Tüm dünyada etkili olan Kovid-19 salgını ve yeni varyantlar eğitim konusunu hep gündemde tuttu. Bu süreçte en fazla etkilenen alanların başında eğitim ve ekonomi geldi. Ülkemizde de salgın nedeniyle uzaktan eğitime geçilmesi okulun sadece bir öğrenme ortamı olmadığını açık bir şekilde ortaya koydu. 2021 yılında özellikle mesleki eğitim konusunda çok önemli gelişmeler yaşandı. Yeni yasal düzenlemeler yapıldı. Diğer taraftan Öğretmenlik Meslek Kanunu 2021 yılının en önemli gündem maddelerinden biri oldu.

YÜZ YÜZE EĞİTİM VURGUSU

Milliyet'e konuşan Özer, pandeminin okulun bir öğrenme ortamı olmanın ötesinde çok boyutlu anlamları olduğunu gösterdiğini belirterek, "Salgın nedeniyle okulun bir öğrenme ortamı olmanın ötesinde çok boyutlu anlamları olduğu ilk kez toplumun tüm kesimleri tarafından net bir şekilde görüldü.

Bu nedenle uzaktan eğitim, okul ortamının kesinlikle bir alternatifi olamaz. Uzaktan eğitim sadece öğrenmeyle ilgili olağanüstü koşullarda zorunlu bir eğitim platform işlevi görür.

EN SON KAPATILMASI GEREK YERLER OKUL

Tüm dünya uzaktan eğitimin eşitsizlikleri artırdığı, bu nedenle mümkün olduğu kadar yüz yüze eğitime geçilmesi gerektiği konusunda mutabık. Hal böyleyken bizim de istediğimiz yüz yüze eğitime haftada beş gün geçmek oldu. Bu nedenle okulların ilk açılması ve en son kapatılması gereken yerler olduğunu sıklıkla tekrarladım.

Tüm dünyada aşı, maske, mesafe ve hijyene dikkat etmenin ötesinde alınabilecek bir önlem de yok. Biz de bu önlemleri süreci yürütmenin merkezine koyduk. Oldukça işlevsel bir mekanizma kurduk. Sağlık Bakanlığı ve Sağlık Bilim Kurulu ile koordineli bir şekilde süreci şu ana kadar başarılı bir şekilde yürüttük. Yeni varyantlarda da süreç başarılı bir şekilde devam ediyor. Şu anda da 850 bin sınıfın çok azı (yüzde 1’in çok çok altında) vaka veya yakın temas nedeniyle yüz yüze eğitime ara verdi. Dolayısıyla, şu an için okullarda yüz yüze eğitime ara verme gündemimizde değil" dedi.

AŞILANMA ORANI

Özer, öğretmenlerin aşılanma oranına ilişkin soruya ise şöyle yanıt verdi:
"Okulların yüz yüze eğitime devam etmelerinde en büyük avantajımız öğretmenlerimizin aşılanma oranlarının oldukça yüksek olması. 1.2 milyon öğretmenimiz var. En az bir doz aşı olan öğretmen oranımız yüzde 93.36. En az iki doz aşı olan öğretmen oranımız ise bugün itibariyle yüzde 89,02. Aşı olmayıp hastalığı geçirerek antikor oluşturan öğretmen oranımız ise yaklaşık yüzde 5. Dolayısıyla en az iki doz aşı olan ve antikor oluşturan öğretmen oranımız yüzde 94.02’e yükseldi. Diğer taraftan bugün itibariyle en az 3 doz aşı olan öğretmen oranımız da yüzde 37.56’ya ulaştı. Benzer şekilde, öğrencilerimizin de aşılanma oranları sürekli yükseliyor. Dolayısıyla hem öğretmen hem de öğrencilerimizin aşılanma oranları bu durumdayken ve okullarda maske, mesafe ve hijyen konularında azami dikkat gösterilirken hangi veriye dayanarak neden yüz yüze eğitime ara verelim? Zaten üç hafta sonra yarıyıl tatili başlayacak. Eğer bir kapanma olacaksa bunun başlayacağı yer kesinlikle okullar olamaz."

Yorumlar 0 Yorum Var