İkinci Dünya Savaşı'nda Amerikan ordusunda görev yapan General Bradley şöyle demiş:
"Amatörler strateji, profesyoneller lojistik konuşur."
Yapılan analizlere göre Rusya'nın Ukrayna'da yüksek düzeyde kayıp vermelerinin temel gerekçelerinden biri, lojistik planlamasının zayıf kalmasıydı.
İşgal başladıktan bir süre sonra, Ukrayna'nın beklenmeyen direnişi kendini gösterince, yıldırım harekatıyla kısa sürede sonuç alacaklarına inanan Rus generaller, bu duruma hazırlıksız yakalandılar.
Tanklar yakıtsız kaldı, askerler yiyeceksiz ve teçhizatsız.
Ayrıca, CNN televizyonunda çıkan habere göre Rusların iletişim yöntemleri standartların altındaydı.
En az 7 generalin öldürülmesi akıllı telefon kullanmaları yüzünden oldu.
Sonuç:
Amerikan savunma bakanlığı kaynaklarına göre Ruslar, Ukrayna'yı işgal eden ordularının yüzde 10'unu ama ölü ama yaralı olarak kaybetti.
Asker kaybı dışında en az 233 tank, 32 yerden havaya füze sistemi ve 41 uçak Ukrayna güçleri tarafından imha edildi.
Amerikan Dışişleri Bakanı Antony Blinken, bu durumu "stratejik yenilgi" olarak nitelendirdi.
TREN İSTASYONU SALDIRISI UKRAYNA'NIN YENİ TUTUMUNA BİR CEVAP MIYDI?
İstanbul'da yapılan müzakerelerin sonunda Rusya, Kiev ve kuzeyindeki bölgelerde bulunan güçlerini geri çekme kararı aldı.
Sonrasında Buça'daki sivil katliamların ortaya çıkması ile dünya, Rus işgalinin vahşi yönüyle yüzleşmek durumunda kaldı.
Onun da devamında Ukrayna tarafı, hem bu katliamın etkisiyle, hem de savaşta elde ettikleri kazanımlar sayesinde, masada verdikleri tavizlerin bir bölümünden vazgeçme eğilimine girdiler.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Ukrayna'nın, İstanbul'daki toplantıda belirtilen hükümlerin dışına çıktığını" söyleyerek bu durumu özetledi.
Zaten o gün bugün henüz müzakerelerde yeni bir merhaleye geçilebilmiş değil.
Belli ki, "sahanın" söyleyecek daha çok sözü olduğu için, masaya sıranın gelmesi epey vakit alacak.
Lavrov'un Ukrayna'nın İstanbul'da belirtilen hükümlerin dışına çıktığını açıklamasından çok kısa bir süre sonra, ülkenin doğusundaki Kramatorsk şehrinden o korkunç katliamın haberi geldi.
Binlerce sivilin tahliyesinde kullanılan kalabalık tren istasyonuna düzenlenen füze saldırısı sonucu, kendilerine güvenli bir yer aramak üzere tren istasyonuna gelen insanlardan 50'den fazlası hayatını kaybetti.
Bu vahşetin Lavrov'un Ukrayna'nın pozisyonunun değiştiğini açıklamasından hemen sonra yaşanması, acaba bu yeni duruma Rusların acımasıza verdiği bir reaksiyon muydu?
Buça'daki kıyımın dünya gündemine oturduğu bir sırada böyle bir katliam yapılması, Rusların gelen tepkilere de aldırış etmediğine işaret ediyor olabilir.
Öyle ise gerçekten, bundan sonra olabilecekler konusunda da endişeli olmak gerekiyor.
SAVAŞ DAHA UZUN SÜRE DEVAM EDEBİLİR
Öte taraftan, Rusların verdiği ağır kayıpların savaş kaybettikleri anlamına geldiğini söylemek için henüz çok erken bir dönemdeyiz.
Savaş devam ediyor ve Rusya toprakları içinde değil, Ukrayna toprakları içinde devam ediyor.
Ayrıca, Kiev ve kuzeyinden askerlerini çekmiş olsalar da, Ruslar hala Ukrayna topraklarındalar ve işgal eylemlerini sürdürüyorlar.
Herkesin ortak beklentisi, cephenin bir sonraki aşamada ülkenin doğusundaki Donbass bölgesine kayacağı yönünde.
Putin, ülkenin güneyindeki kazanımlarla Ukrayna'yı denize kıyısı kalmayan küçülmüş bir kara devleti haline getirme kararlılığından da vazgeçmiş değil.
O nedenle, savaşın yakın bir vakitte bitmesi çok kolay görünmüyor.