PAGEV Başkanı Yavuz Eroğlu, Haber7.com'a verdiği röportajda "Türkiye Avrupa’dan en çok plastik çöp alan ülke oldu" iddiası ilişkin çok çarpıcı açıklamalarda bulundu.

"KİMSE ÇÖPE MİLYARLARDA DOLAR ÖDEMEZ"

'Türkiye Avrupa'nın çöplüğü oldu' haberlerini hayretle izlediklerini söyleyen Eroğlu, "Bahse konu haberdeki verilerin kaynağı EUROSTAT. Bunlar halka açık veriler. Herhangi bir vatandaşımız internet sitesine girdiği zaman buradaki verileri görebiliyor. Ama ilginç olan Türkiye Avrupa’nın çöplüğü oldu denmesi. İngilizceden çevirirken bir kelime hatası var çünkü ithal edilen çöp değil atık. Yani geri dönüşüm için kullanılan hammadde.

Diğer nokta ise rakamlara baktığımızda ortaya çıkıyor. Türkiye 14,7 milyon ton atık ithal etmiş ver karşısında 6,2 milyar dolar yazıyor. Şimdi soruyorum; bu çöpse kimse çöpe bu kadar para ödemez. Ayrıca bütün atık plastikmiş gibi bir algı var. Türkiye çok büyük bir demir-çelik eriticisi konumundadır. Türkiye demir-çelik atıklarını alır bunları eritir ve bununla altyapıda, inşaatlarda kullandığımız ürünleri üretir.  Bu atıkların 11 milyon tonu metal. Bunların hepsi EUROSTAT’ın sayfasında olmasına rağmen çıkan haberlerde bunları göremiyoruz." dedi.
 

LİNEER EKONOMİDEN DÖNGÜSEL EKONOMİYE GEÇİLİYOR

Türkiye çöp alıyor algısı yapılırken Avurpa’nın da dışarıdan atık ithal ettiğini belirten Eroğlu, "Eğer bu durum haberlerde ifade edildiği gibi çöpse o zaman Avrupa Birliği de çöp ithal ediyor. Kısacası çıkan bu haberler kendi içinde çelişen birçok nokta barındırıyor. Bilgi kirlilikleri bir yana dönüşümün aslı çok önemli bir konu.

Bunun en önemli maddesi ise dünya artık lineer ekonomiden Döngüsel ekonomiye geçiyor. Şu anda tüm dünyanın takip ettiği Yeşil Mutabakat ve İklim değişikliğinin getirdiği bir sonuç var. Artık sıfırdan maden çıkararak bunlardan ürün elde etmek yerine geri dönüştürerek üretmek hem karbon ayak izi hem de ekonomik olarak ciddi faydalar sunuyor." açıklamasında bulundu.
 

Atık dönüşümünün en önemli yanının çevresel olduğuna dile getiren Eroğlu, "Bu sebeple dünyada en trendlerden bir tanesi atıkların geri dönüştürülmesi. Geri dönüşüm iki türlü yapılır. Bir tanesi kendi ülkenizde atıkları geri dönüştürürsünüz, bu ilk önceliktir. Bu noktada plastikte Türkiye’nin ilginç bir durumu var.

Her yıl atık dönüşüm oranımızı artırıyoruz ama kaynağında ayrı toplama noktasında istenilen seviyede değiliz. Atık toplamada ikinci kısım depozito Tüketicilere atığını geri getirdiğinde bununla ilgili bedeli baştan vererek ödüllendirdiğinizde, atık toplama miktarları ciddi artıyor.

TÜRKİYE GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ HAMMADDE ÜRETMEK ZORUNDA

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız bu konuda Çevre Ajansı’nı kurdu bu sene piyasaya sürenlerle ilgili depozito iade kısmını başlattı.

Yani biz artık daha fazla yurtiçi atığı geri dönüştüreceğiz ama burada önemli bir parantez açacağım; Türkiye istediği kadar en iyi şekilde atıkları toplasa bile hala atık ithal edip geri dönüştürerek hammadde yapmak zorunda.

