Eşini ve kızını enkaz altında kaybeden Tuğtekin, o karanlık gecenin ayrıntılarını anlattı. Bir telekomünikasyon şirketinden teknisyen kadrosundan emekli olan Soner Tuğtekin, Adıyaman Merkez Ali Taşı Mahallesi Umut Apartmanı'nın giriş katında eşi Hatice, oğlu Deniz'le birlikte oturuyordu. Kızları Bade ise Denizli Üniversitesi Tekstil Mühendisliği 2'inci sınıf öğrencisiydi. Depreme ara tatil için döndüğü baba evinde yakalandı.
KIZIMIN ÜSTÜNE KOLON DÜŞTÜ
Deprem anında salonda olan Soner Tuğtekin, eşi ve çocuklarını yanına almaya çalıştığını söyledi. Bir anda binanın üzerlerine yıkıldığını aktaran Tuğtekin, "Kolon kızımın üzerine düştü. Hanımı çekmeye çalıştım ama kolu bazaya sıkıştı. Oğlum koltuğumun altındaydı sadece onu çekebildim" dedi.
ÇAKMAĞIMIN GAZI BİTTİ
Deprem anında üzerine içerisinde sarılmış sigaraların bulunduğu tabakasının düştüğünü anlatan Tuğtekin, "Yanımda sadece tütün ve 1.5 litrelik su vardı. Çok sigara içmekten çakmağımın gazı bitti. Sigaralarımı yakamadım. Kumandanın pillerini parçalayıp, kablolarını birbirine çarptırarak ateş çıkartarak ateş sorunumu çözdüm " diye konuştu.
EŞİMİ BIRAKIP HASTANEYE GİTMEK İSTEMEDİM
3 gün boyunca su ve tütünle hayatta kalmaya çalıştığını aktaran Tuğtekin, "Yardım için bağırıyorduk. Cevap gelince sigaraları art arda yakmaya başladım. Elimde de çıktığımda o yüzden sigara vardı. Hastaneye gitmek istemedim çünkü Hatice'mi bırakmak istemedim. Hastaneye gidince verdikleri serumu bırakıp enkaz alanına gittim. Eşimin cansız bedeninin çıkarıldığı 4'üncü güne kadar kaldırımda yattım" ifadelerini kullandı.
