İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'CHP'li belediyeleri soruşturmak için İçişleri Bakanlığı'nda özel birim kuruldu' iddialarına ilişkin, "İçişleri Bakanlığı'nda, rastgele, kanunsuz, mevzuatsız bir birim kurulamaz. Hiçbir devlet memuruna da kanunsuz, gelişi güzel ceza verilemez. Bu ülkede idari hukuku anlamında bir disiplin vardır. Buna ait mahkemeler ve bir hukuk vardır" dedi.
Bakan Soylu, 'CHP'li belediyeleri soruşturmak için İçişleri Bakanlığı'nda özel birim kuruldu' iddialarına ilişkin açıklama yaptı. Soylu, Twitter hesabından "Devleti itibarsızlaştırmak, Denetimi etkisiz kılmak, Böylece yapanın yanına kar kalmasını sağlamak..." başlığıyla yayımladığı videoda Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "Birkaç zamandır Cumhuriyet Halk Partisinin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve yardımcıları birtakım iddiaları dile getiriyorlar. İddialarına göre İçişleri Bakanlığı bünyesinde sadece Cumhuriyet Halk Partili Belediyelerin açıklarını aramak için özel birim kurulmuş. Güya bu sözde birime talimat verilmiş, hatta açık bulamayanlar için ceza ile tehdit edilmiş. İçişleri Bakanlığında, rastgele, kanunsuz, mevzuatsız bir birim kurulamaz. Hiçbir devlet memuruna da kanunsuz, gelişi güzel ceza verilemez. İddianın sahibi belki bilmez ama bu ülkede idari hukuku diye yani idari hukuku anlamında bir disiplin vardır. Buna ait mahkemeler ve bir hukuk vardır. Vatandaşlarımız bu tip kurumlarda ya da belediyelerde, yerel yönetimlerde gördüğü bir takım kanun dışılıkları hem valiliklere hem kaymakamlıklara hem İçişleri Bakanlığına, örneğin CİMER'e, her türlü noktaya ve Cumhuriyet Başsavcılıklarına şikayette bulunabilirler. Bu vatandaşımızın en tabii hakkıdır. Valilik ve Cumhuriyet Başsavcılığı ve ilgili kurumlar bu şikayetler doğrultusunda İçişleri Bakanlığı'ndan soruşturma onayı isterler. İçişleri Bakanı uygun görmesi halinde önce araştırma ve öninceleme yapar, sonrasında soruşturma izni verir ve dosya savcılığa intikal ettirilir" ifadelerini kaydetti.
'ARAŞTIRMA VE ÖN İNCELEME ONAY SAYISI 2 BİN 428'
Bakan Soylu, soruşturmalarda herhangi bir partiye özel ayrımcılık yapılmadığını aktararak, "Peki iddia ve iftara edildiği gibi gerçekten CHP'ye veya herhangi partiye özel bir ayrımcılık var mıdır? Bunu en iyi anlatacak olan herhalde verilen soruşturma izinlerinin ve araştırma öninceleme onaylarının sayısıdır. Son yerel seçimlerden yani 31 Mart 2019 tarihinden 8 Ağustos 2022 tarihine kadar, araştırma ve ön incele onay sayıları toplam 2 bin 428, araştırma ve ön inceleme onayları içinde yüzde 34'ü AK Parti'li belediyelere, yüzde 41'i CHP'li belediyelere, yüzde 10'u MHP'li belediyelere, yüzde 5,9'u da HDP'li belediyelere aittir. Bunun bir aşama sonrasında da verilen araştırma onayları çerçevesinde soruşturma izinlerinin sayısı ve dağılımı toplam 583 onay, yüzde 33,3 AK Parti, yüzde 35'i CHP, yüzde 11'i MHP, yüzde 14'ü HDP şeklinde bir dağılım söz konusudur. Soruşturma izni verilmemesi kararlarını da paylaşmak isterim. Yüzde 36,7 AK Parti, yüzde 43,4 CHP, yüzde 9,15 MHP, yüzde 3,4 İYİ Parti, yüzde 3,9 HDP şeklinde bir dağılım mevcuttur. Resmi verilerden de açıkça görüldüğü gibi kimseye bir ayrımcılık yapılması söz konusu değildir. Vatandaş şikayet etmiş, müracaatını ortaya koymuş ve devlette gereğini, hiç kimseyi ayırt etmeden yerine getirmiş" diye konuştu.
