Son dakika: Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Kazakistan'daki petrol zamlarının bahane edilmesiyle başlayan ve zamlarda geri adım atılmasına rağmen sokak protestolarının tüm ülke geneline yayılmasıyla ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Son dakika haberi... Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, "Kazakistan'daki çığırından çıkan ve Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGTÖ) üzerinden Rusya'nın bir dış müdahalesine dönüşen olaylar, Rusya'nın bir oyunu muydu, Rusya bir fırsatı mı değerlendirdi, yoksa bir başka dış manipleyi engellemek üzere mi Kazakistan'a girdi, bunu en iyi Tokayev bilir" şeklinde konuştu.
Kazakistan'da yaşanan sokak olayları ve takip eden gelişmeleri değerlendiren Güvenlik Uzmanı Abdullah Ağar, Kazakistan'ın çok büyük bir kırılmayla karşı karşıya olduğunu, doğalgaz fiyatlarında yaşanan artış gerekçe gösterilerek toplumsal gösterilerin baş gösterdiğini ve ardından ülke merkezlerine yayıldığını belirtti.
Konunun zam meselesinden çok uzak olduğunun altını çizen Ağar, "Kazakistan'dan dışarıya bağlanan Ukrayna'ya bağlanan Rusya'ya bağlanan bir takım figürler, kendilerini bunun bir devrim olduğunu, hedeflerinin hükümeti devirmek olduğunu, hedeflerinin siyasileri değiştirmek olduğunu açıklamaya başladılar" dedi.
"EN VAHİM OLANI BİR TÜRK DEVLETİNİN BÖYLE BİR ETKİ ALTINA GİRMESİ"
Yapılan açıklamaların akıllara Arap Baharı'nı, Turuncu Devrim'leri getirdiğini belirten Ağar, gelişmelerin ardından Tokayev'in Kolektif Güvenlik Teşkilatı Örgütü'nden yardım istediğini söyledi. Bunun ardından olayın seyrinin değiştiğini kaydeden Ağar, "Ülkeye bir müdahale oldu. Rusya tarafından yaklaşık 3 bin, Tacik askeri, 1500 Belarus, yaklaşık 300 civarında Kazakistan, 150 civarında Özbekistan ve 70 civarında Ermeni askeri olaylara müdahale etti." ifadelerini kullandı.
Yaşanan gelişmeler arasında en vahim olanın bir Türk Devleti'nin böyle bir etki altına girmesi olduğunu ifade eden Ağar, "Rusya'nın bu tür hamlelerinin ne tür sonuçlar ürettiğini hasbel kader kestirebiliyoruz. Bu noktada Kazakistan'ın geleceği ne olacak, Türk dünyasının geleceği ne olacak ve jeopolitik anlamda nasıl bir takım kısıtlar üretecek. Bunların hepsi son derece önemli." şeklinde konuştu.
"BUNU EN İYİ TOKAYEV BİLİR"
"Türk dünyasıyla ilgili son derece önemli bir takım umutların kabarmış olduğu bir dünyada, yaklaşık üç milyon kilometrekarelik bir coğrafya, şuan bir dış etkiyle karşı karşıya kaldı, yaşanılan istikrarsızlıklardan dolayı" diyen Ağar şöyle devam etti:
Yaşananlar bir Rus tezgâhı mıydı, Rusya bir fırsatı mı değerlendirdi veya Batı'nın yaptığı bir manipülasyonla beraber Rusya buna karşı mı koydu bunları açıkçası en iyi Tokayev bilir. Yaşananları buradan okumak açıkçası son derece zor ama bir gerçek var şuan ülke bir müdahaleyle karşı karşıya ve bu müdahale Rusya tarafından gerçekleştirildi. Çıkacaklar mı, kalacaklar mı, bu çıkma kalma süreçlerinde evrelerinde Türkiye ve Türk Dünyası ne yapacak, gelişmekte olan Türk Dünyası inisiyatifi ne yapacak, bunlar son derece önemli. Şimdi şunu ön görebiliyoruz; Rusya doğuda, batıda ve güneyde Ukrayna'ya karşı kalkan oluşturuyor. Beyaz Rusya, Kazakistan, Karabağ tüm bu meseleler bu kalkanla ilgili.
BİR TEST NOKTASI OLACAK
Bu kalkanın bizim coğrafyamıza taşmasıyla işin renginin değiştiğini belirten Ağar, konu incelenirken Karabağ, Amerika Birleşik Devletleri ile NATO'nun Ukrayna didişmeleri, Belarus göçmen krizi gibi konuları da görmezden gelmemek gerektiğini, Kazakistan'da ortaya çıkan durumun böyle okunursa anlam kazanacağını belirtti.
Ağar konuşmasını şöyle tamamladı;
Türklük, Türk dünyası jeopolitik bir gerçekliktir demografik bir tabanı var ve topografik bir alanı var; irade inisiyatif ve kararlılık. Bunun bir etkiye ve caydırıcılığa dönüşerek yol yürümesi gerekiyor ve bu noktada Kazakistan meselesi Türk dünyası, Türk Devletler Teşkilatı adına tam bir test noktası olacak.