İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, ortak adayın açıklanması beklenen 13 Şubat'taki toplantı öncesinde dikkati çeken açıklamalarda bulundu. 

Ekonomi gazetesinin sorularını yanıtlayan Özlale, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Adayımızı 13 Şubat'ta açıklayacak" sözlerinden İYİ Parti'nin haberi olmadığını ve televizyondan öğrendiklerini söyledi. 

Altılı masanın adayı olarak başından beri İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'ı desteklediklerinin altını çizen Özlale, "Biz kazanacak kişinin aday gösterilmesini istiyoruz" dedi. 

Adaylık konusunda uzlaşma sağlanmazsa masanın dağılabileceği yönündeki kanaati de değerlendiren Özlale, "Altılı masayı her zaman sahiplendik, masa bizim için çok önemli, bizim seçmenimizin yüzde 85’i masada olmamızı istiyor. Yüzde 90’a yakını da masayı hiçbir şekilde terk etmememizi istiyor" diye konuştu. 

CHP'nin adaylık konusundaki tutumunu eleştiren Özlale, Bülent Kuşoğlu'nun "Kemal Bey'in adaylığı olmazsa masa dağılır" sözlerini hatırlatarak, "Bize sadece 12 günde ‘Ortada zaten bir aday var’ diye zaman dayatması getiriyorlarsa, Bülent Kuşoğlu açıklamalarıyla sürece baktığınız zaman, yaklaşımın bizim kabul etmediğimiz yaklaşım olduğu söyleyebiliriz. Bu, Kemal Bey’in adaylığını kabul edip etmemekten farklı bir şey. Ben yaklaşımdan bahsediyorum" değerlendirmesinde bulundu.

CHP'YE BÜLENT KUŞOĞLU SİTEMİ: AYNI MEKANİZMA ÇALIŞTIRILMADI

Adayın 13 Şubat'ta açıklanmayabileceğini de ifade eden Özlale, "Bir rahatsızlığımız daha var" diyerek şunları söyledi:

"Biz altılı masanın ruhuna zarar verdiğini düşündüğü için, çok sevdiğimiz Genel Başkan Yardımcımız Cihan Paçacı’yı kaybettik. Cihan Bey, altılı masa toplantısı yapılacağı günkü açıklamaların, partimize ve Genel Başkanımıza zarar verdiğini düşünerek kendi iradesiyle görevinden istifa etti. Bu bizi çok üzdü. Fakat biraz geriye gidelim, 'Altılı masa Kemal Bey’i aday göstermezse o masa dağılır’ diyen Sayın Bülent Kuşoğlu aynı mekanizmayı çalıştırmadı. Belki esas kriz oradaydı. Düşünün burada biz geniş bir platformda herkesin benimseyebileceği Cumhurbaşkanı adayını belirleme çalışmalarına başladık. Orada Kemal Bey’in çok yakını, benim de saygı duyduğum Genel Başkan Yardıcısı Kuşoğlu, ‘Masa dağılır’ diye açıklama yapıyor. Bunun üzerine herhangi bir mekanizma çalıştırılmadı."

Özlale ayrıca, "Masaya geldiğimiz zaman herkes tercihlerini ortaya koymak zorunda. Gerçekten CHP o masayı Sayın Kuşoğlu’nun dediği gibi, Kemal Bey’in Cumhurbaşkanlığını onaylatmak için kurduysa, biz de onay makamı değiliz" eleştirisinde de bulundu.

"Masa dağılır mı?" sorusuna da yanıt veren Özlale, "Onay makamı olmadığımızı gösteririz diyoruz. Masayı dağıtmamak için elimizden gelen her şeyi yaptık. Biz altılı masanın en sadık üyesiyiz. Buna şüphe yok. Üstelik daha önce de söylediğim gibi, bizim bu süreçle ilgili 13 Şubat’a kadar adayı nasıl belirleneceğine dair, hangi yöntemle belirleneceği, süreç nasıl gelişecek hiçbir bilgimiz yok. Biz de bunu TV'den öğrendik. İkinci nokta da önemli altılı masa rolü yönünden" diye konuştu. 

"OLDUBİTTİ DOĞRU DEĞİL"

Masanın ortak adayı belirleyememesine dönük eleştiriler ve Kılıçdaroğlu'nun 13 Şubat'ta adayı açıklayacakları yönündeki ifadeleri sorulan Özlale şu cevabı verdi: 

"Bizim Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi meselesinde, bunun 13 Şubat’ta belirleneceğine dair bilgimiz yok. Bunu Kemal Bey’in TV açıklamasından öğrendik. Bu konuda resmi olarak gelmiş bilgi yok. 12 gün içinde adayın nasıl belirleneceği, halkın iradesi dikkate alınarak, uzlaşı içinde nasıl belirleneceğine dair, nasıl yol izlenecek, o konuda şu anda çok somut bir şey yok.

Altılı masanın üç temel hedefi vardı; birincisi seçim güvenliğinin sağlanması, ikincisi güçlendirilmiş parlamenter sisteme nasıl geçileceğini konuşmak, temel ilkelerini belirlemek, üçüncüsü Cumhurbaşkanı adayını belirlemek. Yani belirlediğimiz ilkeler çerçevesinde sisteme nasıl geçileceğine dair adayı tespit etmekti.

