İran'ın Türkiye'ye gönderdiği doğalgazı 10 gün süreyle kesmesi birçok sanayi kuruluşunda üretim tedirginliğine yol açarken, yaşanan sıkıntı, Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını bitirecek yatırımlarının ne kadar önemli olduğunu bir defa daha ortaya koydu.

Ankara, "enerjide tam bağımsızlık" hedefiyle doğalgazdan petrole, nükleerden yenilenebilir enerjiye kadar her alanda adımlarını kararlılıkta atıyor. Doğalgazda arz güvenliğini sağlamak için çalışan Türkiye; üretim, tedarik ve depolamayla ilgili birçok çalışmayı eş zamanlı olarak yürütüyor.

KARADENİZ GAZI İÇİN BORU İNŞASI BAŞLIYOR

Karadeniz Sakarya Gaz Sahası'nda keşfedilen ve 540 milyar metreküpü bulan doğalgazın karaya çıkarılması için çalışmalar sürüyor. Deniz tabanına ilk boru hattının çekilmesi amacıyla 21 Şubat'ta başlayacak faaliyetler için gün sayılırken Karadeniz gazının işlenerek şebekeye verilmesini sağlayacak Filyos Limanı'nın da inşası devam ediyor. Diğer yandan, envanterdeki gemiler denizlerdeki arama ve sondaj faaliyetlerini sürdürüyor. Hâlihazırda Karadeniz'deki sondaj gemilerinden Fatih, Türkali-7 kuyusunda; Kanuni, Türkali-1 kuyusunda sondajına devam ediyor. Yavuz ise Filyos Limanı'nda Karadeniz'e açılmak için gün sayıyor.

Ayrıca Barbaros Hayreddin Paşa sismik arama gemisi, Ünye-3B projesi çerçevesinde aynı bölgedeki veri toplama çalışmalarına devam ediyor. Doğu Akdeniz'de 2B ve 3B sismik araştırma faaliyetleri yürüten Oruç Reis araştırma gemisi ise bakım çalışmalarının tamamlanmasının ardından yeniden bölgeye gönderilecek. Bütün bunlara ek olarak alınan Türkiye'nin dördüncü sondaj gemisinin de yaz aylarında çalışmalara dâhil olması planlanıyor.

TANAP VE TÜRKAKIM'DAN TEDARİK SÜRÜYOR

Türkiye Gazetesi'nin haberine göre, millî üretim için faaliyetler sürerken, gaz ihtiyacında kesinti olmaması için Azerbaycan gazını taşıyan Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Projesi (TANAP) ve Rus gazını taşıyan TürkAkım hatlarından gaz tedariki de devam ediyor. Bu iki hattan bugüne kadar Türkiye'ye yaklaşık 28,4 milyar metreküp doğalgaz aktı. Aynı hatlardan gelen gaz miktarı, sadece geçen yıl 12,5 milyar metreküpü aştı.

DOĞALGAZ DEPOLAMA KAPASİTESİ GENİŞLİYOR

Depolama kapasitesinin artırılması için de karada ve denizde çalışmalar yapılıyor. Karadaki çalışmalar doğrultusunda Tuz Gölü'nde şu anda yaklaşık 900 milyon metreküp olan depolama kapasitesi, yapılacak genişletme çalışmaları ile 5,4 milyar metreküpe çıkacak. Silivri'de ise 3,14 milyar metreküp olan kapasite, çalışmalar sona erdiğinde 4,16 milyar metreküpe yaklaşacak. Buna ek olarak, Türkiye'nin üçüncü LNG gemisi olan Ertuğrul Gazi'nin de geçen yıl hizmete alınmasıyla denizdeki depolama kapasitesi yükseldi.

110 milyon metreküp doğalgaza eşdeğer LNG'yi depolama kapasitesine sahip Ertuğrul Gazi FSRU, günlük bazda bunun 28 milyon metreküpünü gazlaştırarak ulusal şebekeye iletebiliyor. Ayrıca Marmara Bölgesi başta olmak üzere ülkenin arz güvenliğine katkı sağlayacak olan Saros FSRU Projesi de devam ediyor. Kara ve denizdeki bu güçle ilk etapta elindeki doğalgazın yüzde 20'sini depolayabilecek olan Türkiye, önümüzdeki süreçte atılacak yeni adımlarla bu kapasiteyi daha da artıracak.

