Baykar Teknoloji Lideri ve Türkiye Teknoloji Takımı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Selçuk Bayraktar, Ahmet Hakan'ın moderatörlüğünde gerçekleşen Tarafsız Bölge programında Türkiye'nin yüksek teknoloji ürünü olan İHA, SİHA ve Akıncı'ya giden yolun başlangıcını anlatırken ilk başladığı anlara yönelik çarpıcı bir olayı anlattı.
2000'li yıllardan önce Türkiye'nin savunma sanayinin yüzde 85'nin dışa bağımlı olduğunu anlatan Bayraktar ,ilk millileşme olayının Kıbrıs ambargosu sonrası Aselsan'nın kurulmasıyla başladığını belirterek "Bugün ise dışa bağımlılık yüzde 30'ların altında. Bakış açısının değişmesiyle 6 kiloluk mini İHA'dan 6 tonluk sadece dünyada 3 ülkenin üretebildiği dünyanın gıpta ile baktığı bir esere ulaşabiliyoruz." dedi.
Selçuk Bayraktar, Türkiye'de İHA'ları milli olarak üretelim anlayışının gelmesi ve kendisinin bu alanda aldığı eğitimin örtüşmesiyle Türkiye'nin bugün dünyanın imrendiği gelişimi gösterdiğini belirtirken "Bu örtüşmeseydi Selçuk belki de bu alanda yurt dışında çalışıyor olacaktı. 2003 yılında beni yanına çağıran büroktat da bana bunu söylemişti. "Güzel kardeşim sen iyi okumuşsun. Akıllı çocuksun, iyi okullarda okuyorsun. Seni sevdik. Ama bu yabancılar öyle alıp başını gitmiş ki bizim onlara yetişmemiz mümkün değil. Siz onlarla aramızda bağ kurun. Biz onların söyldeği teknik şeyleri tam olarak anlamıyoruz. Siz bu bağı kurun, daha da kendinizi yormayın. Bunlar yürümüş gitmiş" demişti." şeklinde anısını dile getirdi.
Bayraktar "Bu anlayışa sahipseniz bu köle, sömürgeci zihniyetidir. Bir gün olsun özgür olmayı düşünmemişler. Biz ise "semalarımızda özgür ve bağımsız" diyoruz. "Öğrenilmiş çaresizlik" anlayışı ile en ufağından da olsa bir uçak yapmak mümkün değil." dedi.
Bayraktar teknolojik gelişmi bir sörf dalgasına benzettiğini, dalgayı yakalarsanız hep avantajlı durumda olursunuz, arkasına düşerseniz sürekli yokuş yukarı inip çıkarsınız. İHA olayını dünyada ilk çalışmaların başladığı dönemde biz de çalışlamalara başladık. 10 sene sonrasında ise nerde ise herkesin evinde bir drone'un olduğu dönem yaşanmaya başladı. Biz o dönem daha çok askeri alanda bu olayın yaygınlaşacağı düşüncesinde idik."