Kanal7 ekranlarında Başkent Kulisi programında bu hafta Mehmet Acet'in konuğu AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş...

İşte Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları:

Karşı taraftaki ittifakın daha ne kadar genişleyeceğine dair daha net bir durum yok. Dünkü toplantıdan sonra 'HDPyi dışlamıyoruz' açıklamalarını da yaptılar. 

Siz Türkiye'yi yönetmeye talipseniz Türkiye'yi gündemine dair hangi pozitif konuyu söylüyorsunuz. Bir parlamenter sistem söylüyorsunuz fakat bir anayasal düzenleme gerekir. Bunun için en az 360 vekiliniz olması gerekir. Anayasa değişikliğinin de halk tarafından kabul edilmesi gerekir. Bu millet hiçbir zaman geriye gitmiyor. Dolayısıyla bu Cumhurbaşkanlığına geçiş sistemi de bir günde ortaya çıkmış bir durum değil. Milletin oyuyla gerçekleşmiş bir değişikliktir. Şimdiye kadar tek söyledikleri 'Erdoğan gitsin de nasıl giderse gitsin'. Fakat esas mesele siz geldiğinizde nasıl yöneteceksiniz.

Türkiye'nin çevresi ateş çemberine dönmüşken bu konularda nasıl hareket edeceksiniz. Millet bizim programımız budur denmesini bekler. 

EKONOMİDE ALINAN TEDBİRLER

20 Aralık'ta Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Türkiye için yeni programın ilan edildiği gün oldu. 20 Aralık'a olan süre içerisinde dolar 18 lirayı gördü. Bir kaç tane temel öncelik tespit edildi. Türkiye'nin üretim gücünün kaybedilmemesi, bunun temel koşulu güven ve istikrarın temin edilmesi. Dövizle ilgili istikrarın sağlanması fevkalede bir durumdu. Enflasyonu indirebilmek için, buna bağlı olarak hayat pahalılığın kaldırılabilmesi için adımlar atılıyor. En son temel gıdada kdv yüzde bire indi. Aralık ayının yükü Ocak enflasyonunda görülmüştür. Şimdi Ocak, Şubat ve Mart'ta pozitif görüntüyü göreceğiz. 

Arkasından yaz aylarının başıyla birlikte gıda fiyatlarında daha da düşüşle, turizmdeki beklentilerimizde enflasyonda daha makul seviyelere geleceğiz. Tezgahı dağıtırsanız bir daha toplamak kolay değil. Anadolu seyahatlerimizde arkadaşlarımızı dinliyoruz. Sonuçta gittiğimizde her yerde OSB'lerin çok iyi çalıştığını görüyoruz. 

Ana mesele ihracatı, üretimi artırmak ve dış piyasalarda etkin hale gelmek. 

ELEKTRİK FATURALARI

Şunu görmek lazım, elektrik faturaları bir günde bu noktaya gelmedi. 2021 yılı içerisinde Türkiye hazinesi su faturalarının yüzde 75'i devlet ödedi, elektrik faturalarının yüzde 25'ini devlet ödedi. Geçtiğimiz yıl verilen destek 100 milyar liradır. Kamunun da kaybı 54 milyar lira. Doğrudan doğruya hükümetin vatandaşa verdiği bir destek var. Türkiye ve Çin sadece pandemi döneminde büyüme sağladı. Muazzam bir üretim aksaması olmuştur, Türkiye çok şükür tedarik zincirlerinde kırılma olmadan 2020'yi atlattı. 

Enerjide çok yüksek fiyatlar çıktı, pandemi dolayısıyla. Doğalgazdaki fiyatlar eksi olarak vatandaşa yansıdı buna rağmen yine de çok yüksek fatura. Fakat bir mazeret gibi söylemiyorum. Vatandaşlarımızı derinden sarstığını görüyoruz. Cumhurbaşkanımız 210 kwata geri çıkardı. Zaruri olarak çıkan fiyatların vatandaşların üzerindeki baskılarını biliyoruz ve neler yapabiliriz düşünüyoruz. 

"YURTTAŞLARIMIZ RAHAT OLSUN"

Esas ana hedefimiz Türkiye'nin gücünü artırmak, korumak. Bunun temeli üretmekten geçiyor. Hele hele bu kadar küresel rekabetin arttığı dönemde Türkiye'nin üretmek ve kendi ayakları üzerinden durmasından başka çare yok. Hükümet Türkiye'nin üretim seferberliğini hakkıyla kullanabilelim diye uğraşıyor. Bizim sektörlerimizde nasıl sorunlar var yakınen takip ediyoruz. Şu algıyı tekrar söylüyorum, bu gelişmeleri hükümet görmüyor algısı yanlış. Alınan tedbirlerin hepsinin bir amacı var. Vatandaşımızın enflasyonun altında ezilmesine izin vermeyeceğiz. Yurttaşlarımız rahat olsun. Ne yaptığımızı nasıl yaptığımızı bilen bir üslupla söylüyorum. Nasıl dövizde istikrar sağlandıysa diğer konularda da sağlanacak. 

Aslında FED'i ve Ukrayna krizini bir kenara bırakın biz 20 sene önce söylüyorduk. Enerji, gıda, su ve siber güvenlikte sorunlar çıkacağını. Türkiye tüm bunlarla ilgili mücadele veriyor. 20 yılda Türkiye kurulu enerji payını 3 kat artırdı. 

Yorumlar 0 Yorum Var