Şimdi bunların ilk ikisi bitti. Üçüncüsünü şu anda 2 Şubat’tayız (dün) ilk ikisi için 1 yıl çalışıldı, mutabakat metni için 4 ay aralıksız çalışıldı, son aşamada aday belirlenmesi var. Bunun 12 güne, olup, bitti halinde sıkıştırılmasının çok doğru olmayacağını düşünüyorum."

Özlale'nin açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle: 

Kılıçdaroğlu'nun ismi ön plana çıktı, bu konuda duruşunuz nedir?

Şimdi aday konusunda en rahat parti İYİ Parti’dir. Çünkü biz 1.5 yıldan beri aslında kendi önerimizi her tarafta söylüyoruz.

(Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nu istemiyorsunuz?) Hayır kesinlikle onu söylemiyoruz. İki tane belediye başkanının önerilmesi halinde biz buna hayır demeyeceğimizi söylüyoruz. Biz kazanacak kişinin aday gösterilmesini istiyoruz. Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu’na aynı mesafedeyiz.

İYİ Parti’nin aday belirlemesine baktığınızda, Genel Başkanımız önemli fedakarlık göstererek, temel haklarından fedakarlık ederek aday olmak istemediğini söyledi. Altılı masada aday olmak istemediğini söyleyen tek başkan Meral Akşener’dir.

Kendi adayınızı çıkaracağınız söylentileri de artmaya başladı?

Bazı köşe yazarlarının kaleme aldığı, “İYİ Parti kendi adayını çıkarmak istiyor” sözlerini art niyetli, kasıtlı yapılmış haber olarak görüyorum. Hiçbir şekilde gerçeği yansıtmıyor. İYİ Parti en baştan beri söylüyor, anketlerde iki belediye başkanı öne çıkıyor. ‘Bunlar gelirse itiraz etmeyeceğiz’ dedik. İYİ Parti, hem genel başkanını aday göstermeyerek, hem de iki tane yüksek oy alan belediye başkanından herhangi birisine itiraz etmeyeceğini söyleyerek üzerine düşenin fazlasını yaptı.

Altılı masayı her zaman sahiplendik, masa bizim için çok önemli, bizim seçmenimizin yüzde 85’i masada olmamızı istiyor. Yüzde 90’a yakını da masayı hiçbir şekilde terk etmememizi istiyor.

İşaret ettiğiniz iki belediye başkanı olmazsa masayı terk eder misiniz?

Biz altılı masayı terk etmeyeceğiz, Genel Başkanımız hem partinin iradesini hem de geniş halk iradesini yansıtacak bir tutumu nasıl sergilediyse, bundan sonra da sergileyecektir. 11-12 gün içinde bu işin oldu, bittiye getirilmesi, ‘artık biz aday belirleme sürecine başladık, 11 gün sonra adayımızı belirliyoruz’ ifadeleri bana çok iyi niyetli gelmiyor.

Bu dönemde bizi çok üzen gelişmeler de var. Örneğin geçiş süreci yol haritasında bizim, “Tek Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun o da Meral Hanım olsun” dediğimiz yazılıyor. Hiçbir şekilde böyle bir talebimiz yok. Bu adeta bir karalama kampanyasına dönüştü. İYİ Parti’nin tek Cumhurbaşkanı yardımcısı olsun önerisi yok.

O zaman biz bu masayı niye kurduk? Ortak Politika Metni’ni niye oluşturduk. Parlamenter sisteme geçiş süreci üzerinde niye bu kadar fazla durduk. Bunların hepsi önemli noktalar. Daha da önemlisi, eğer CHP gerçekten altılı masayı kendi genel başkanlarının adaylığı üzerine kurmuş ve bize ‘sadece 12 gün içinde aday belirleriz’ diye kısa zaman veriyorsa olmaz.

Bizim adaylarımız belli, bunları dışarıda konuştuk. Ben, Buğra Kavuncu, Meral Hanım konuştu. İYİ Parti aday önerme konusunda sıkıntı çekmedi. Bunu hem altılı masada hem dışarıda konuştuk. Bugün sokakta kime sorarsanız sorun, İYİ Parti’nin kimleri önerdiğini sorarsanız aynı cevabı alırsınız.

6’lı masada bir isim gündeme geldiğinde İYİ Parti’de nasıl bir süreç işleyecek?

Buradaki süreç şöyle işleyecek; altılı masada bir aday ortaya çıkar, sonra Genel Başkan, Genel İdare Kurulu’nu toplar ve partimizin görüşünü sorar. İYİ Parti o bakımdan kararların ortak alındığı partidir. Böyle önemli bir karada Genel Başkanımız irade gösterir aday belirlenmesi konusunda, daha sonra o adayı GİK’e sunar. Biz de orada görüşümüzü bildiririz.

Tekrar 13 Şubat meselesine dönersek, bu tarihte aday belli olur mu gerçekten?

Bülent Bey’in, o açıklaması bizi çok üzen kızdıran bir açıklamaydı. Ne demek yani tam sürecin ortasında böyle bir açıklama yapmak. Biz de ondan sonra buranın bir noter makamı olmadığını söyledik."

Yorumlar 0 Yorum Var