Hanelerde kullanılan doğalgaza yüzde 35 zam geldi. Gazeteci Mehmet Acet, dünyada yaşanan akaryakıt krizlerini hatırlatarak, "Doğalgaz krizi daha da derinleşiyor mu?" sorusunu sordu.

Kanal7 Ankara Temsilcisi ve Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Mehmet Acet'in bugünkü yazısı şöyle:

Nisan ayının gelmesi, havaların biraz olsun ısınmasıyla, hep birlikte derin bir ‘oh’ çektik.

Enerji fiyatlarının dünya genelinde alıp başını gittiği bir ortamda en azından ısınma maliyetlerinin düşecek olması güzel bir haber.

Önceki akşam, Mart ayını devirip Nisan’a girmek üzere olduğumuz dakikalarda, BOTAŞ’ın yüzde 35’lik doğalgaz zammının (hane kullanımı için) haberi geldi.

Zam haberini duyanların çoğu, “Allah’tan kışın çetin ayları geride kaldı” diye aklından geçirmiş olmalı.

Astronomik seviyelere ulaşan doğalgaz maliyetlerin göğüslemekte zorlanan ilgili kurumların yönetimlerinin ise, “Şu kış ayları bir geçse” diye herkesten daha fazla dua ettiğini tahmin ediyorum.

Sonuçta, evlerde ısınma ihtiyacının azalması, ihtiyaç duyulan zamlar için harekete geçme anlamında onların elini biraz daha rahatlatmış olmalı.

FATURALARIN YÜZDE 70’İNİ DEVLET ÖDEMEYE DEVAM EDECEK

BOTAŞ Genel Müdürü Burhan Özcan’ın yaptığı açıklamalar, doğalgazda durumumuzun ne olduğuna dair yeni çarpıcı verileri ortaya koydu.

Kullandığımız gazın yüzde 99’unu yurtdışından ithal eden bir ülke olarak gerçeklerden kaçma şansımız bulunmuyor.

Özcan’ın yaptığı açıklamaya göre, 2021’in Ocak ayında 120 dolar seviyesinde olan doğalgazın fiyatı, bu yıl 12 kat artış göstererek 1400 dolara kadar artış gösterdi.

İnanılmaz bir tırmanış bu.

BOTAŞ Genel Müdürü, “Durumumuzu anlayın” dercesine, herkesin anlayabileceği türden şöyle bir hesap yapmış:

“Yılda ortalama bin metreküp doğalgaz tüketen bir konutun faturası yaklaşık 11 bin 800 lira. Bunun 8 bin 168 lirasını devlet, 3 bin 631 lirasını ise vatandaş karşılıyor.”

Durum bu.

Gelen zamma rağmen maliyetlerin yüzde 70’inin hükümet tarafından karşılanmaya devam edileceğini düşündüğünüzde, nasıl bir fiyatlama ile karşı karşıya olduğumuz daha rahat anlaşılıyor.

RUSYA UKRAYNA SAVAŞI, RUSYA/AVRUPA GERİLİMİ DOĞALGAZ MALİYETİNİ DAHA DA ARTIRABİLİR

Önceki gün Avrupa ile Rusya arasında yaşanan ‘Ruble restleşmesi’ doğalgaz fiyatları üzerindeki baskıyı yeniden artırdı.

Rusya Devlet Başkanı Putin, Ukrayna savaşı nedeniyle kendilerine karşı ‘dostane olmayan davranış’ içindeki ülkelerin, Rusya’dan doğalgaz almaya devam etmeleri halinde, ödemelerini Rus parası Ruble üzerinden yapmak zorunda kalacaklarını açıklamıştı.

Bu haberin hemen ardından, Avrupa piyasalarında 1000 metreküp doğalgazın fiyatı 1395 dolara fırladı.

Almanya ve Fransa, Putin bu kararını kabul etmeyeceklerini açıkladılar.

Bu açıklamalar restleşme anlamına geliyor.

Restleşmenin sonucu ise, krizin kısa vadede daha da derinleşmesi şeklinde karşımıza çıkabilir.

Avrupa Birliği, doğalgaz kullanımında Rusya’ya yüzde 40 oranında bağımlı.

Bu bağımlılıktan kurtulmak için orta ve uzun vadede yeni kaynaklara yönelim sağlanacağı yetkili isimler tarafından açıklandı.

Peki ama, kısa vadede bu iş nasıl olacak?

Putin, “Şartlarımız yerine getirilmedi” diye vanaları ‘pat diye’ kapatırsa, bu durum Avrupa için, hem ‘doğalgaz kıtlığı’, hem de gaz maliyetlerinin daha da yukarı çıkması anlamına gelmeyecek mi?

Zaten Almanya’da hükümet, bu gelişmelerin ne tür sonuçlar üretebileceğini gördüğü için, hafta başında ‘erken uyarı’ sistemini devreye soktu.

Alman Ekonomi Bakanı Habeck, daha şimdiden kötü gelişmelere hazırlıklı olma konusunda halka uyarılarda bulundu.

EKONOMİLERDE RESESYON/DURGUNLUK KORKUSU

Alman Bakan, “Bu durumun Alman toplumu için bir maliyet üretmeden sonuçlanmasını beklemek mümkün değil” diyerek önce kötü senaryoyu gösterdi.

Sonra da, “Ukraynalıların çektiği sıkıntıların yanında bizim yükleneceğimiz maliyet daha küçük olacak” diyerek bardağın dolu tarafına dikkat çekmeye çalıştı.

Almanya’da enflasyon 41 yıl sonra yüzde 7,5 seviyelerini gördü.

Asıl korkulan, savaş ve enerji krizi nedeniyle Alman ekonomisinin ‘resesyon/durgunluğa’ girmesi.

Seçimlere hazırlanan Fransa’da Cumhurbaşkanı Macron’un önünü kesen bir Fransız vatandaşı, “Karım ve ben ikimiz birden çalışmamıza rağmen geçinemiyoruz” diye yakınınca Macron, dürüstçe “Akaryakıt fiyatları için yapabileceğimiz bir şey yok” cevabını verdi.

Akaryakıt fiyatları, elektrik fiyatları, doğalgaz fiyatları…

BOTAŞ Genel Müdürü Özcan, dünyanın enerji alanında son iki yılda, 50 yılda yaşamadığı krizleri yaşadığını dile getiriyor.

İnşallah olmaz ama “Acaba daha kötüsü olur mu” sorusunu aklımızın bir köşesinde tutsak iyi ederiz.

Yorumlar 0 Yorum Var