Boeing Türkiye Genel Müdürü Sargın, Türk Hava Yolları, Boeing ve İstanbul Teknik Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlenen Türkiye Sürdürülebilir Havacılık Platformu etkinliğinde yaptığı açıklamada, Boeing'in ilk elektrikli uçak projesinin adının "Wisk" olduğunu söyledi.

Sargın, "Bu otonom bir sistem olacak. 'Elektrikli uçan taksi' diyebileceğimiz, ilk aşamada havalimanı ile belli noktalar arasında faaliyet gösterecek bir sistem olarak düşünüyoruz. Çok uzak değil aslında, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde belli yerlerde faaliyete geçeceğini düşünüyoruz." dedi.

"O KAPI AÇILSIN, BURADA DA GÖRECEĞİZ ONLARI"

Elektrikli uçak projesiyle ilgili şu anda Federal Havacılık İdaresi için hazırlandıklarını bildiren Sargın, "Ama çok heyecanlı bir şey. Düşünebiliyor musunuz günün birinde İstanbul'un trafiğinde böyle bir şey olması, tabii ki hayal ediyoruz hep birlikte... O kapı açılsın, burada da göreceğiz onları." dedi.

2050 yılına kadar sıfır karbon taahhütleri olduğunu belirten Sargın, havacılık sektörü ile bu taahhüde girdiklerini ancak bir taahhütleri daha olduğunu, 2030 yılına kadar ürettikleri tüm uçakların sürdürülebilir havacılık yakıtıyla uçabilmesini taahhüt ettiklerini, bunun için de çalıştıklarını söyledi.

"TÜRKİYE'DE ÇOK ÇEŞİTLİ YATIRIM PROGRAMLARI İLE DEVAM EDİYORUZ"

Ayşem Sargın, Boeing'in 10 yılı aşkın süredir bu teknolojiler üzerinde çalıştığını ifade ederek, 75 yıldan fazla Türkiye'de faaliyet gösterdiklerini hatırlattı.

Sargın, "Türkiye ile çok güzel ortak çalışmalarımız oldu, çok paydaşlarımız var. Aslında havacılık o yönden güzel bir sektör, ortaklıkları teşvik eden bir sektör. Türk havacılığı yıllardır büyürken buna tanıklık ettik, güzel iş birliği yaptık. Bundan dolayı mutluyuz, gurur duyuyoruz." dedi.

"BURADAKİ SEBEP ŞUYDU; TÜRKİYE BÜYÜYEN BİR PAZAR"

Muhtelif yatırımları olduğunu belirten Sargın, şunları kaydetti:

"Bugüne kadar Türk sanayisine 2 milyar dolar iş paketi verdik ama bunun ötesinde farklı iş birliklerimiz de oldu ve 2019 yılında 'Boeing Türkiye Milli Havacılık' adı altında iş birliği programı açıkladık. Buradaki sebep şuydu; Türkiye büyüyen bir pazar. Burada zaten Türk Hava Yolları'nın ne kadar hızla ve başarı ile büyüdüğünü... Bunun ötesinde Türkiye Boeing için çok önemli bir kaynak, ülke, sanayi ve insan gücü... Bir tarafta gerçekten farklı alanlarda çok güzel kesişmeler yakalayabildik.

Türkiye, bizim dünya çapındaki rekabetçiliğimize katkı sağlayabilecek bir yer. Bu yüzden de sanayi ile ilgili çalışmalarımız bugüne kadar 2 milyar doları buldu ama bunun ötesinde ilk mühendislik merkezimizi 2019'da Türkiye'de açtık. Bu bizim için büyük bir adım. Boeing'in her yerde mühendislik merkezi yok. Bu özel bir adımdı ve her geçen gün mühendislik merkezimizde büyüyoruz.

Mühendislik merkezimizden çok güzel verim alıyoruz, arkadaşlarımız iyi işler çıkarıyor. Türkiye'de mühendislik kabiliyeti çok yüksek, havacılık ekosistemi çok güçlü. Bir yandan ödüllü tedarikçilerimiz var, diğer taraftan üniversiteler ile çalışmalarımız var. İstanbul Teknik Üniversitesi ile patent aşamasına geldiğimiz teknoloji geliştirme projelerimiz var. Türkiye'de çok çeşitli yatırım programları ile devam ediyoruz."

TAI VE KALE'YE ÖVGÜ

Sargın, Boeing'in yeni nesil uçaklarının üzerinde Türkiye'den bir parça olduğunu belirterek, "Buradaki sanayi ortaklarımızdan biri Türk Uçak Sanayii Anonim Ortaklığı (TAI), diğeri Kale. Bunlar dünya çapında üretim yapan şirketler, çok kompleks parçaları bile başarı ile üretiyorlar. Her ikisi de ödüllü tedarikçilerimiz. Boeing'in dünya çapında çok sayıda tedarikçisi var. Boeing'in uçaklarının çok önemli bir kısmı bu tedarikçilerden geliyor." dedi.

Yorumlar 0 Yorum Var