YUNANİSTAN MESAJI: ANLAYACAĞI DİL NEYSE O DİLDEN KONUŞURUZ
SORU: Yunanistan'a yönelik "Bir gece ansızın gelebiliriz" çıkışınız olmuştu. Yunanistan'ın o fiili saldırganlığından ziyade sizin bu sözleriniz çok fazla gündem oldu batı dünyasında, Avrupa Birliği'nde. Yunanistan'a ses çıkarılmadı neredeyse ama sizin sözleriniz çok yankı buldu. Özellikle de "Türkiye bir askeri operasyona mı hazırlanıyor" noktasında sorular sorulmaya başlandı. Ben bu çıkışınızı yaparken olası bir askeri müdahaleye mi yoksa farklı tedbirlere mi işaret ettiniz, onu sormak istiyorum.
CEVAP: İfade ettiğim hususların, vermek istediğim mesajın son derece açık olduğunu düşünüyorum. Yunanistan'ın son dönemde Türkiye'ye yönelik tutumu izah edilir gibi değil. Bir yanda Ege'de yaptıkları ihlaller var, bazıları NATO görevi icra eden uçaklarımıza yönelik tacizler var, S-300 füzeleriyle radar kilitlemeye varan mütecaviz hareketler var. Bizim S-400 olayımızı diline dolayanlardan Yunanistan'ın S-300'üyle alakalı bugüne kadar herhangi bir şey duydunuz mu? S-300 de Rusya'nın, S-400 de Rusya'nın. Ama O'na ses yok. Burnumuzun dibindeki adaları anlaşmalarla getirilen gayri askeri statü hilafına silahlandırmaya devam ediyorlar. Aynı zamanda tabii üsler kurulması olayı var. Bunun başını da malum Amerika çekiyor. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'na gittiğimizde Sayın Başkan'la orada bir görüşme fırsatı bulursak Amerika'nın bu noktada attığı adımlar da dile gelecektir, bu konuları da konuşacağız. Diğer yanda deniz yetki alanları bağlamında Ege'de ve Doğu Akdeniz'de bize dayatmaya çalıştıkları maksimalist tezler var. Bunun da yenilir yutulur bir yanı yok. Türkiye ile doğrudan konuşmak yerine Birleşmiş Milletler'de, Amerika Birleşik Devletleri'nde, Avrupa Birliği'nde ve hatta en güçlü üyelerinden olduğumuz NATO'da bizi sürekli şikayet suretiyle adeta tehdit mekanizmaları çalıştırıyorlar. Bunu tabii kabullenmek mümkün değil. Onların anlayacağı dil neyse biz parantez açarak o dille konuşuyoruz. Anlıyorum ki onlar da anlıyor.