İstanbul'da Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde düzenlenen tanıtım toplantısının açılışında konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, Türk dış politikasında son 20 yıldır ciddi bir paradigma değişimi yaşandığına dikkat çekti. Eren, YTB, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA ) ve Yunus Emre Enstitüsü gibi yapıların bu değişimi ihdas eden önemli kurumlar arasında yer aldığını belirtti.

Eren, YTB'nin bu kapsamda Türk dış politika vizyonuna katkı sağlayan önemli kurumlardan biri olduğunun altını çizerek, "YTB, Türkiye'de yaşayan Türkler ile yurt dışında yaşayan Türkler arasında köprü görevi yapan bir kurumdur." dedi.
 

Dünyanın her kıtasında faaliyet sürdürerek projeler gerçekleştirdiklerini anlatan Eren, Türkiye'nin bu bölgelerde kendine has eğitim ve kültür diplomasisi oluşturduğunu aktardı.

DÜNYANIN DÖRT BİR YANINDAN ÖĞRENCİLERE BURS SAĞLIYORUZ

2012 yılından beri "Türkiye Bursaları" adı altında dünyanın dört bir tarafından uluslararası öğrencilere burs sağladıklarını söyleyen Eren, “Biz dünyanın her tarafında faaliyet gösterirken, öğrencilere burs verirken şunu fark ettik: Faaliyet gösterdiğimiz veya faaliyet hedefimizde olan ülkeleri ne kadar tanıyoruz? Onlar bizi ne kadar tanıyor diye düşündük. Bunun için kurum içerisinde ürettiğimiz spesifik stratejilerle, bölge raporlarıyla ilerliyorduk. Bunun yeterli olmayacağını anladık ve düşünce tarihi ile ilgili bir eserin ortaya çıkarılmasına karar verdik.” diye konuştu.
 

YTB’nin sözlü tarih çalışmalarını da anlatan Eren şunları kaydetti: "Kırım, Ahıska Türkleri, Bulgaristan Türkleri gibi sözlü tarih çalışmalarımız var. Irak Türklerine ilişkin bir çalışmamız da mevcut. Bunlar soydaş ve akraba coğrafyalara yönelik çalışmalarımızın bir kısmını oluşturuyor. Yine kişilere has çalışmalarımız da var. En son Dr. Sadık Ahmet ile ilgili bir çalışma yaptık. Çalışmalarımızın içinde belli toplulukları ilgilendiren stratejik raporlar da var."

ESER MEYDAN OKUMALARA KARŞI CEVAP NİTELİĞİNDE

“Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce" adlı kitabın İslam dünyasının tarih boyunca karşılaştığı meydan okumalara karşı cevap niteliğinde bir eser olduğunu dile getiren Eren, “Bu eser, son 80 yıldır İslam dünyasındaki çağdaş fikirleri merkeze alarak önümüzdeki süreçte bu konuda çalışmak isteyenlere büyük bir fayda sağlayacak. Web sitesi çalışmamız da var. Eseri buraya yüklediğimizde herkes kolayca ulaşabilecek. Planlamalarımız düşündüğümüz gibi giderse bu senenin sonuna doğru bu 8 kitaptan oluşan iki serimizle ilgili müstakil bir konferans da yapmayı düşünüyoruz. Çok farklı ülkelerden akademisyen hocalarımız var; onları buraya getirmek istiyoruz.” dedi. Eren, Orta Asya'da düşünce tarihi ve Sahraaltı Afrika düşünce tarihi ile ilgili iki çalışma daha yapacaklarını söyledi.

NİYETİMİZ 10 CİLT ÇIKARMAK

Kitabın Editörü Prof. Dr. Lütfi Sunar ise kitap fikrinin ilk defa 2018'de gündeme geldiğini açıklayarak, “YTB’de böyle bir projeden bahsettiklerinde zihinlerinde 10 ciltlik bir eser vardı. Başlangıçtaki hedefimize adım adım ilerliyoruz. Şimdi 8'inci cilde vardık. Niyetimiz, bunu 10 ciltte eğer farklı öneriler gelirse belki daha fazla cilde tamamlamak." dedi. Sunar, düşünce tarihi alanında genellikle klasik dönemin çalışıldığını belirterek, bu çalışmalarda son 50 yıldaki çağdaş düşüncelerin ele alındığını bildirdi.

Sunar konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Müslümanların düşüncesi hep arkaik hep tarihsel hep geçmişe ait bir düşünceymiş gibi tartışılıyor. Çoğu kez belki dikkat etmiyoruz ama bugünkü meselelerimiz ve aktörlerimizi konuşurken bile sanki ölü aktörlermiş ve ölü meselelermiş gibi konuşuyoruz. Bunda özellikle Batılı düşünce dünyasının ve Müslümanların da bu anlamdaki akademik üretimlerinde buna dikkat etmemelerinin çok önemli bir etkisi var. Biz bu kitaplara çağdaş düşünce ismini koyarak bunu aşmaya çabaladık."

ESER İLİM CAMİASINDA SEVİNÇLE KARŞILANDI

Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez ise YTB’nin böyle bir eserle Türkiye’ye ve ilim camiasına bir sevinç taşıdığının altını çizdi. Görmez, YTB ile beraber Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, Diyanet Vakfı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün gönül coğrafyalarında çok önemli hizmetlere imza attıklarını dile getirdi.
 

Görmez, “Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce” eserinin “gönül coğrafyası” kavramına “fikir coğrafyası” kavramını da ekleyen bir niteliği olduğuna işaret ederek, şunları söyledi: “Gönül coğrafyamız ile fikir coğrafyamız bu eserle birleştiriliyor. Gönül coğrafyasında yaşayan insanlar, aynı zamanda fikir coğrafyamız hakkında bilgi sahibi oluyor. Böylece gönül bağının yanında düşünsel ve zihinsel ilişkiler kurulacak. Müslüman topluluklar arasında var olan güçlü gönül bağlarının yanında aynı zamanda zihinsel fikri bağları kuracak olan fikir coğrafyamıza kılavuzluk yapacak bir eserin tanıtımını yapmak üzere toplanmış bulunuyoruz. Bu vesileyle ben fikrin kendisini bizatihi çok değerli bulduğumu ifade etmek isterim.”

Yorumlar 3 Yorum Var
  • Abdullah 06.03.2022 15:31
    İslamı çağa söyleten hiç bir fikir İslami değildir sadra şifada olmamıştır olmayacaktır. Evvela çağdaşlık kavramının içinin boş olduğunun yüksek sesle dile getirilmesi gerekiyor. Kuran ve Sünneten beslenmeyen hiç bir fikir kalıcı olamaz
  • Mehmet 06.03.2022 13:34
    Mehmet Görmez /hiç birşey göre.ez /İslam zate n çağdaş ve çalar üstü /İran bozmaları
  • Vatandaş 06.03.2022 13:18
    DİNDE ZORLAMA YOKTUR. Dinimiz bu kuralı ile bütün zamanlara hitabeder. İsteyen uyar istemeyen uymaz. Dolayısiyle ÇAĞDAŞ DÜŞÜNCE diye yazılan kitap bu kuralın gerisinde kalır.