Türkiye Yüzyılına yürüyüş seçimlerinin ardından geçen 10 günde kabinenin belirlenmesi, kritik bürokrasi görevlerine atamaların birer birer yapılması, ekonomide piyasalara güven gelmesi, hiçbir iç hareketlilik olmaksızın ülkenin suhuletini sürdürmesiyle sandıktan “istikrar” çıkmasının doğruluğu teyit edildi. AK Parti iktidarının güçlenerek çıktığı seçimlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’yi küresel güç seviyesine taşıma yürüyüşü aralıksız olarak devam etti.

Peki seçim sonuçları tam tersi yönde olsaydı neler olacaktı? AK Parti iktidarının sona ermesi ve Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye liderliğinde bulunmaması durumunda ülkede neler yaşanacaktı? 6’lı koalisyon masasının hükümranlığına giren ülkede hangi hadiseler cereyan edecekti?

Bütün bu soruların cevabını, yakın geçmişte Türkiye’nin tecrübe ettiği “2015 Haziran” seçimlerinin hemen ardından yaşanan kaotik olaylar en yakın olasılık olarak veriyor. AK Parti’nin tek başına iktidar kurma sayısına ulaşamayıp ülkenin yine koalisyon belirsizliğine saplandığı 5 aylık süreç, 2023 seçimleri sonrasındaki 5 yılda neler olabileceğinin bariz örneklerini sıralıyor.

NELER YAPTILAR, NELER YAPACAKLARDI

HDP/PKK’nın zafer naraları attığı, Öcalan ile Atatürk’lü bayraklarla ortak kutlamalar yapıldığı, sınır ötesinde YPG/PKK’nın işgallerini büyüttüğü, karakollarda Mehmetçik’e kanlı pusuların kurulduğu, “Öcalan serbest kalsın” dayatmalarının arttığı, Doğu ve Güneydoğu’da PKK uzantılarına destek vermeyen Kürtlere kanlı infazların başladığı, Batı medyasının sözde “Büyük Kürdistan” haritaları yayınladığı, ekonominin kısa sürede derin şoklar yaşadığı, faizlerin yükseldiği, yerli otomobil projesinin yaylım ateşine tutulduğu, devasa projelerin tuhaf mahkeme kararlarıyla sekteye uğratıldığı, FETÖ’nün ininden çıktığı, dinleme-montaj gündeminin yeniden ülke siyasetini ele geçirdiği o karanlık olaylar silsilesi, henüz dün yaşanmış gibi hafızalardaki tazeliğini koruyor.

HABER7 olarak, 7 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirilen genel seçimlerin hemen ardından yaşananları sizler için derledik…

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerini 7’li koalisyon kazansaydı ülkede neler olacaktı? İşte bu senaryoya en yakın olaylar silsilesi:

TSK MENSUPLARI TEHDİT EDİLECEKTİ

TBMM’ye HDP Muş Milletvekili olarak giren Burcu Çelik Özkan, Türk Silahlı Kuvvetleri personelini “keleşli” sözlerle tehdit etti. Seçimlerin 2 gün sonrasında konuşan HDP’li Özkan, güvenlik korucularını hedef alarak, “Bu memleketten defolup gideceksiniz. Bize uzattığınız o keleşi size çevirmesini biz çok iyi biliyoruz.” dedi.

ÖCALAN’LA ATATÜRK’Ü YAN YANA GETİRECEKLERDİ

CHP ve HDP’liler İstanbul’da birlikte seçim kutlaması düzenledi. Öcalan ve Atatürk görsellerinin yer aldığı flamalar yan yana sallandı. İstanbul Bakırköy’deki etkinlikte dönemin HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da konuşma yaptı.

‘BİRLİKTE İYİ SALLADIK’ DİYECEKLERDİ

Seçim sürecinde ittifakını gizli tutan CHP ve HDP’liler, AK Parti’nin iktidar olamaması sonrası ‘birlikte iyi salladık’ diyerek kucaklaşacaklardı. Dönemin CHP İstanbul Milletvekili Şafak Pavey, 9 Haziran’da HDP lideri Selahattin Demirtaş ile el sıkışarak “Birlikte iyi salladık diye düşünüyorum.” demiş, Demirtaş da karşılık olarak, “Hep birlikte daha iyisini başaracağız” ifadesini kullandı.

