Son 50 yılın en büyük mali krizini yaşayan Lübnan'da günlük yaşam değişime uğramaya devam ediyor. Sağlık, ulaşım ve gıda sektörünün çökme noktasına geldiği ülkede halk, kendince çözümler arıyor
Abdurrahman Koç / Haber7
Tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşayan Lübnan'da halk nefes almakta zorluk çekiyor.
Finansal ve siyasi kriz, Lübnan'ı esir almış durumda.
Ortadoğu'nun 'Paris'i olarak nitelendirilen Beyrut başta olmak üzere birçok şehir, siyasi çekişmelerin, patlamaların ve bombalı saldırıların kıskacı altında yaşam mücadelesi veriyor.
Her gün yeni bir kriz haberi gelirken, Lübnanlılar yaşama tutunmak için çeşitli çareler üretiyor.
Çok sayıda aile, ekmeğini kendi yapıyor. Akaryakıt krizinin etkilediği toplu ulaşım ücretleri, elektrik kesintileri, sağlık hizmetlerinin çökmesi ve ilaç eksikliği ile birlikte Lübnanlılar temel ihtiyaçlarını bile karşılayamaz hale geldi.
Son olarak ülkedeki en büyük 2 enerji şirketinin yakıt sıkıntısı nedeniyle üretimi durdurmasının ardından ülke adeta karanlığa gömüldü.
2021'de Orta Çağ'ı yaşayan Lübnan'da çözümsüzlük her geçen gün etkisini daha da artırıyor.
Ekonomik kriz ve Merkez Bankasının rezervlerinin erimesi, akaryakıt temin edilememesi üzerine ülkede temmuz ayından bu yana günlük 20 saati aşan elektrik kesintileri yaşanıyor.
Elektriğe parası olmayan birçok kişi mumla aydınlanıyor.
Çoğu Lübnanlının evinde temel ihtiyaçların neredeyse hiçbiri yok.
Üst üste gelen olumsuzluklar karşısında Lübnanlıların yaşadığı krizleri sizler için derledik.
Lübnan'da devlet, günlük tüketilen 12 milyon litre civarındaki akaryakıtı Merkez Bankası üzerinden sübvanse ediyordu.
Devletin sübvansiyonu aşamalı olarak kaldırma adımları çerçevesinde akaryakıta peş peşe yaptığı zamlara rağmen ülke genelindeki istasyonların önünde sürücülerin uzun kuyruklarda bekleme çilesi devam ediyor.