Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un açıklamalarından satır başları;

8.5 milyon metrekare bir alan. 1953 yılında uluslararası hava trafiğine açılmış, İstanbul'umuza hizmet vermiş bir havalimanımız. Yaşanan Trafik problemi, hava kirliliği, gürültü kirliliğinden sebep ki yakın bölgede milyonlarca vatandaşımız burada yaşıyorlar. Bu havalimanı bölgesinde oluşan hava kirliliğinden dolayı, ses, egzoz emisyonlarından dolayı rahatsızlıklarını dile getiriyorlar. Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu Büyük Türkiye, Büyük İstanbul vizyonu çerçevesinde İstanbul Havalimanı yapıldı.

İstanbul Havalimanı’nın kalitesi bağlamında dünyanın ve Avrupa’nın sayılı havalimanı haline geldi. Sayın Cumhurbaşkanımızın milletimizle paylaşmış olduğu, ‘Burayı imara açmayacak mısınız?’ gibi üstüne basa basa yapılan sorulara rağmen Cumhurbaşkanımız buranın bitmesinin acil durumlar için kullanılması, hastaneye hizmet verilmesi, afet alanlarında vatandaşımıza hizmet verecek şekilde bir pistimizi bırakıyoruz ve İstanbul’umuza yeşil alan bırakacağımızı müjdelediler.

İngiltere’ye Fransa’ya gelişmiş ülkelere baktığınızda şehrin içinde artık havalimanı yok. Çevre ve iklim açısından da tesislerin taşınması çok önemli. Atatürk Havalimanı’nın İstanbul Havalimanı’na taşınmasıyla trafiğin yüzde 35 azaldığı belirtiliyor.

Buradaki baktığınızda sahildeki güzelim doğa alanlarındaki çevre koruma bölgelerindeki kaçak yapılara seslerini çıkarmazlar. Yine mevzu Haliç meselesi olunca dünyanın en önemli atık su arıtma tesislerinden birisi için yapraklardan alkış beklerler. Bu zihniyet köhneleşmiş CHP zihniyetidir. Bunlar aynı sesle, aynı koroyla muhalefet yapmak üzere eleştiri yapıyorlar.

MESELE ÇEVRE MESELESİ DEĞİL

Kendi içlerinde bu projemizi israf olarak değerlendirerek maskeli çevrecileri, sözde doğa ve çevreyi koruduğun söyleyenleri alarak projelerimizi eleştirmeye çalışıyorlar. Kendi projelerindeki sıkıntıları görmüyorlar.

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu buraya kültür ve doğa projesi yapacağını açıklamıştı. Burada kendi genel başkanları bile söylemlerinde terse düşüyorlar. Açık ve net söylemek gerekirse burada mesele çevre meselesi değildir. Gezi Parkı’nda mesele çevre meselesi değilse burada milyonlarca ağacın kesilmesine muhalefet nasıl tepki gösteriyor anlamış değiliz. Ankara Millet Bahçemizdeyiz. Atatürk istismarı yapanlara burada başkent millet bahçelerini gezmelerini tavsiye ediyoruz. Bunlar korunuyor. Geleceğimiz emanet edeceğimiz çocuklarımıza da aktaracağız.

İSTANBUL'UN CAZİBE MERKEZİ HALİNE GELECEK

Biz 16 milyon İstanbullu kardeşimiz ve 85 milyon vatandaşımızla birlikte projelerimizi yapmaya azim ve kararlılıkla devam edeceğiz. Günde 1 milyondan fazla vatandaşımızın ziyaret edeceği bir mekan haline gelecek. İstanbul’un cazibe merkezi haline gelecek konut ve imara açılmaksızın vatandaşımıza açılacak bu mekanda gençler deneylerini yapacak. Gençler kıraathanede ders çalışacak. Spor alanlarında spor yapacak.

İstanbul bir deprem merkezi olası bir afet durumunda toplanma merkezi haline gelecek. Millete verdikleri sözleri tutmadıkları için bu projeleri anlayamazlar. Milletimiz her zaman iş bekler, proje bekler, eser bekler. Biz üretimimizle birlikte bu işleri yapmaya gayret gösteriyoruz.

KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ

Milletimizin ihtiyacı neredeyse biz gayret gösteriyoruz. Depremde, selde heyelanda başka konuları konuştukları için bizi anlamalarını beklemiyoruz.

132 bin ağacımızı Atatürk Havalimanı’ndaki millet bahçemize dikeceğiz. İstanbul’un akciğeri olacak projeyi gerçekleştireceğiz. Biz bu noktada da hem çevre açısından hem doğa koruma açısından projemizi yapmaya azim ve kararlılıkla devam edeceğiz.

Yorumlar 0 Yorum Var