360 derece sisleme sistemi sayesinde kendisini koruyabiliyor. Ayrıca bunların yanında kuleye aktif koruma sistemi entegre edebiliyor. Aktif koruma sistemi şunu sağlar; herhangi bir mühimmatın aracınıza zarar vermeden önce aracınıza temas etmeden önce geldiği istikamette havada yok edilmesini sağlar. Ve pek çok mühimmatı bu şekilde durdurabilir. Aracın üzerinde aktif koruma sistemi de olması hedefleniyor.  Bununla ilgili de gerekli çalışmalar yapıldı. Kule sistemini sadece bir atış sistemi olarak görmemek lazım aynı zamanda kendisi bir aktif koruma sistemidir.  Sis havanı, drone ve akustik uyarı sistemiyle ve aktif koruma sistemiyle aracın kendisini pasif koruma unsuru dediğimiz zırh ve benzeri unsurların dışında aktif olarak korur. Yüksek personel kapasitesi sayesinde tam bir timi operasyon bölgesine hızlıca taşır


 Araç içi yerleşimi buna uygun bir şekilde yapılmıştır. Bütün timin çantalarını silahlarını içine alabilecek şekilde tasarlanmıştır. Araç içi yerleşimde ergonomi de bu anlamda çok kritik. Araç içinde 180 derece optik olarak çevreyi takip etme kabiliyeti var. Komutan ve gözcüsü tarafından. Araç üzeri kapakları ve arka rampası hızlı ve güvenli tahliyeyi sağlıyor..” dedi.
Araçta kullanılan parçaların ihraç kısıtından bağımsız olduğunun altını çizen Güner “Araç içi telsiz sistemleri sayesinde sürekli iletişim halinde kalmayı sağlar. Bütün bu araç içi telsiz sistemleri yerli ve milli ürünlerdir. Araçta kullanılan tüm ürünler ya yerli ya da ihraç kısıtından bağımsızdır.  Herhangi bir ülkenin ihraç lisansına tabi olmayan ürünleri kullanmaya her zaman dikkat ederiz. Aracın motor bölgesinin yerleşimi sayesinde arkadaki geniş alanla birlikte önde komutan ve sürücüye 180 derece optik görüş sağlanır. Bununla beraber 360 derece kamera sistemleri sayesinde sürekli bir elektro-optik farkındalık sağlanır. Aracın çevresinde olan tüm hareketleri komutan takip edebilir ve personele paylaşabilir. Çevredeki herhangi bir tehdidi ve düşmanı anında fark etme imkanı sağlar.
 Bunların hepsi günümüz teknolojilerinin savunma sanayi araçlarına kazandırılmış halidir. Dolayısıyla biz bunlara rahatlıkla yeni nesil araç diyebiliyoruz. Çünkü yeni nesil teknolojilerin tamamı bu araçlarla uygulama sahasına iniyor. Bu da bu teknolojilerin yurt savunmasında etkin bir şekilde kullanılmasını sağlıyor. Bu araç rahatlıkla 2 metrelik hendeklerden geçebilir. 70cm dik engel 1.5 metrenin üzerinde derin sulardan basarak geçme de dahil olmak üzere yüzde 60 eğim tırmanma yüzde 30 yan eğim gibi bütün özellikleri sağlar. Bunlar zaten pars ailesinin genel özellikleri. Bunları pars tekerlekli araçlarımızın tamamı çeşitli şekillerde sağlıyor. Buradaki asıl vurguyu hangi alanlarda fark yaratıyoruz, nesi yeni, hangi yeni teknolojiler var onları anlatmak istedim. Pars tekerlekli araç ailesinin bütün kabiliyetleri bu araçta da aynen mevcut.” İfadelerini kullandı.  

Yorumlar 0 Yorum Var