BATI DÖRT KÖŞE OLACAK, ‘SELAHADDİN EYYUBİ DURDURULDU’ DİYE SEVİNECEKTİ

Türkiye’de oluşan koalisyon belirsizliği ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devrilmesiyle Batı medyası zafer manşetleri atacak, “Selahattin Eyyubi durduruldu” diyecekti. 7 Haziran seçimlerinin bir gün sonrasında İtalyan La Repubblica gazetesi birinci sayfasından yayınladığı seçim haberinde, “Yeni bin yılın Selahaddin Eyyübi’si son metroda durduruldu” denildi. Aynı gazetede bir diğer analiz “Sultan'a şamar. Türkiye'de heyelan ve dönüm noktası” başlığıyla kullanıldı.

İSRAİL’DEN SEVİNÇ ÇIĞLIKLARI YÜKSELECEKTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “one munite” resti çektiği İsrail’de, AK Parti’nin iktidar olamaması dolayısıyla memnuniyet mesajı paylaşılacaktı. İsrail’in eski Cumhurbaşkanı Şimon Peres, seçim sonucunun İsrail için olumlu olduğunu söyleyerek, “Türkiye'de olanlardan memnunum, Erdoğan Türkiye'yi İran yapmak istiyordu ama Ortadoğu'da iki İran'a yer yok" dedi.

İsrail medyası ise sevincini HDP üzerinden yansıtacak, Mavi Marmara göndermesi yapacaktı. 11 Haziran’da İsrail medyasında yayınlanan karikatürde Mavi Marmara 2 gemisinin karaya oturduğu ve bu kayanın “Kürdistan Partisi” olduğu savunuldu.

KARAKOLLARA ALÇAK PUSULAR BAŞLAYACAKTI

PKK seçimlerin hemen sonrasında Mehmetçiğe pusu kurmanın yollarını arayacak ve oluşan belirsizlikten faydalanıp saldırıya geçecekti. PKK’lı teröristler, seçimlerden hemen 1 gün sonra Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yer alan Dağlıca Üs Bölgesine havan ve uçaksavar makineli tüfekle saldırı düzenledi.

SİVİL ÇOCUKLARA MERMİ YAĞDIRILACAKTI

Terör örgütü PKK ve uzantılarına destek vermeyen Kürtler de hedef alınacaktı. PKK’nın Hakkari Yüksekova’da Dağlıca Üs Bölgesine yaptığı saldırıda, Dağlıca köyünde 15 yaşındaki bir kız çocuğu kolundan, bacağından ve kulağından yaralandı. Yaralı çocuğa ilk müdahale tabur revirinde yapıldı.

KÖPRÜNÜN YAPIMINI DURDURACAK, ALAYCI MANŞETLER ATACAKLARDI

Dev projeler uyduruk kararlarla engellenecekti.  Seçimin ikinci gününde İstanbul’daki 3’üncü köprünün inşaatı süren bağlantı yolları mahkeme kararıyla durduruldu. Seçimlerin 3’üncü gününde, İstanbul’daki 3. Köprü’nün bağlantı yollarının Beykoz ve Sarıyer Rumeli Feneri’ndeki Boğaziçi geri görünüm ve etkilenme bölgesinde yer alan geçişlerine ilişkin imar planı 8. İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi.

Cumhuriyet gazetesi gelişmeyi, “3’üncü köprü artık 2 beton kuleden ibaret” manşetiyle sayfalarına taşıdı.

Şehir Plancıları Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Yıkıcı, köprü projesini sonlandırabilecek derecede tehlikeli karara ilişkin, “Köprü ayaklarıyla kalabilir, biz bunu Kuzey Ormanları büstü olarak da adlandırabiliriz” diye konuştu.

