Son dakika haberi: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan büyükleçilerin skandal bildirisi ve geri adım atmalarına yönelik soruları cevapladı.
Son dakika haberi... Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan'daki temaslarının ardından dönüş yolunda aralarında Ülke TV İstihbarat Şefi ve programcısı Mustafa Yıldız'ın da olduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başkan Erdoğan, uçakta gazetecilerle samimi bir sekilde yaptığı söyleşide; 10 büyükelçinin skandal bildirisi ve geri adım atmaları, yeni Anayasa çalışmaları ve seçim barajına ilişkin çok önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan, 10 büyükelçinin tutumuyla ilgili tepki çeken açıklamalarda bulununan CHP İstanbul Milletvekili Ünal Çeviköz'ü işaret ederek, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasında geçen diyaloğu anlattı.
Erdoğan "Bunlardan biri de geçmişte Bakü’de büyükelçi olarak görev yapmıştı, şimdi CHP’de güya siyaset yapıyor. İlham Bey’le konuşurken o bile “Ben bu adamı bir daha bu kapıdan içeri sokmam” dedi. Çünkü Azerbaycan’a da ihanet etti. Sen önce bir defa büyükelçilik yaptığın ülkenin siyasetine saygılı olmayı öğren" ifadelerini kullandı.
"ADIMIMIZ BİRİLERİNE GÖVDE GÖSTERİSİ DEĞİL"
10 büyükelçiden gerilimi düşüren bir açıklama geldi. Aslında sizin yaptığınız bu çıkış Davos’taki “one minute” çıkışına benzeyen bir çıkış olarak nitelendirildi. Ne yaşandı bu süreçte? Biden ile görüşme öncesinde Amerika Birleşik Devletleri’nden geri adım mantığındaki adım, süreci nasıl etkileyecek bundan sonrası için, nasıl olmalı süreç?
Bizim atmış olduğumuz adım birilerine gövde gösterisi değil, sadece Türkiye’de görev yapmakta olan büyükelçilerin Türkiye’nin iç işlerine müdahil olmaması anlamındadır. Herhangi bir büyükelçi görev yaptığı ülkenin iç işlerine müdahale yetkisine sahip değildir. Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini bunların benden daha iyi bilmeleri lazım. Çünkü büyükelçilerin kendileriyle ilgili bu tür sözleşmeleri adım adım uygulaması lazım, adım adım takip etmesi lazım. Kaldı ki sen Türkiye’de görev yapıyorsun; Türkiye’de görev yapan bir büyükelçi, Türkiye’nin bir kabile devleti olmadığını bilmesi lazım.
Türkiye gibi böyle kadim bir tarihe sahip olan bu ülkede görev yapan büyükelçi neyin nereye varacağını çok iyi bilmesi lazım. Eğer bunu bilmiyorsa Viyana Sözleşmesinin 41’inci maddesini onlara hatırlatmış olduk. Olay bu kadar basit. Tabi Amerika’nın büyükelçisi de bu işe karıştığı için herhalde Biden nezaket gösterisinde bulundu ve ilk açıklama oradan geldi. Zaten Amerika’dan açıklama gelince diğer 9 tanesi de ona tabi olmak suretiyle bu iş böylece kapanmış oldu.
"BENİM KİTABIMDA GERİ ADIM ATMAK YOK"
Amerika Birleşik Devletleri ve büyükelçiler krizini konuşurken, bir yandan Amerika gazetelerinde bazı manşetler gördük bugün. Sizinle ilgiliydi o manşetler; “Erdoğan krizden kaçtı, geri adım attı” gibi… Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben nasıl geri adım attım? Ben taarruzdayım. Benim kitabımda geri adım atmak yok.
"OSMAN KAVALA" AÇIKLAMASI: GEREĞİ NEYSE YAPACAĞIZ
DENİZ KİLİSLİOĞLU: 10 büyükelçiyle ilgili kriz bitti ama bir taraftan da Avrupa Konseyi’ndeki süreç devam ediyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi kasımın sonunda Türkiye’nin sözleşmeyi ihlal edip etmediğine ilişkin olarak bir süreç başlatabilir. Bununla ilgili olarak değerlendirmeniz nedir? Çünkü eğer bu tarihe kadar Osman Kavala serbest bırakılmazsa, AİHM’in vereceği bir görüş bu anlamda belirleyici olacak herhalde. Ne söylersiniz acaba? Beklentiniz nedir?
