Son dakika haberi: "Güç ve Paradoks: 21. Yüzyılda Büyük Stratejiyi Anlamak" temasıyla düzenlenen TRT World Forum 2021'de, "Büyük Güç Rekabeti ve Orta Doğu'nun Geleceği" başlıklı oturum gerçekleştirildi.

Oturuma, ABD'nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey'nin yanı sıra, eski Ürdün Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Nasser Judeh ile Brookings Enstitüsü Doha Merkezi Direktörü Tarık Yusuf katıldı.

Suriye, İran, Libya, Yemen ve Lübnan gibi ülkelerdeki durumun ele alındığı oturumda, bu bölge kaynaklı düzensiz göç meselesine de değinildi.

Suriye sorununa ilişkin konuşan Judeh, bu ülkede "ortak hedefler kümesinin olmadığı" değerlendirmesini yaparak, "Ama Suriye'de bu durumu yönetmek adına ortak bir zemin bulmanın zamanı belki de gelmiştir. Orada bir şey yapılması gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Bu ülkede potansiyeli küçük bir kriz olarak kalabilecek bir krizin büyük bir seviyeye geldiğinin altını çizen Judeh, "Hepsinden önemlisi Suriye, aslında en önemli sermayesi olan insan kaynağını kaybetti, büyük bir beyin göçü oldu ve bunların çoğu muhtemelen hiçbir zaman geri dönmeyecek." dedi.

Judeh, Suriye krizinin etkileri uzun vadelere yayılacak sonuçlar doğurduğunu kaydederek, "Bu aslında sistemin nerede başarılı ve nerede başarısız olduğuna bakmasını gerektiriyor." diye konuştu.

"BİDEN YÖNETİMİ ZORLU BİR İŞ YAPIYOR"

ABD'nin Türkiye bağlamındaki politikalarına ilişkin görüşlerini dile getiren Jeffrey, "ABD'de Joe Biden yönetimi, zorlu bir iş yapıyor çünkü bölgesel jeopolitiği çok iyi anlayan, hem Rus hem İran'ın bölgede genişlemesine objektif bir engel olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şuna inanıyor ki ABD, S-400 satın alınmasına yönelik uyguladığı yaptırımlar ile Türkiye'ye negatif sinyaller gönderiyor." dedi.

Jeffrey, diğer yandan ABD'nin PKK/YPG ile iş birliğinin de Ankara'nın tepkisini çektiğinin altını çizerek, "Türkiye, DAEŞ'İ kontrol etme noktasında çalıştığımız herkesten daha etkili olmuştu." ifadesini kullandı.

DAEŞ ile mücadelenin ötesinde jeopolitik çıkarların devrede olduğunu belirten Jeffrey, "Türkiye, en nihayetinde Orta Doğu ve Kafkasların bir parçası olduğu kadar iktisadi, askeri, birçok durumda psikolojik olarak Avrupa'nın ve Kuzey Atlantik'in bir parçası." diye konuştu.

Erdoğan'ın Mısır ve Suudi Arabistan gibi ülkelere yaklaşımıyla da bu duruşunu ortaya koyduğunu vurgulayan Jeffrey, "Biden, Erdoğan'ı tanıyor, daha önce pek çok kez görüşmüşlüğü var. Dolayısıyla ilişkilerin gelişmesi konusunda ihtiyatlı iyimserliğim olduğunu söyleyebilirim." dedi.

"TÜRKİYE'NİN ANLAŞILMAMASINA ÇOK ŞAŞIYORUM"

Tarık Yusuf da "Açıkçası Türkiye'nin bölgede yaptığı iyi şeylerin görülmemesi veya anlaşılmamasına çok şaşırıyorum." ifadesini kullandı ve ortak çıkar konularında Türkiye'nin bölgedeki jeopolitik ağırlığına dikkati çekti.

Türkiye'nin Müslüman dünyasının büyük bölümüyle kurduğu köprülere işaret eden Yusuf, "Türkiye'nin bölge ülkelerinde büyük bir popülaritesi var. Türkiye'nin Libya'daki müdahalesi olmasaydı Rusya, muhtemelen şu anda Suriye'de yaptığını Libya'da yapıyor olurdu ve Avrupa da tabii ki bundan memnun olmazdı." ifadelerini kullandı.

Yusuf, Avrupa'nın Türkiye'nin rolüne saygı duymak ve destek olmak yerine ilk günden bu yana Libya hamlesine karşı tavır aldığını anımsatarak, bunun akıllarda ciddi kafa karışıklarına yol açtığını söyledi.

 

Yorumlar 0 Yorum Var