Süleymaniye’deki yurt inşaatının, yapı kullanım izin belgeli eski binaya ve çevresindeki binalara göre daha yatay, kademelendirilmiş olduğunu belirterek konuyla ilgili bir açıklamada bulundu.
İlim Yayma Vakfımızın Süleymaniye’deki yurt inşaatı, yapı kullanım izin belgeli eski binaya ve çevresindeki binalara göre daha yatay, kademelendirilmiş, hukuki ve teknik prosedürlere, yetkili kurulca onaylanmış yenileme ada avan projesine uygun ve ilgili kurullarca onaylıdır; yasaldır. Vakfımız, söz konusu inşaatla ilgili gerekli fedakarlığı yapacağını açıklamışken ve zaten inşaatı durdurmuşken; İBB’nin yetki gaspıyla hukuka aykırı olarak inşaatımızı mühürlemesini politik bir eylem olarak görüyor ve bu konuda Vakfımızın hukuk nezdinde haklarını kullanacağını beyan ediyoruz.
Kamuoyunun malumu olduğu üzere, 02.02.2022 tarihinde sosyal medyada Vakfımızın Süleymaniye’de gerçekleştirdiği yurt inşaatının görüntüsü ile tartışmalar başlamış ve gündemi epey meşgul etmiştir. Vakfımız ortaya çıkan bu duyarlılığa karşı konuya hassasiyetle eğilmiş ve hukuken herhangi bir problem olmamasına rağmen kamu vicdanını evveliyetle dikkate alarak gerekli fedakarlıkları yapacağını belirten bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamadan sonra inşaatı durdurmuştur. Bu açıklamamız İBB yetkililerince de "olumlu ve iyi niyetli bir açıklama" olarak adlandırılmasına rağmen inşaatımızın hukuksuz bir şekilde mühürlenmesi ile olay başka bir boyut kazanmıştır.
'SÜLEYMANİYE'NİN RUHUNA UYGUN'
“Vatana ve millete faydalı olabilecek iyi insanlar yetiştirmek” misyonuyla yaklaşık yarım asırdır faaliyet gösteren Vakfımız, Süleymaniye’de 2 hayır sever tarafından yurt yapılması koşuluyla bağışlanan ve çok eski bir yapı olması hasebiyle risk teşkil eden iş hanını yıkarak Nisan 2020’de bağış amacına uygun bir şekilde yurt inşaatına başlamıştır. Vakfımız ticari olarak kullanılması halinde, yüksek tutarda gelir elde edilebilecek bir taşınmazı gecikmeksizin yıkarak yerine “Süleymaniye’nin ruhuna” uygun yurt projesiyle bölgedeki olumsuz sosyal yapıyı nispeten azaltmak ve gençlerimizin barınma ihtiyacına yardımcı olarak eğitim hayatlarına destek olmayı amaçlamıştır.
Vakfımızın, eski haline ve çevresindeki binalara göre daha yatay, kademelendirilmiş, Süleymaniye mimarî siluetine uygun bir çalışma yaptığını çeşitli mecralarda ifade etmiş ve bu çalışmanın da ilgili kurum ve kuruluşlarca onaylandığını detaylı bir şekilde vurgulamıştık. Süleymaniye’nin siluetinin korunması için üzerimize düşen her tür fedakarlığı yapmaya hazır olduğumuzu ve ilgili kurum ve kuruluşları göreve davet ettiğimizi bildirmiştik. Kamuoyunun malumu olduğu üzere Vakfımız, inşaatı durdurmuştur.
Yurt inşaatımız, projeyi denetleme yetkisi bulunmayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından hukuk dışı bir şekilde mühürlenmiştir.
Söz konusu inşaat hukuki ve teknik prosedürlere, yetkili kurulca onaylanmış yenileme ada avan projesine uygundur. Bahsedildiği gibi inşaatla ilgili gerekli onaylar, "iki seçim arasında" değil mevcut İBB yönetiminin görevde olduğu dönemde alınmıştır. Hal böyleyken aynı yönetimin hukuka aykırı olarak ve yetki gasbı yaparak mühürleme işlemi yapmasını kınıyoruz. Kaldı ki Vakfımıza ulaşmış herhangi bir yazı veya belge bulunmamaktadır. İBB yetkilileri beyan ettiklerinin aksine Vakfımızla hiçbir şekilde iletişime geçmemiştir. Söz konusu yurt inşaatının ruhsatlı olduğunu açık ve net bir şekilde ifade eden İBB’nin Süleymaniye ile ilgili problemlerin çözümü için herhangi bir plan dahi ortaya koymamışken sadece Vakfımız üzerinden bu konuyu tartışmaya devam etmesini politik bir çaba olarak görüyoruz. [Yapı ruhsatı] Yapı ruhsatı
Vakıf olarak iyi niyetli yaklaşımlarımıza rağmen mülkiyet hakkımızın kullanılmasının İBB tarafından hukuka aykırı bir şekilde engellenmiş olmasını hiçbir şekilde kabul etmediğimizi beyan ediyor, her türlü kanuni hakkımızı kullanacağımızı ilan ediyoruz. [İmar durum belgesi] İmar durum belgesi
Bir kez daha vurguluyoruz ki eğer gerçekten mevzubahis Süleymaniye ise çatışmacı bir tavır değil iş birliğini önceleyen bir anlayışı odağımıza almalıyız. Politik çıkarların değil, tarihi bilincin esas alındığı bir bakış açısına ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Tüm paydaşların iyi niyetle hareket ettiği bir ortamda sorunun Süleymaniye’nin yararına olacak bir şekilde çözüleceğine inanıyoruz.