TBMM tarafından çıkarılan mali af kanununa göre kasa, stok, ortaklardan alacaklar gibi hesaplar af kapsamında bulunuyor. Haber7 yazarı İsmail Vefa Ak, af kapsamında dikkat edilmesi gereken çok önemli bir noktaya dikkat çekti.

İşte İsmail Vefa Ak'ın o yazısı;

Vergi ve finans alanında birçok yasanın yürürlüğe girdiği, TBMM’nin oldukça yoğun çalıştığı bir dönemi geride bırakmış bulunuyoruz. Mart ayının başında öncelikle, uzun süredir beklenen EYT Yasası yürürlüğe girdi. Ardından vatandaşların ve mükelleflerin devlete olan borçlarını yapılandırarak ödeme kolaylığı sağlayan 7440 sayılı Yasa Teklifi kanunlaştı. Kanun; vergi, SGK primi, idari para cezaları ve trafik cezaları gibi kamuya ait alacakların taksitler halinde ödenebilmesine imkân sağlıyor.

Tabii bu Kanun sadece borç yapılandırmasını kapsamıyor. Aynı zamanda matrah artırımı ve işletme kayıtlarının düzeltilmesi gibi birçok başka düzenleme de Kanun’da mevcut. Ayrıca, deprem felaketi dolayısıyla bazı mükelleflerden alınacak ek vergiye, genç girişimci istisnası tutarının güncellenmesine ve depremden etkilenen hizmet erbabına yapılacak nakdî yardımlara kadar birçok düzenleme de bu kanunla hayata geçmiş bulunuyor.

İŞLETME KAYITLARININ DÜZELTİLMESİ

7440 sayılı Kanun’la getirilen “işletme kayıtlarının düzeltilmesi uygulaması”, gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerini oldukça yakından ilgilendiriyor. Kanun’a göre; işletmede mevcut olduğu hâlde kayıtlarda yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar yasal kayıtlara alınabiliyor. Veya işletmede hiç mevcut olmadığı halde kayıtlarda görünen bu kıymetler, fatura düzenlemek ve her türlü vergisel yükümlülük yerine getirilmek şartıyla kayıt ve beyan altına alınabiliyor. Bu suretle, mükelleflere kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirme imkânı sağlanıyor.

İşletme kayıtlarının düzeltilmesi uygulamasının kapsamına, kasa mevcudu ile ortaklardan alacak tutarları da giriyor. Bu uygulamadan bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri yararlanabiliyor. Uygulama kapsamında; 31 Aralık 2022 tarihi itibariyle bilançoda görünen ancak fiiliyatta işletmede bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar, vergi dairesine beyan ediliyor. Mayıs ayı sonuna kadar beyan edilen tutarlar üzerinden %3 vergi ödeniyor ve bu suretle işletme kayıtları fiili duruma uygun hale getiriliyor. Ortaklardan olan alacakların beyanı, ortaklara olan borçlar çıkarıldıktan sonra kalan net alacak tutarı üzerinden yapılıyor.

GRUP ŞİRKETLERİ İÇİN ÖNEMLİ BİR DÜZENLEME

Şirketler, ticari hayatın normal işleyişi içerisinde nakit ihtiyaçlarını gidermek bakımından grup içi borçlanma yoluna başvurabiliyor. Mevzuatımıza göre; işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki bu borçlanmalar üzerinden, emsaline uygun bir faiz hesaplanması gerekiyor. Yani borç veren ortak veya iştirak, borç verme işlemini bedelsiz yapamıyor. Borç verilen para üzerinden hesaplanacak faiz de emsaline nazaran çok yüksek veya düşük olamıyor. Ayrıca KDV mevzuatına göre; şirketin ortağına veya iştirakine borç kullandırması, KDV’ye tâbi bulunuyor. Aylık KDV dönemleri itibariyle hesaplanan faiz geliri üzerinden ayrıca KDV de hesaplanması gerekiyor.

Şirketlerin mâli kaynak sıkıntısı çektiği şu son dönemlerde, grup şirketleri arasında ödünç para kullandırma işlemlerinin önemli derece artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Birçok mükellef de risk alarak bu borç tutarları üzerinden faiz hesaplamıyor ve buna ilişkin KDV ve kurumlar vergisi yükümlülüklerini yerine getirmiyor. Mevcut ekonomik konjonktürde, birçok grup şirketinin bu borçları geri ödemesine de imkân yok.

İşte durumu böyle olan şirketler için 7440 sayılı Kanun önemli bir fırsat sunuyor. Zira, %3 gibi makul bir oranda vergi ödenerek finansal tabloların gerçeğe uygun hale getirilmesi sağlanıyor. Aynı zamanda geçmişe ve hatta -borç ödenmediği müddetçe- geleceğe yönelik vergisel yüklerden de kurtulmuş olunuyor. Bu, işletmeler için gerçekten çok büyük bir imkân.

Yorumlar 0 Yorum Var