Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Suriye'den gelen sığınmacılarla ilgili "Kuzey Suriye'deki briket evlerin bitişiyle birlikte onların dönüşünü sağlayacağız, huzurlu bir ortam sağlayınca zaten kendileri gönüllü olarak oraya döneceklerdir" ifadeleri sonrası muhalefetin kışkırtıcı dili ve CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Esed rejimiyle anlaşarak sığınmacıların geri gönderme vaatleri yine alevlendi.
Yazar Acet Erdoğan'ın Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünden söz ederken “gönüllü dönüşlerin" olması vurgusu yaptığını ifade ederek Kılıçdaoğlu'nun ilk bakışta kulağa hoş gelen vaadini değerlendirdi.
İşte Mehmet Acet'in "Katliamdan kaçan insanlara öfke duyulmaz, şefkat gösterilir." başlıklı yazısı;
Suriyeli sığınmacılar meselesi ufak bir olay olduğu anda ısıtılıp ısıtılıp gündem konusu yapılıyor.
Kendilerini Suriyeli sığınmacıları sınırın öbür yakasına ‘dökene kadar!’ kışkırtma yapmaya adamış adamlar dolaşıyor piyasada!
Bu dediğim bir olsa, zil takıp oynayacaklar, bayram edecekler.
Hollanda’daki, Fransa’daki, İsveç’teki ırkçılara, pervasızlığın dibine vuran faşistlere benziyorlar.
Evet tamı tamına onlara benziyorlar.
Sanki yüzbinlerce insanı katleden bir tiranın yanından yöresinden kaçıp gelen insanlara alicenaplık gösterip sahip çıkmış olmak, ayıplanması gereken bir hareket imiş gibi bir hava yaydılar memlekete.
Mesele ekonomi meselesi ise, ben iddia ediyorum;
Suriyeli sığınmacılar, yük olmaktan daha çok yük alıyorlar.
Büyük bölümü emek yoğun işlerde çalışıp üretime katkıda bulunuyorlar.
Bir kısmı ticaret yapıyor.
Benim bazı tanıdıklarım var, milyonlarca liralık ihracat yapıp, Türkiye’nin ekonomisine katkıda bulunuyorlar.
Ankara’da Siteler esnafına sorsanız, onlar gittiği takdirde kepenk indirmek zorunda kalacaklarını söyleyeceklerdir.
SURİYELİ SIĞINMACILAR İÇİN GERİ DÖNÜŞ ŞARTLARI OLUŞTU MU?
Bunları geçelim, şu meşhur sorulardan bazıları üzerinde duralım.
“Suriye’de savaş bitti, bu gelenler artık ülkelerine dönsünler” diyenlere şöyle bir örnek vermek isterim: