Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'ndaki Adnan Menderes Kongre Merkezi'nde 27 Mayıs Darbesi'nin 62. yılı vesilesiyle düzenlenen "Yassıada Mahkemesi Yargılanıyor" programında konuştu. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Bu anlamlı programa öncülük eden İstanbul 2 No'lu Baro'muzu tebrik ediyor, gösterdiği samimi çabalarda avukatlarımıza başarılar diliyorum. 

"LANETLE, NEFRETLE ANIYORUM"

Darbe sonrasında kurdukları düzmece mahkemelerle şu an üzerinde bulunduğumuz yeri bir zulüm ve utanç adasına çevirenleri burada lanetle, nefretle anıyorum. 

Menderes'i ve arkadaşları darağacına gönderenlerin alınlarına çaldıkları kara leke değil 62 yıl 600 yıl geçse de hiçbir zaman temizlenmeyecektir. Milletimiz Menderes ve arkadaşlarını nasıl gönlüne nakşetmişse, Yassıada mahkemelerini de asla affetmeyecektir. Yassıada, milletimiz tarafından yıllarca "yaslıada" olarak anılmıştır. 

27 Mayıs'tan beri Yassıada demokrasi kılıcı gibi milli iradenin tepesinde sallanmaya devam etti. Eser ve hizmet üreten siyasetçiler kimi zaman vesayetin, kimi zaman emperyalizmin sözcülüğünü yapan medya aracılığıyla tehdit edildi. Merhum Menderes'in idam sehpasındaki içimizi kanatan fotoğrafı siyasetçilere ayar vermek için sürekli gündemde tutuldu.

'Sonu Menderes'e benzemesin' diyerek aba altından sopa gösteren siyasetçi müsveddelerini gördük. Ellerinin altında ne kadar yılan, ne kadar hain varsa hepsini üstümüze saldırdılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu kutlu yolda tehditlere, şantajlara asla boyun eğmedik. 

 

"BAY KEMAL KEYİF KAHVESİ İÇERKEN BİZ ŞEHİT VERDİK"

15 Temmuz'da daveti yaptık. 15 dakika daha kalmış olsaydık bu kardeşiniz belki burada yoktu. Fakat oradan sadece telefonla yaptığımız anonsla elhamdülillah on binler Atatürk Havalimanı'na geldi. Bay Kemal ise FETÖ terör örgütünün oradaki düzenlemesiyle tankların arasından kaçarak Bakırköy Belediyesi'ne gitti. Biraz sonra bir şey daha göstereceğim. O da şu: Biz, milletimizle birlikte tarihin en büyük demokrasi zaferlerinden birisine imza attık.

CHP'nin başındaki zat, milletin şanlı direnişini az önce de ifade ettiğim gibi televizyon karşısında keyif kahvesi içerken izlerken biz milletin emanetini, ülkemizin istiklalini korumak için Erol Olçok gibi yol arkadaşlarımızı, Abdullah Tayyip gibi daha 16 yaşındaki körpe delikanlılarımızı şehit verdik.

Darbe gecesinden önce ne diyordu? Tankın üzerine ilk ben çıkarım. Fakat tankları görünce kuyruğunu kıstırıp kaçan CHP'nin başındaki zata rağmen bu ülkeyi FETÖ'cü alçaklara teslim etmedik. 

KILIÇDAROĞLU VE AKŞENER'E GÖNDERME: FOYALARI ORTAYA ÇIKACAK

Bu adam şu anda da aynı mı? İşte açıklamalar yapıyor. Aynen 15 Temmuz gecesinin benzeri ifadeler. Değişen hiçbir şey yok. Gerçeklerin er ya da geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır.

15 Temmuz gecesi millet can derdindeyken, Bay Kemal'in kimlerle pazarlık yaptığı da ortaya çıkacaktır. Elbet gün gelecek, gündemde seçim yokken 'Temmuzda Başbakan olacağım.' diye ortalıkta salınanların foyaları da ortaya dökülecektir. Elbet gün gelecek FETÖ'cü hainlerin söylemiyle 15 Temmuz destanını lekelemeye çalışanları kimlerin tuttuğu da ortaya çıkacak.