KAOSA KAPI ARALAYAN KARARLAR PEŞ PEŞE GELECEKTİ

Sokaklardaki kaotik eylemlerde yer alanlar değil, onlara müdahale edenler cezalandırılacaktı.  Seçimlerden 4 gün sonra verilen mahkeme kararında, Gezi Parkı eylemleri sırasında, eylemcilere gazlı müdahalede bulunan polis memuru Fatih Z.’ye 20 ay hapis cezası verildi. İstanbul 73. Asliye Ceza Mahkemesi, denetimli serbestlik şartıyla cezasını ertelediği polis memuruna “600 fidan dikme ve 6 ay boyunca bakımlarını yapma yükümlülüğü” getirerek resmen Gezi Parkı eylemi yanlısı tavırda bulundu.

ELİ KANLILAR, KATİL ÖCALAN İÇİN BASKI YAPACAKLARDI

PKK’dan sıcağı sıcağına “Apo serbest bırakılsın” açıklamaları gelecekti. Seçim sonrasındaki 4’üncü günde konuşan terör örgütü PKK elebaşı Cemil Bayık, Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını istedi. Terörist Bayık, “Kürt Halk Önderi özgürleşmeden ne müzakere olabilir, ne de çözüm sürecinden söz edilebilir. Önder Apo özgürleşmediği müddetçe Kürt halkına ve Özgürlük Hareketi'ne yönelik saldırıların sonlandırıldığından söz edilemez. Bundan sonraki gelişmelerin nasıl bir seyir izleyeceği Önder Apo'nun özgürleşip özgürleşmeyeceğine bağlıdır” dedi.

HDP ‘SİLAH BIRAK’ DEMEYECEK, ÖCALAN’A SERBESTLİK İSTEYECEKTİ

2023 seçimleri öncesi Mansur Yavaş’ın “HDP Meclis’te olup derdini anlatmak istiyordur, meşrudur. HDP bu şekilde Meclis’e gelip Meclis’in güçlü olmasını isteyip PKK’ya ‘Silah bırakın, ne konuşulacaksa Meclis’te konuşulsun’ diyecektir belki” ifadeleriyle savunduğu HDP, 2015 Haziran seçimlerinin hemen sonrasında Öcalan’a serbestlik istedi, PKK’ya silah bırakma mesajı vermedi.

Dönemin HDP lideri Demirtaş, 25 Haziran’da Öcalan’a özgürlük isteyerek, “Ortadoğu’da kimsenin hayal bile edemeyeceği cesur fikirleri, o adadan dışarı çıkartıp, pratiğe dönüştürdü. Rojava’da devrime dönüştürdü. Şimdi böyle bir insanın bir tecrit altında, bir adada kalması bizim açımızdan kabul edilemez. Bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını istemek bizim açımızdan bir onur borcudur.” diye konuştu.

HDP Parti Meclisi’nin 15 maddelik bildirgesinde ise, “Bütün kritik zamanlarda 'barışta ısrar' eden, 'çözüm süreci'ne yol gösteren Sayın Öcalan'a uygulanan tecride bir an önce son verilmesini ve görüşmelerin başlatılmasını istiyoruz.” sözleri kullanıldı.

TERÖR UZANTILARI ZIVANADAN ÇIKACAKTI    

Dönemin HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, 19 Temmuz’da “Biz Sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye ve PYD'ye yaslıyoruz, bunu söylemekten ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz” dedi.

HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan 1 Haziran’da “PKK bir terör örgütü değildir. Bahçeli'nin bunu artık bilmesi gerekiyor” ifadesini kullandı.

HDP'li Abdullah Zeydan, 26 Temmuz’da “PKK, Türkiye'yi ve Ortadoğu'yu güller bahçesine çevirmek için ortaya çıkmış barış ve halk hareketidir. PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar” şeklinde iğrenç sözler sarf etti.

HDP Parti Meclisi üyesi Bercan Aktaş, Şemdinli'de şehit olan Komiser Ahmet Çamur'a ilişkin 16 Ağustos’ta sosyal medya hesabından, “Özel Harekat Komiseri etkisiz hale getirilmiş” mesajı paylaştı.

