Selçuk Bayraktar, Türkiye'nin insansız hava araçları macerasındaki başarılarından söz ederek "15 senede dünyanın en iyisi denilebilecek insansız hava uçaklarını yapmayı başardık." dedi.

Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Fatih Kacır, ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Görgün, TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal ve TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil, 27 Nisan-1 Mayıs tarihlerinde düzenlenecek TEKNOFEST öncesinde gerçekleştirilen "TEKNOFEST Buluşmaları"nda bir araya geldi.

BAŞARI SÜRECİNİ DEĞERLENDİRDİ

Bayraktar, Baykar'ın insansız hava araçları yolculuğuna dair detaylar vererek 2004'teki maket uçağın içinde Türkiye'nin ilk güdüm sisteminin uçtuğunu söyledi.

O dönemde Türkiye'de insansız hava araçlarının pek bilinmediğinin altını çizen Bayraktar, "2007'lerden itibaren savunma sanayisinde bir millileşme başladı. Türk Silahlı Kuvvetlerine ilk defa bir milli insansız hava aracı girmiş oldu. Sonrasında adım adım büyüme oldu. 2009'da Bayraktar TB1 ilk uçuşunu yaptı.

Otomatik olarak kalktı ve indi. O dönemde İsrail'den alınan Heronlar otomatik kalkıp inemiyordu. 2014'te Bayraktar TB2 ilk uçuşunu yaptı. 2016'da Roketsan'ın yaptığı mühimmat ile silahlandı. 2019'da insansız hava araçlarımızın şu anda en büyüğü diyebileceğimiz AKINCI ilk uçuşunu yaptı. 2021'de de Silahlı Kuvvetlerin envanterine girdi. Şu anda 6 ülkeye ihraç ediliyor." diye konuştu.

[BAYRAKTAR AKINCI] BAYRAKTAR AKINCI

ÖZ KAYNAKLAR İLE GELEN BAŞARI!

Bayraktar, dünyada en fazla ülkeye ihraç edilmiş insansız hava aracının Bayraktar TB2 olduğunun altını çizerek "Bayraktar TB2, bugüne kadar 30 ülkeye ihraç edildi. Dünyanın en meşhur insansız hava aracı. Amerikalılardan bile 5 kat daha fazla biliniyor. AKINCI'nın 6 ülkeye ihracat sözleşmeleri imzalanmış durumda. Hatta ihraç dahi edilmiş durumda. Baykar'ın da bu ihracatlar sayesinde platformlarını kendi öz kaynakları ile geliştirmesi sağlanmış oldu.

Baykar bütün gelirlerinin yüzde 75'ini milletimize ve devletimize yük olmamak için yüksek katma değerli ihracattan elde etti. Büyük oranda Bayraktar TB2'nin ihracatı bunu sağladı. 2022'de Allah'a şükür aralık ayında Kızılelma da ülkemizin ilk insansız savaş uçağı olarak ilk uçuşunu gerçekleştirdi." şeklinde konuştu.

DAİMA UMUT DOLU: BAZEN ŞER GÖZÜKEN ŞEYLERDE HAYIR VARDIR

Yapılan işlerle ilgili olarak üç temel sorunun ön plana çıktığına vurgu yapan Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz sayısalcılar temel bilgi ile uğraşıyoruz. Biz kainata nedir diye bakıyoruz ve bunu matematiğin dili ile izah etmeye çalışıyoruz. Daha önemli soruları sosyal bilimciler soruyor. 'Neden' ve 'nasıl' sorusunu onlar soruyor. Bu sorular çok daha önemli sorular. Daha üst düzey bilgiyi ifade eden sorular.

Yani ne yaptığından ziyade nasıl yaptığın daha önemli. Ondan da daha önemlisi neden yaptığındır. Yoksa bütün bu teknoloji harikası gözüken makinelerin hepsi kocaman bir ruhsuz ve anlamsız bir hurda yığınına dönüşür. Sizin ona kattığınız mana önemlidir. 'Bütün bu teknolojileri neden yaptık' sorusunun cevabı ise ülkemiz bu anlamda tam bağımsız ve müreffeh olsun diye yaptıktır.

Çünkü biz yurt dışından bu teknolojileri almak istediğimizde biliyorsunuz 'şunu veririz ama bunu vermeyiz' ya da 'şu şartları koyarız' diyorlardı. İyi ki vermediler. Çünkü vermiş olsalar belki dünyaya damgasını vurmuş olmayacaktı bizim SİHA'larımız. Bazen şer gözüken şeylerde hayır vardır. Bizler bilemeyiz."

