ABD Merkezi Haber Alma Örgütü (CIA) Başkanı William Burns’ün, 1 Haziran tarihinde gizli bir şekilde Türkiye'ye sadece 40 kilometre mesafede bulunan Dedeağaç'ı ziyaret ettiği ortaya çıktı. Söz konusu durum Yunan basınında yapılan bir sızdırma sonucunda ortaya çıkarken olaydan bir gün sonra da ABD’nin Atina Büyükelçisi Yunan asıllı George Tsunis, beraberinde Ukrayna, Bulgaristan, Romanya ve Moldova büyükelçileri ile birlikte Dedeağaç limanını teftiş etti.
DEDEAĞAÇ'TA MUAZZAM BİR YIĞINAK VAR
CIA Başkanı Burns'ün gizli bir şekilde gerçekleştirdiği Dedeağaç ziyaretini Türk Denizcilik ve Global Stratejiler Merkezi (TURKDES) Başkanı, İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Haber7'ye değerlendirdi. Dedeağaç'ın normal bir liman iken ABD tarafından üs yapıldığını söyleyen Yaycı, "Dedeağaç'ın üs yapılması sürecinde NATO araç olarak kullanıldı. NATO tatbikatları bahane edilerek buraya çok miktarda askeri malzeme getirildi. Muazzam bir yığınak var orada. Gerekçe olarak Rusya'ya karşı Doğu Avrupa'yı güçlendirme tezi gösterildi. Fakat ne enterasandır ki Ukrayna Rusya tarafından işgale başlansa da buradan Ukrayna'ya bir destek gitmedi." ifadelerini kullandı.
MALZEMELERİN YUNANİSTAN'A HİBE EDİLMESİ DİKKAT ÇEKİCİ
Yunanistan'ın halihazırda sıcak savaş içerisinde olduğu bir düşmanı olmadığını yahut Atina'nın çevresinde NATO üyesi olmayan bir komşusunun bulunmadığını kaydeden Cihat Yaycı buna rağmen Dedeağaç'taki askeri malzemelerin Yunanistan'a hibe edilmesinin dikkat çekici olduğunu vurguladı. Dedeağaç'taki askeri malzemelerin bir kısmının da Yunanistan tarafından silahlandırılması yasak olan adalara götürüldüğünü hatırlatan Yaycı, "Yunan bir komutan Türkiye'yi işaret ederek "Bizi artık farklı değerlendirmeliler." demişti. Bunar karşın ABD'nin hiçbir itirazı olmadı. Diğer yandan şu konu çok mühim; CIA Direktörü Burns iki yıl önce yine gizlice Dedeağaç'a gitti. Yakın zamanda burayı yine ziyaret etti. Hem de gizli saklı... Bunu Yunan basınından bir sızıntı ile öğrendik." dedi.
ASIL HEDEF TÜRKİYE
TÜRKDEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Burns'ün Dedeağaç ziyaretine dair yaptığı değerlendirmede asıl hedefin Türkiye olduğunu vurguladı. Yaycı, konuya dair, "Burada Türkiye hedef değilse olaydan bir gün sonra Bulgaristan, Romanya ve Moldova büyükelçileri ile birlikte Dedeağaç limanı teftiş edilirken Türkiye Büyükelçisi neden çağırılmadı? Endişem şu; Yunanistan'daki seçimlerin ardından Atina karasularını 6 milin üzerine çıkarabilir. Türkiye buna tahammül edemez. Yunanistan'ın kara sularını bir mil arttırması Türkiye'nin Mavi Vatanı'nın %13'ünün Yunanların eline geçmesi anlamına geliyor." diye konuştu.
MAVİ VATAN BİR HAKTIR
Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı düşmanca bir tavır sergilediğini dile getiren Cihat Yaycı, "Sayın Cumhurbaşkanı ve Milli Savunma Bakanı görevlerine başlarken Mavi Vatan'dan söz etti. Bu durum Yunanistan'ı çıldırttı. Milli Savunma Bakanımızı revizyonist ve genişlemeci olmakla suçladılar. Türkiye'nin kendilerine saldırmak istediğini söyleyerek ABD'den Ankara'ya yaptırım uygulamasını talep ettiler. Mavi Vatan'ın tanımını yapan ve haritasını çizen kişi olarak söylüyorum; Mavi Vatan revizyonist, genişlemeci ve emperyalist bir durum değildir. Mavi Vatan, uluslararası hukuktan doğan bir haktır. Haklarımız neyse onu istiyoruz. Yunanistan, Türkiye'nin denizlerde olmasını istemiyor." sözlerini sarf etti.
DIŞ GÜÇLER TÜRKİYE'Yİ HEDEFE KOYMUŞ DURUMDA
TÜRKDEGS Başkanı Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı, Haber7'ye yapmış olduğu açıklamaları şu sözlerle sonlandırdı:
"Yunanistan karasularını arttırmak istiyor ancak Türkiye'den çekiniyor. Türkiye'nin savunma sanayii çok güçlü. Yunanistan bu noktada bizden çok aşağı bir noktada yer alıyor. Bu nedenle de Yunanistan tarihte olduğu gibi yine dış güçlerin desteğini arkasına almaya çalışıyor. Dış güçler de Türkiye'yi hedefe koymuş durumda. Yunanistan karasularını arttırma hamlesi yapar ve Türkiye de buna müdahale ederse bizi NATO'da zor duruma düşürme planları var. Türkiye'yi bir başka NATO üyesi olan ülkeye saldırmakla suçlayabilirler. Hırsızı haklı, ev sahibini haksız gösterme kurgusuna girişebilirler. O nedenle uyanık olmalıyız ve Yunanistan'ın karasularını arttırma girişiminde dahi bulunmasına engel olmalıyız."