Türkiye çok büyük bir ihracatçı ülke. Biz Avrupa’nın en büyük beyaz eşya ihracatçısı konumundayız, diğer bir yandan Avrupa’ya çok fazla otomobil ihraç ediyoruz, mamüller üretiyoruz bunlar ambalaj içinde Avrupa’ya gidiyor. Yani siz plastiği burada ürüne dönüştürüp Avrupa’ya sattınız.

Bazen haberlerde görüyoruz, görüntülerde plastik, üzerinde İngiliz markasının logosu. Bu İngiltere’nin çöpü buraya geliyor deniyor. Türkiye aynı zaman Avrupa’nın en büyük esnek ambalaj üreticisi. Aslında geri gelen şey bizim burada üretip sattığımız malzeme aslında." dedi.

GERİ DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ ÜRÜN KULLANMAK ŞART OLDU

Alınan kararlarla beraber ürünlerde dönüştürülmüş hammadde şartı arandığına dikkat çeken Eroğlu, "Türkiye çok büyük bir ihracatçı, bu sadece plastik sektörü ile alakalı değil. Bugün tekstil Türkiye’nin önemli bir ihracat kalemi, artık bu tekstil ürünlerini Avrupa’ya satmak için üretilen ipliğin belli kısmını geri dönüştürülmüş malzemeden üretmemiz gerekiyor. Alıcılar minimum yüzde 30 şartı koşuyor.

Böyle bir durumda sizin geri dönüşüme bakış açınızı bu perspektifle değerlendirmeniz gerekiyor.

Atık ithalatında da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı son dönemde sektörler de çalışarak firma lisanslarının düzenlenmesi konusunda bir çalışması oldu. Bu süreçler ardından şu anda Türkiye önemli bir hammadde kaynağını yurtdışı yerine Türkiye’de geri dönüştürerek elde ediyor." dedi.


"BUGÜN UCUZ AMA ÇOK KIYMETLİ OLACAK"

Şu an için dönüştürülerek elden edilen ürünler daha ekonomik olduğunu ancak gelecekte çok daha kıymetli bir hal alacağını söyleyen Eroğlu "Bu böyle kalmayacak. İlerleyen yıllarda dönüştürülmüş hammaddeler daha kıymetli olacak. Ama bugün için tüketiciye oluşan birçok üründe dönüştürülmüş ürünler daha ucuz. Ayrıca bu durum cari açığa da olumlu yansıyor." dedi.
 

LOBİ YAPIP TÜRKİYE'YE SATIŞLARI ENGELLEMEK İSTİYORLAR

Dünya basınında ‘çöpümüzü’ satmayalım noktasında çıkan haberlerin sebeplerine yönelik soruya Eroğlu "Bu haberlerin kökeni hep yurtdışı… ‘İngiltere’deki çöpümüz yurtdışına satılıyor, bu çöpler Türkiye’de belli yerlere gömülüyor’ diyorlar hayır.. İşin özeti şu çöpler bizde kalsın Türkiye’ye sakın satmayalım.

DÖNGÜSEL EKONOMİNİN MERKEZİ OLMAK İSTİYORLAR

Ben aynı zaman Avrupa Birliği Plastik Üreticileri Derneği’nin Yönetim Kurulu üyesiyim. Orada en çok lobisi yapılan konu atıklar. Avrupalı firmalar, ‘Atıklar çok kıymetli sakın Türkiye’ye satmayın’ diyerek çok ciddi lobi çalışmaları yapıyor. Firmalar atıkları Avrupa Birliği için dönüştürelim, hem istihdam hem de döngüsel ekonominin hammade kendilerinde kalsın istiyorlar. Bahsettiğimiz bu haberlerin asıl amacı Türk kamuoyu için değil… Avrupa Birliği yasasında çok açık bir ibare var. Diyor ki; Atıklar ancak geri dönüştürülmek üzere başka ülkelere ihraç edilebilir. İstiyorlar ki atıklar orada kalsın, oradaki sanayi gelişsin, döngüsel ekonominin hammadesi Türkiye’ye güç olacağına Avrupa içinde kalsın. Türkiye gibi ülkeler hala petrolden elde edilmiş plastik hammdesini, metali hala madenden çıkarılıp yüksek fiyattan bunları kullansın. Döngüsel ekonominin kaynağı Avrupa içinde kalsın." açıklamasında bulundu.

Yorumlar 0 Yorum Var