KARADA KARIŞ KARIŞ PETROL ARANIYOR

Türkiye, petrol konusunda da karada çalışmalarına devam ediyor. Daha önce 'petrol yok' denerek kapatılan kuyularda son teknolojiyle yeniden araştırmalar devam ederken Diyarbakır'daki Varınca-1 kuyusunda günlük 3 bini aşkın, Akoba-1 kuyusunda günlük 2 bin 800, Yenişehir-1 kuyusunda günlük 3 bin, Kırklareli'deki Misinli-2 kuyusunda günlük bin varilden fazla petrol üretimi gerçekleştiriliyor.

İHTİYACIN YÜZDE 10'U AKKUYU'DAN GELECEK

Türkiye, alternatif enerji kaynakları konusunda da adımlar atıyor. Bu kapsamda Mersin'de inşası süren ve Türkiye'nin ilk nükleer enerji santrali olacak Akkuyu Nükleer Güç Santralinde de (NGS) çalışmalar devam ediyor. Toplam 4 bin 800 megavat gücünde dört üniteden oluşacak Akkuyu NGS'de üçüncü reaktörün temeli, geçen yıl atılmıştı. Dördüncü reaktörün temelinin bu yıl içinde atılması beklenirken 2023'ten başlayarak birer yıl arayla dört reaktörün de işletmeye alınması planlanıyor. Akkuyu NGS ile Türkiye'nin elektrik ihtiyacının yüzde 10'unun nükleer enerjiden karşılaması öngörülüyor.

Ayrıca Türkiye'nin ikinci nükleer santralini kazanması için bazı ülkelerle görüşmeler devam ediyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, daha önce ikinci nükleer santral projesiyle ilgili olarak "Sinop'la ilgili henüz şu anda görüşülen bir ülke yok. Burada Trakya daha öne çıkıyor. Çin'le görüşmelerimiz var. Yerle ilgili zemin etütleri, çevresel etkiler gibi birçok parametrede çalışmalar devam ediyor. Bunların sonuçlarına göre kesin yer belirlenecek. İstanbul'u da içine alarak söylüyorum, Trakya ülkenin en büyük talep noktası. Bölgesel arz güvenliği açısından böyle bir santrale Trakya'da daha çok ihtiyacımız var. Bazı engellemeler ile mücadele ettik. Bunların bir kısmı çevreci girişimler adı altında oldu. Türkiye'nin böyle bir nükleer teknolojiye sahip olmasını istemeyen ülkeler de var ama hamdolsun, şu anda ilk projemizi gerçekleştiriyoruz. İnşallah bundan sonra ikinci ve üçüncüyü de yaparız" demişti.

YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARI HIZLANDI

İklim değişikliğiyle ilgili yapısal dönüşümlere giden Türkiye, çevrenin korunması amacıyla bir yandan da yenilenebilir enerji alanında adımlar atıyor. Yenilenebilir enerjide özellikle rüzgâr öne çıkıyor. Yerli ve yabancı toplam 231 firmanın faaliyet gösterdiği sektörde, hâlihazırda işletme hâlindeki 355 santralde toplamda yıllık 30 teravat saatlik üretim yapılıyor. Rüzgâr kurulu gücünde Avrupa'da 8'inci, dünyada 13'üncü sırada olan Türkiye, 10 bin 500 megavatı aşan kurulu gücüyle bugün elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10'unu rüzgârdan karşılıyor. Buna ek olarak Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modeline dair çalışmalar da devam ediyor. Bu model kapsamında YEKA Rüzgâr Enerjisi Santralleri (RES) ile YEKA Güneş Enerjisi Santralleri (GES) yarışmaları devam ediyor.

AKDENİZ'DE DE ROTA TÜRKİYE

Yakın zamanda Doğu Akdeniz gazı ile ilgili de önemli gelişmeler yaşandı. ABD, denizden Yunanistan'a ilerleyen ve Türkiye'yi devre dışı bırakan Doğu Akdeniz Doğalgaz Boru Hattı Projesi'ne (EastMed) desteğini çekti. Bunun üzerine İsrail ve Doğu Akdeniz gazının Avrupa'ya taşınması için yeniden Türkiye güzergahı öne çıktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Türkiye ve İsrail'in proje için daha önce görüştüğünü hatırlatarak "Şartlar oturup konuşulur" dedi ve yeşil ışık yaktı.
OSB'LERDE 'KESİNTİLİ' HAFTA

İran, 48 saat geçmeden gaz vanalarını açmasına rağmen, Türkiye işi sağlam tutuyor. Bu hafta yurt genelinde OSB'lerde planlı kesintiler uygulanacak. Bu tedbir sayesinde enerjide arz talep dengesi korunacak. Haneler de sert kış şartlarında enerjisiz kalmayacak.

Yorumlar 0 Yorum Var