Myanmar'daki cunta yönetimi, askeri darbenin bir parçası olarak iki yılı aşkın bir süre önce gözaltına aldığı Aung San Suu Kyi'yi affederek serbest bıraktı. Kyi gibi, eski Devlet Başkanı Win Myint de de serbest bırakıldı.
Myanmar'daki cunta yönetimi, askeri darbenin bir parçası olarak iki yılı aşkın bir süre önce gözaltına aldığı Aung San Suu Kyi'yi (Ang San Su Çi) affederek serbest bıraktı.
Cunta yönetimi tarafından yapılan açıklamada, eski Devlet Başkanı Win Myint'in de serbest bırakıldığı belirtildi.
MYANMAR'DAKİ ASKERİ DARBE
Myanmar ordusu, 2020 genel seçimlerinde hile yapıldığı iddialarının ortaya atılması ve ülkede siyasi gerilim yaşanmasının ardından 1 Şubat 2021'de yönetime el koymuştu.
Ordu, ülkenin fiili lideri ve Dışişleri Bakanı Aung San Suu Kyi başta olmak üzere pek çok yetkili ve iktidar partisi yöneticisini gözaltına almış ve bir yıllığına olağanüstü hal (OHAL) ilan etmişti.
Darbe karşı gösterilerde, darbeden bugüne kadar yaklaşık 3 binden fazla kişi hayatını kaybederken, 13 bin kişi gözaltına alındı. 10 binin üzerinde kişi de halen hapishanelerde.
Myanmar askeri mahkemeleri, tutuklulardan 2'si çocuk 114 siyasi mahkum hakkında idam kararı vermişti.
[Win Myint] Win Myint
ARAKANLI MÜSLÜMANLARIN KATLEDİLMESİNE GÖZ YUMAN AUNG SAN SUU KYİ KİMDİR?
Myanmar'ın bağımsızlık mücadelesine liderlik eden General Aung San'ın kızı olan Aung San Suu Kyi, henüz 2 yaşındayken babasını suikast sonucu kaybetti.
Suu Kyi, on yıllar boyunca Myanmar'ı yöneten askeri güçlerin otoriter yönetimini eleştiren bir "insan hakları aktivisti" olarak tanındı.
1991 yılında ev hapsinde bulunduğu sırada Nobel Barış Ödülü'ne layık görüldü. 1989 ile 2010 arasında yaklaşık 15 yıl boyunca tutuklu kaldı.
2015 yılının Kasım ayında, lideri olduğu NLD ile Myanmar'ın 25 yıl sonraki ilk serbest seçimini kazandı.
Ancak Myanmar anayasası, çocukları başka ülkelerin vatandaşları olması nedeniyle Suu Kyi'nin başkan olmasına engel oldu. Bugün 76 yaşında olan Suu Kyi, darbeden önce ülkenin fiili lideri konumundaydı.
Myanmar'da Arakan eyaletinde yaşayan Müslümanlara yapılan soykırım, Suu Kyi ve yönetimini uluslararası alanda en çok zorlayan başlık oldu.
Ordu tarafından Müslümanlara yönelik düzenlenen sözde operasyonlar, 1991 yılında Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen Suu Kyi'nin de prestijini sarstı. Birleşmiş Milletler (BM), sakdırılara ses çıkartmayan Suu Kyi'yi "katliamların suç ortağı" olarak kabul etti.
2018 yılında da insan hakları kuruluşu olan Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International), Aung San Suu Kyi'ye verdiği Vicdan Elçisi Ödülü'nü geri almıştı. Af Örgütü, Myanmar ordusunun Arakanlı Müslümanlara açıkça zulmettiğini, Suu Kyi'nin ise ülkesinde yaşananlara sessiz kalarak önceden savunduğu insani değerlere ihanet ettiğini kararına gerekçe olarak göstermişti. Suu Kyi ise, o dönem BBC'ye verdiği röportajda, Arakanlı Müslümanlara etnik temizlik uygulanmadığını iddia etmişti.