Mevcut sistemde etki sahibi olan devletlerin, çözümün değil sorunun bir parçası haline geldiğine işaret eden Altun, “Birleşmiş Milletler'in mevcut yapısıyla küresel meselelere çözüm değil çözümsüzlük kattığını çok defa tecrübe ettik. Savaşan taraflardan birinin, ya da krizin taraflarından birinin BM'nin daimî üyesi olmasının süreçleri nasıl tıkadığını gördük. Birleşmiş Milletler bu yapısıyla zayıfın, mağdurun ya da haklının değil, adeta güçlü 5 daimî üyesinin yanında taraftır. BM mevcut yapısıyla zulüm yapana ses çıkartamaz bir durumdadır.Bunun temel sebebi örgütün kurumsal yapısındaki sorunlardır. Asya, Latin Amerika ve Afrika ülkelerinin BM Güvenlik Konseyi’nde bariz bir şekilde temsiliyet konusunda dışlandıkları bir gerçektir. Birleşmiş Milletler’de tüm üyelerin temsil edildiği Genel Kurul kararlarının bağlayıcılığı bulunmazken, örgüt üyelerinin bir kısmı tarafından temsil edilen Güvenlik Konseyi’nin aldığı kararlar ise tüm örgüt üyelerini bağlayıcıdır.
BM Güvenlik Konseyi’nin adaletsiz ve şeffaf olmayan bu yapısı değişmelidir. Sayın Cumhurbaşkanımızın ‘Dünya Beşten Büyüktür’ çağrısı bu noktada zulümlere, haksızlığa, adaletsizliğe karşı güçlü bir itirazdır. 5 ülkenin kurduğu dünya sisteminin işleyişine, küresel adaletsizliklere karşı bir itirazdır. Bugün, Birleşmiş Milletler’in çözüm değil çözümsüzlük ürettiği her durum karşısında Sayın Cumhurbaşkanımızın BM'nin reformuna yönelik taleplerinin haklılığı ve bunun gerçekleşmesinin gerekliliği daha fazla hissedilmektedir. ”
Günümüzde BM reform çabaları her zamankinden daha yoğun bir şekilde müzakere edilmeyi hak ettiğini belirten Altun, BM’nin nasıl bir kurum olması gerektiğine dair önerilere ihtiyaç duyulduğunu, ancak bunların sadece konuşulmaması sonrasında fiiliyata da geçirilmesi gerektiğini kaydetti.