'İHBARLARA GÖZÜMÜZÜ MÜ KAPATSAYDIK?'
Soylu, belediyelere yönelik yürütülen soruşturmaların vatandaşlardan gelen ihbarlar doğrultusunda başlatıldığını söyleyerek konuşmasına söyle devam etti:
"Madem biz ayrımcılık yaptık, madem bu soruşturmalar CHP'li belediyelere kasten yapılıyor, Bilecik Belediye Başkanlığı soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırmamızın hemen peşinden neden CHP'den ihraç ettiler? Keza Çanakkale Çan İlçe Belediye Başkanı hakkında soruşturma onayı verdik. Yapılan incelemeler sonucunda Cumhuriyet Başsavcısı gözaltı kararı verdi. Peki resen mi soruşturma açtık, hayır. Bizzat Belediye Başkanının teyzesinin oğlunun yolsuzluk ihbarı vardı da ondan. Bir başka örnek, Balıkesir Gömeç Belediye Başkan Yardımcısı, bir diğeri İzmir Konak Belediyesi şikayet üzerine yapılan soruşturmada bir memur rüşvet alırken suçüstü yakalandı. Peki bu ihbarları görmezden mi gelseydik, gözümüzü mü kapatsaydık. Yine İzmir Menderes Belediye Başkanı, Yalova'da Belediye Başkanı ve Başkan Yardımcısı haklarında Cumhuriyet Başsavcılıklarında yürütülen, ciddi delillere dayanan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları nedeniyle Bakanlığımızca görevden uzaklaştırılmışlardı. Madem biz taraflı davrandık, hakkında yolsuzluk soruşturması yürüyen CHP'li Menemen Belediye Başkanını neden ihraç istemiyle disiplin kuruluna sevk ettiniz? Neden bunun üzerine, kendisini partiden istifa ettirdiniz? Urla Belediye Başkanı FETÖ iltisakı sebebiyle görevden uzaklaştırıldı. CHP'li Adana Seyhan Belediye Başkan Yardımcısı ve CHP'li belediye meclis üyesi PKK'nın sözde Çukurova bölge sorumlusuyla görüşüyorlar, irtibat halindeler. Belediyenin bir ek hizmet binasında PKK propagandası amaçlı toplantı yapan bir derneğe tahsis etmişler tespitlerimizi araştırmasa mıydık, müdahale etmese miydik, göz mü yumsaydık? Dağda operasyon yaptığımız PKK'lı, CHP'li belediyede çalışınca sırtımızı mı dönseydik. Kamunun bunları bilmeye ihtiyacı var. Devleti itibarsız hale getirmek, yaptığımız iş ve işlemleri istismar etmeye çalışmak elbette ki kimsenin hakkı değildir."
'YAPTIĞIMIZ İŞLEMLER YARGIYA AÇIKTIR'
Bakan Soylu, yapılan tüm işlemlerin yargıya açık olduğunu belirterek, "Bir şey daha ifade edeyim, yaptığımız tüm işlemler yargıya açık işlemlerdir ve bu devletin hiçbir kanunsuz işi olmaz. Esasen devlet olmanın da demokrasinin de hukukun da temeli budur. Bu itibarla paylaştığımız bu gerçekler ışığında iftira sahiplerini özür dilemeye, dürüstlüğe, samimiyete ve devleti itibarsız hale getirmek için iftira atmamaya ve devlete saygı duymaya davet ediyor, özellikle kamuoyuna bu bilgileri vermeyi bir sorumluluk olarak addediyorum" dedi.