Söz konusu Türkiye olunca ikiyüzlü tavrını birçok kez ortaya koyan Almanya Merkezli Yayın Kuruluşu DW, giriştiği algı operasyonu bir kez daha deşifre oldu.

Türkiye'nin son yıllarda 'Milli Enerji ve Maden Politikası' çerçevesinde attığı adımlar bir takım çevreleri rahatsız etti. Türkiye'nin 'enerji' hamlelerini baltalamaya çalışan odakların kirli oyunları ise hükümetin pro-aktif hamleleri ile tek tek bozuldu. Son olarak; Muğla Milas'taki termik santraller konusunda yapılan provokasyonlar, CHP'nin kışkırtma çabaları ve sözde çevrecilerin karalama kampanyaları kamuoyu gündemini meşgul etti. Almanya Merkezli Yayın Kuruluşu DW'nin okuyucularına servis ettiği iki farklı haber ise söz konusu Türkiye ve 'enerji' olunca takınılan ikiyüzlü çabaları gözler önüne serdi.

DW'NİN İKİYÜZLÜLÜĞÜ DEŞİFRE OLDU!

DW'nin 2022 yılında yaptığı 'Almanya kömür santrallerine dönmede karar aşamasında' başlıklı haberinde, "Elektrik üretiminde Rusya'nın doğal gazına alternatif arayan Almanya'da hükümet kömür santrallerini yeniden devreye sokmaya hazırlanıyor. Kışın yaşanacak doğal gaz sıkıntısında taşkömürü ve ham petrol yakıtlı 16 termik santral tekrar faaliyete geçebilecek" ifadelerini kullandığı görülüyor.

DW, 'Yeniköy ve Kemerköy santrallerinin bedelini kim ödüyor?' başlıklı haberinde ise adeta iftira niteliğinde gerçek dışı bilgiler servis ediyor. DW, sosyal medya hesabından haberi şu ifadelerle öne çıkarıyor: Akbelen'deki ağaç kıyımıyla gündeme gelen Yeniköy ve Kemerköy santralleri halk sağlığını tehdit ediyor. Yeniköy ve Kemerköy termik santralleri 35 bin 195 erken ölüme, yaklaşık 230 bin çocuğun bronşit hastası olmasına yol açtı.

PEKİ AKBELEN GERÇEKLERİ NE?

Muğla'nın Milas ilçesine bağlı Akbelen mevkiinde faaliyet yürüten ve 1.095 MW güce sahip olan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinin Türkiye'nin enerji ihtiyacının yüzde 2.5'ini, Aydın, Denizli ve Muğla'nın enerji ihtiyacının ise yüzde 62'sini karşıladığı ortaya çıktı. Santrallerin maden arama ruhsatının 23 bin 307 hektar büyüklüğünde olduğu ve söz konusu alanın sadece 78 hektarlık kısmında arama yapıldığı bildirildi. Santrallerin yerli linyit kaynağı sayesinde sadece 2022'de 1,3 milyar metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçtiği, cari açığın kapatılmasına yıllık 1 milyar dolar katkı sağladığı öğrenildi.

3 KENTİN ELEKTRİĞİNİN YÜZDE 62'SİNİ KARŞILIYOR

Bölgede bulunan kömür rezervinin kalitesine ve kimyasal özelliklerine bağlı olarak terzi işi inşa edilen Yeniköy ve Kemerköy Termik Santrallerinde sadece bölgede çıkarılan yerli kömürün kullanılabildiği ifade ediliyor. Söz konusu santrallerin ülkemizin elektrik ihtiyacının yüzde 2.5'ini, önemli bir turizm bölgesi olan Ege'nin 3 kenti Aydın, Denizli ve Muğla'nın yaklaşık yüzde 62'sini karşıladığı belirtiliyor.

BÖLGEYE ÖNEMLİ İSTİHDAM SAĞLIYOR

Santraller bölge halkının istihdamı için de önem taşıyor. Santrallerde toplamda 3 bin 100 vatandaş çalışıyor. Çalışanların yüzde 75'ini bölge halkı oluşturuyor. Yerli linyit kaynağı sayesinde sadece 2022'de 1,3 milyar metreküp doğalgaz ithalatının önüne geçilirken, carı açığın kapatılmasına da 1 milyar dolar katkı sağlıyor. Santrallerin 23 bin 307 hektarlık alanda ruhsat hakkı bulunuyor. Elektrik üretiminin devamı için ruhsat alanının sadece 78 hektarlık kısmında çıkarma işlemi yapılıyor.

MİLYONLARCA FİDAN DİKİLDİ

Santraller ile Orman Genel Müdürlüğü arasında 2020'de yapılan "Ağaçlandırma Protokolü" gereğince 3 milyon fidan dikimi gerçekleştiriliyor. 2025 sonuna kadar fidan dikiminin 5 milyona çıkarılması hedefleniyor. Bilirkişilerce hazırlanan raporun mahkeme tarafından kabul edildiği, yürütmeyi durdurma kararının reddedildiği, 78 hektarlık alandaki iznin, santrallerinin elektrik üretimi için kritik önem taşıdığı vurgulanıyor.

1992'den günümüze kadar maden sahalarında 415 binin üzerinde akasya, zeytin, kızılçam, fıstık çamı, mavi selvi, sakız ağacı ve incir ağacı dikimi yapıldığı, sahaya dikilen 22 bin 100 zeytin ağacından toplanan zeytinlerden zeytinyağı elde edildiği ve bölge ekonomisine katkı sunuyor.

DÜNYANIN HER YANINDA SİSTEM AYNI ŞEKİLDE İŞLİYOR

Bir ülkenin madenlerinin bulunduğu yeri değiştirme şansının olmadığı ve madenlerin nerede keşfedilirse oradan çıkarıldığı ifade ediliyor. Ormanlık araziye denk gelen madenlerde, önce maden araması yapılan şirkete izin veriliyor ve karşılığında daha fazla alanın ağaçlandırılması yapılıyor.

Yorumlar 0 Yorum Var