15 SENE İÇİNDE DÜNYANIN EN İYİLERİNİ YAPTILAR

Bayraktar, 15 senede dünyanın en iyisi denilebilecek insansız hava uçaklarını yapmayı başardıklarını belirterek "Bu bir yarış ve sürekli devam ediyor ve bizler gayret ediyoruz. Dünyanın diğer ülkeleri de gayret ediyorlar. Artık biz bir noktaya getirdik bundan sonrasında sizler devam ettireceksiniz. Rahmetli babam çok iyi bir mühendisti. Uçakların tasarımına kadar her şeyiyle ilgilenirdi. Hatta Akıncı’nın gövde tasarımıyla da ilgilendi tümüyle onun tasarımı.” dedi.

Asıl uzmanlık alanının robotik teknolojisi olduğunu dile getiren Bayraktar, “Yazılımla da diğer mühendislik stilleri ile de uğraştım. Yazılımcılık tarafı nereden geliyor diye sorsanız annemden geliyor diyebilirim çünkü annem İstanbul İktisat mezunu ama bilgisayar programcılığı yapmış zamanında. Yani bilgisayar dilinde o makine koduyla yapmış ve bizimle beraber çalışıyor. Ve elbette işin sırrı nedir diye sorsanız az önce bir genetik kodundan bahsettik. Annenin duasını alabilmek işin en önemli kısmı.” şeklinde konuştu.

BAYRAKTAR TB3,, SİHA VE KIZILELMA MUHAREBE TARİHİNDE DEVRİM YAPACAK!

Bayraktar, Akıncı ile Bayraktar Kızılelma'nın yan yana kol uçuşu gerçekleştirdiğini ifade ederek şunları söyledi:

"Bugün Kızılelma Atatürk Havalimanı'ndan geçti. Uçmadan önce milletimizle daha önce Samsun’da buluşmuştu. Biz hep uçacak prototipleri getirdik. Samsun'a geldi, orada milletimizin duasını aldı ve 2022’de uçtu. İnşallah yine TEKNOFEST’te sizlerin duasını bekler. Bayraktar TB3 de kısa pistli gemilere konuşlu ilk insansız hava aracı olacak.

Biz bu projeyi duyurduktan 1 yıl sonra Amerika’nın önde gelen şirketi dedi ki 'biz de böyle bir uçak yapıyoruz ilk biz yapacağız'. 1 yıl sonra da İsrailliler 'biz yapacağız' dedi. Yarış hala devam ediyor. Bakalım ilk kim yapacak? Böylesine kısa pistli gemilerden kalkıp inebilen Bayraktar TB3, SİHA ve Bayraktar Kızılelma bir gün harp sahnesine görev yapabilme imkanına kavuşursa şimdiden tarihe not düşmek için söyleyeyim muharebe tarihinde devim yapacaklar.

Baykar’ın yaş ortalaması 27. 1500 kadar mühendis ve 1800 kadar teknisyenden oluşan 13 farklı mühendislik disiplininde çalışan arkadaşlarımız var."

CANAN BAYRAKTAR TOPLUM SAĞLIĞI VAKFINDAN BAHSETTİ

Yakın zamanda Canan Bayraktar Toplum Sağlığı Vakfını (Cansağlığı Vakfı) kurduklarını hatırlatan Bayraktar, "Vakıf, psikiyatri ve onkoloji alanında faaliyet yürütüyor. Deprem döneminde de gönüllülerimiz ve gönüllü doktorlarımızla birlikte T3 Vakfımız ile birlikte hizmet verdi. Bunun yanında uzayla ilgili girişimimiz Fergani’yi kurduk.

Fergani, alçak yörünge takım uyduları ve yörünge transfer araçları üzerine çalışıyor. İnşallah 10-15 senede ülkemizin uzay serüvenine büyük katkısı olacak." ifadelerini kullandı.

Bayraktar, "Milli Teknoloji Hamlesi”ni bir toplumsal seferberlikle yürütmek üzere T3 Vakfı’nı kurduklarını belirterek "Sevdirerek, dokunarak, merakını cezbederek öğrenmeyi sağlayacak dersler, programlar uyguladık. Bu atölyelerde yüzlerce, binlerce gönüllümüz eğitim verdiler. Bize ait olan atölyeleri tümüyle kendi kaynaklarımızla yaptık. T3 Vakfı, Baykar ve kurucuları dışında kimseden bağış kabul etmiyor.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı da Türkiye’nin 81 iline dene-yap kurdular ve eğitimlerine devam ediyorlar. Bunun yanında TEKNOFEST, dünyanın en büyük teknoloji etkinliği hatta dünyanın en büyük teknoloji yarışma platformu. 1 milyon öğrenci başvurdu. Bu dünyada asla yanına yaklaşılmayacak bir sayı." değerlendirmesinde bulundu.

Yorumlar 0 Yorum Var