ŞANTİYELERE SALDIRACAKLAR, İŞ MAKİNELERİNİ YAKACAKLARDI

Batı’daki projeler marjinal oluşumların başvuruları ve tuhaf yargı kararlarıyla, Doğu’daki yatırımlar ise PKK eliyle baltalanacaktı. PKK’lı teröristler, Doğu ve Güneydoğu’da yürütülen projelerin şantiyelerine saldırı düzenleme fırsatı yakalayacaktı. Adıyaman’da, Koçali Barajı şantiyesindeki çalışmalarda kullanılan 3 kepçe ve 2 kamyon, 15 Haziran’da PKK'lılar tarafından yakıldı.

KANLI İNFAZLAR BAŞLAYACAKTI

Doğu-Güneydoğu’da kanlı infazlar başlayacaktı... Diyarbakır’da HDP’ye karşıtlığıyla bilinen İhya-Der'e saldırı düzenlendi, 3 Kürt kökenli vatandaş PKK’lılarca katledildi.

HÜDA-PAR Diyarbakır İl Başkanı Şeyhmus Tanrıkulu’nun dönemin Doğan Medya kanalı CNN Türk’e bağlanarak, saldırının HDP ve PKK tarafından yapıldığını söylemesi üzerine, sunucu Mirgün Cabas, “PKK ve HDP'nin böyle bir saldırıyo gerçekleştirmeyeceğini” savundu.

YPG’YE ALAN AÇILACAKTI

Türkiye’deki belirsizlikten faydalanan Suriye PKK’sı YPG, işgallerine hemen her gün bir yenisini ekleyecekti. Seçimlerden 1 hafta sonra yani 15 Haziran’da YPG/PKK, Suriye’de Tel Abyad şehrini ele geçirdi.

BATI’DA ‘BÜYÜK KÜRDİSTAN’ HARİTALARI YAYINLANACAKTI

ABD merkezli CNN International, sözde “Büyük Kürdistan haritası” yayınladı. CNN, yoğun şikayetlere karşı “hata yapmadık” savunmasını geliştirdi.

SERMAYE LOBİLERİ SAHNEYE ÇIKACAK, SİYASETE HİZA VERMEYE KALKACAKTI

AK Parti iktidarlarında eski siyasi pozisyonunu yitiren “patronlar kulübü” TÜSİAD, Haziran 2015 seçimlerinin ardından yeniden sahneye çıkmıştı. “İş dünyasının talepleri” diyerek siyasilere yönetim formülleri sunan TÜSİAD heyeti, 16-17 Haziran tarihlerinde AK Parti, CHP, MHP ve HDP’li yetkililerle görüştü.

 

TOGG’A KARALAMA KAMPANYASI BAŞLAYACAKTI

Türkiye’nin rüyası olan yerli otomobil ve bütün ileri teknoloji hamlelerine karşı yıpratma kampanyasının düğmesine basıldı. Yerli otomobilin prototipinin kamuoyu huzuruna çıkarılmasının ardından CHP’ye yakın medya Doğan ve FETÖ medyasında 14 Ekim’de “Devşirme milli oto”, “Yerli otomobil çakma çıktı” şeklinde manşetler atıldı. Yerli otomobile karşı inanılmaz iftira ve çamurlar atıldı.

VEKİLLERE DİNLEME, KASET, MONTAJLA ŞANTAJ YAPILACAKTI

FETÖ aktif olacaktı, milletvekilleri dinleme, şantaj, montaja karşı uğraş verecekti. Seçimden iki hafta sonra, dönemin İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın odasında yapılan aramada, Atatürk fotoğrafının çerçevesinden 'böcek' diye bilinen dinleme cihazı sinyalleri tespit edildi. Balbay’ın TBMM’de kullandığı ‘5060’ nolu odayı daha önce AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik kullanıyordu. Dinleme düzeneğinin hangi siyasiye yönelik kurulduğu ise bilinmiyor.

ERDOĞAN'I YÜCE DİVAN'LA TEHDİT EDECEKLERDİ

Seçimin ardından oluşan siyasi belirsizlik atmosferini fırsata çeviren Sözcü gazetesi, 17 Haziran'da çirkin bir dil kullanarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'a "Yüce Divan" tehditleri yöneltti.

Yorumlar 0 Yorum Var