Bu millet, 15 Temmuz'da ardına bakmadan kaçanların, FETÖ'cülerle anlaşıp iktidar hayali kuran ihtiraslıların hesabını sandıkta mutlaka soracaktır. Kaçınılmaz son gelene kadar biz milletimizle birlikte yürümeye devam edeceğiz. 

KILIÇDAROĞLU'NUN TEPKİ ÇEKEN 'KAÇACAK' İDDİASI

Burası Eskişehir Örfi İdare Kumandanlığının tebliği. 'Beraberlerinde 12 uçak dolusu altın mücevherat ve parayı kaçırmaktayken yakalandılar' diyor. Bay Kemal'in geçen akşam söylediğinden farkı var mı? Cumhurbaşkanı da kaçırmış.

Man Adası dediler, oradan 150 bin lira ceza. Ardından 100 bin lira ceza. Ben de bu 150 bin lira ve ardından gelen 100 bini TÜRGEV ve Ensar Vakfı'na verelim dedim. Hiç olmazsa Bay Kemal'in birkaç kuruşu buralara nasip olsun.

Nereden ne geliyor, milletimiz de bunu çok daha iyi görmüş olsun. Ama öğrenecek. Bu hayır kurumlarımızın yolu nereden geçiyor, bunu da bilecek.

"ÇİRKİN SİYASETE İZİN VERMEYECEĞİZ"

Siyaset üretemeyenler, eser ve hizmet üretemeyenler bugün de nifak ve fitne üretmenin çabası içerisindedir. Bu çirkin siyaset tarzının yeniden sahnelenmesine asla izin vermeyeceğiz.

Siyaset mühendislikleriyle milletimizin iradesine göz dikenler bilsin ki; Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye, ufkuyla, tarihiyle, 85 milyon insanıyla güçlü bir devlettir. Milletin çelikten iradesine kimse zincir vuramaz. Bir daha Yassıada kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Ülkemizin istikrarsızlık bataklığına sürüklenmesine göz yummayız. Sokak terörüyle, baskıyla, tehditle milletimizin tercihine ipotek konulmasına asla müsaade etmeyiz. Bu aziz millete 27 Mayısvari acılara da siyasetin zayıflamasıyla ortaya çıkan istikrarsızlığı da mandacılık heveslerini de bir daha kesinlikle yaşatmayacağız. 

Çok açık ve net söylüyorum: Gazete manşetleriyle siyasete ayar verilen günler artık geride kalmıştır. Terörle, şantajla, baskıyla siyasetin yönlendiği günler geride kalmıştır.

2023'e giden kritik süreçte başta muhalefet partileri olmak üzere herkes sorumlu siyaset yapmalı, basiretle hareket etmelidir.

TÜM SALONUN AYAKTA ALKIŞLADIĞI SÖZLER: İPİNİZİ ELİNİZDE TUTAN EFENDİLERİNİZLE MÜCADELE EDİYORUZ

Hayırda yarışacaksanız biz sonuna kadar varız ama şerrinizi sürdürecek, iftira, hakaret ve tehdit yoluyla insanları sindirmeye çalışacaksınız bu bizim yolumuz, ahlakımız değildir. Sizi milletimizin ferasetine havale ediyoruz. Biz sizin gibi kuklalarla değil, sizin iplerinizi elinde tutan efendilerinizle mücadele ediyoruz. (Erdoğan'ın bu sözlerini tüm salondakiler ayakta alkışladı.)"

Yorumlar 3 Yorum Var
  • Sefergörev. 27.05.2022 17:19
    InsAllah zaferle neticelenek 2023. Cumhuritifakı.
  • Çetin 27.05.2022 17:01
    Helal be reis sonuna kadar oyum sana
  • Milli Aydın 27.05.2022 16:51
    Hay ağzına sağlık teşekkürler.Sayın Cumhurbaşkanım.