Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle Ukrayna'daki özellikle çocuk evlerinde (yetimhanelerde) bulunan çocukların tahliyesi için Türkiye İçişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Göç İdaresince gerçekleştirilen çalışma kapsamında yola çıkan kafileler, Antalya'ya gelmeye başladı. İlk kafilede yer alan bazı çocuklar, kucaklarında sıkıca sarıldıkları oyuncaklarıyla Antalya Havalimanı'na ulaştı. Bakım personeliyle otobüslere binen çocuklar, konaklayacağı otellere götürüldü. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Vasyl Bodnar, AA muhabirine, savaşın en yakın zamanda bitmesini istediklerini söyledi.
Türkiye'nin desteği için teşekkür eden Bodnar, "Biz isterdik ki çocuklar dinlenmek, tatil yapmak için gelsin ama bombalardan kaçarak buraya geldiler. Ümit ediyoruz ki buraya gelen çocuklar kendini daha iyi hissedecekler. İlk kafilede 185 kişi geldi, haftaya 200 civarında kişinin daha gelmesini planlıyoruz. Ukrayna'da tehlikede olan çok çocuk var." diye konuştu. Bodnar, Türk ve Ukraynalı iş insanlarının da desteğinin sürdüğünü ifade etti.
YETİM ÇOCUĞU KUCAĞINDAN İNDİRMEDİ
Çocuklardan 12 yaşındaki Alina Türnişankov, Harkiv'e 3 saatlik mesafede oldukları için savaştan çok fazla etkilendiklerini söyledi.
"Bugüne kadar çok korktuk ama burada güvendeyiz." diyen Türnişankov, yetimhanede birlikte kaldığı 4 yaşındaki çocuğu kucağından indirmedi.
Savaşı televizyondan takip ettiklerini ve 3 gün süren yolculuğun ardından Türkiye'ye geldiklerini anlatan Türnişankov, "Türkiye'de olduğumuz için mutluyuz, Antalya çok güzel, güneşli." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE ÇOK GÜZEL, SİREN SESİ YOK"
7 yaşındaki Sonya Horenko da her gün siren sesleri duyduklarını, siren sesi çaldığında gizli yerlere saklandıklarını söyledi.
Çok sevdiği ayıcık oyuncağını da getirdiğini belirten Horenko, "Oyuncağımı seviyorum. Türkiye çok güzel, en önemlisi siren sesi yok. Antalya'da kendimizi güvende hissediyoruz" dedi.
"TÜRKİYE BİZE KUCAK AÇTI"
Bakım personeli Gülak Elona ise kaldıkları yetimhanenin 15 kişilik olduğunu, savaş başladıktan sonra her gün korku yaşadıklarını kaydetti.