Benim herhangi bir beklentim yok. Benim sadece tek beklentim var; biz bildiğimizi okuruz. Konsey bildiğini mi okur; okusun. Onlar ne okuyor; dinleriz, görürüz. AİHM’inkini de Konsey’inkini de dinleriz; dinledikten sonra da biz üzerimize düşeni yaparız. Gereği neyse bunu yapacağız. Ben Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı olarak bu makamda bulunduğum sürece üzerime düşen görevi dört dörtlük yaparım. Acaba şu ne der, bu ne der; bunlara hiç bakmam. Benim aldığım terbiye bu, yetişme tarzım bu. Ölene kadar da aynen bu istikamette devam ederim, devam edeceğim.
"İLHAM ALİYEV BİLE 'BU ADAM AZERBAYCAN'A DA İHANET ETTİ' DEDİ"
10 büyükelçi hadisesi yaşanırken sizin duruşunuz, tepkiniz, tavrınız ortadaydı ancak örneğin CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bazı çevrelerden de “Nazikçe uyarıyorlar, bunlara neden tepki gösteriyorsunuz?” gibi buna benzer açıklamalar geldi. Bazıları da “Non grata ilan etmek bizi yalnızlaştırır” dedikten sonra, onlar geri adım attıktan sonra da bunun bir diplomatik başarı olduğunu söylemeye başladılar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bunlardan biri de geçmişte Bakü’de büyükelçi olarak görev yapmıştı, şimdi CHP’de güya siyaset yapıyor. İlham Bey’le konuşurken o bile “Ben bu adamı bir daha bu kapıdan içeri sokmam” dedi. Çünkü Azerbaycan’a da ihanet etti. Sen önce bir defa büyükelçilik yaptığın ülkenin siyasetine saygılı olmayı öğren. Bunu öğrenmedi ki bu adam. Şu anda da rastgele işte nasıl olduysa siyaset yapıyor. Biz bu tür siyasetçileri cepten çıkarıyoruz. Bunların siyaseti öğrenmeleri için daha çok fırın ekmek yemeleri lazım. Bunlar büyükelçilik yapmış, siyasetçilik değil. Siyasetçilik başka bir şey, büyükelçilik başka bir şey.
"YENİ ANAYASA" VE "SEÇİM BARAJI" AÇIKLAMASI
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli ile önceki bir görüşme gerçekleştirdiniz. Bu görüşmede Siyasi Partiler Kanunu ve yeni Anayasa çalışması gündeme geldi mi? Cumhur İttifakı olarak bu ortak teklifinizi ne zaman kamuoyuyla paylaşacaksınız? Tarih, takvim belli mi?
Tarih, takvimden öte bizim şu anda Cumhur İttifakı ile müşterek attığımız adımı Sayın Genel Başkan ile görüşme imkanımız oldu. MHP’den Anayasa çalışmasıyla ilgili hazırlıklar bize gelmişti. Bu bizim çalışmalarımıza da aynı şekilde bir destek oldu. Onu da zaten planlıyoruz, değerlendiriyoruz. Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Kanunu’yla ilgili de Feti Bey’in bizim arkadaşlara vermiş olduğu çalışma metni de arkadaşlarımızın elinde. Burada özellikle yüzde 5, yüzde 7 meselesi gündemdeydi. Bu konuda Devlet Bey, benim yüzde 7 teklifimi kendileri de aynen kabul ettiler. “Bu noktada siz nasıl uygun görüyorsanız bizim için o kabuldür” dediler.
Dolayısıyla bu yüzde 7 meselesini şu anda Kanunda bu şekilde bizler de arkadaşlarımıza söyleyeceğiz. Onun üzerinden hareket edeceğiz. Öbür tarafta tabi Anayasa ile ilgili çalışmalarımız da aynen devam edecek. Arkadaşlarımız bu çalışmayı tamamen bitirdikten sonra o da Meclis gündemine gelecektir. Ama biz de tabi Meclis’te bir altyapının olmasının gereğine inanıyoruz. Bu konuda gönül arzu ediyor ki Meclis’teki diğer siyasi partiler de buna hazır olsunlar, onlar da bu konuda “Tamam biz de yaparız” desinler ama şu anda onlardan aldığımız ses seda tam aksine, böyle bir şey yok.