Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, Haber7 Genel Yayın Yönetmeni Osman Ateşli'ye Başkent'e değer katan hizmetlerini anlattı. Ercan, Ankara’nın son 5 yılını “Kayıp 5 yıl” olarak nitelendirdi.

Haber7 - ÖZEL

Başkent Ankara’da hizmet belediyeciliği ile öne çıkan Sincan ilçesi, şehrin nüfus ve üretim gücü açısından en büyük ilçeleri arasında yer alıyor. İlçedeki kalkınmanın mimarlarından Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan, Haber7 stüdyolarına konuk oldu. Gerçekleştirilen proje bazında Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni bile gölgede bırakan Sincan’daki hızlı hizmet döneminin anahtar niteliğindeki ayrıntılarını Genel Yayın Yönetmenimiz Osman Ateşli’ye anlatan Murat Ercan, önemli ifadeler kullandı.

Belediye bütçesinin yüzde 10’unu Adıyaman’da depremzedeler için harcadıklarını hatırlatan Başkan Murat Ercan, kardeş şehir oldukları Adıyaman’da 300 konteynerli bir kent, 60 dükkanlık çarşı yaptıklarını söyledi.

Ercan, inşa ettikleri Sinan Şamil Sam Spor Kompleksi’ni öz kaynaklarıyla tamamlayıp hizmete açmalarının yetkilileri şaşırttığını dile getirdi. Kentsel dönüşüm çalışmalarında süratle yol kat ettiklerini vurgulayan Başkan Ercan, sıfır atık konusunda gerçekleştirdikleri icraatlar dolayısıyla Emine Erdoğan’dan 2 kez ödül aldıklarını belirtti.

CHP’li Mansur Yavaş’ın az konuşması üzerinden popülarite PR’ında bulunmasını eleştiren Başkan, Yavaş’ın anlatacak bir hizmetinin bulunmadığını söyleyen Ercan, Ankara’nın son 5 yılını “Kayıp 5 yıl” olarak nitelendirdi.

Başıboş sokak köpekleriyle ilgili sorunun kısırlaştırma formülüyle çözülebileceğini belirten Murat Ercan, bu konuda ciddi faaliyet yürüttüklerini, Ankara Büyükşehir’in bile köpek kısırlaştırma hususunda Sincan Belediyesi’ne yönlendirmede bulunduğunu kaydetti.

Başkan Ercan, dünyanın şımarık çocuğu” olarak nitelediği İsrail’e had bildirilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

BİZ YARDIM ETTİKÇE ALLAH DA BİZE YARDIM ETTİ

Bu ciddi bir bütçe demek Başkanım. Bütçenizin ne kadarını ayırdınız?

Bütçemizin yüzde 10’unu buraya harcadık. Biraz tepki oldu ama ‘vatandaşlar orada enkaz altındayken kimse burada para hesabı yapamaz, elimizden geleni yapacağız’ dedik. Biz verdikçe Allah da bize verdi, bereketliydik. Büyükşehir tarafında böyle bir destek yok. Mansur Yavaş’ın kendi ifadesiyle 500 milyon civarında bir destekleri olmuş. Bu para Büyükşehir Belediyesi bütçesinin yüzde biri etmiyor. Biz %10 hatta %10’dan biraz daha fazla destek çıktık.  Kıyaslama yaparsanız en az 10 katı Büyükşehir’in yaptığının. Sincanlı kardeşlerimiz de bu noktada çok hassas. Sincan farklı bir iklimi olan bir yer. Farklı bir maneviyatı var. Ağzı dualı insanları var. Yani böyle bir durum olduğu zaman otomatikman ilk yola düşen oluyoruz. Anadolu insanının refleksini gösteriyor. Orman yangınları ve sellerde de aynı şekilde oldu.

En çok tebrik ve takdiri nereden aldık biliyor musunuz? Yangında hayvan ambulansından aldık. Pandemide çok güzel projeleri hayata geçirdik. TİM kurduk, araba tahsis ettim önce kronik hastaları tek tek ziyaret ederek kendimizi tanıttık ve acil durumlarda arayabileceklerini söyledik. Hijyen kitleri dağıttık. Vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına evlerine götürdük. Bizim yaptığımız işlerimizin çoğunluğu Büyükşehir Belediyeleri ölçeğinde. Örneğin, Fatih Fuar ve Kongre Merkezimiz, Spor Kompleksimiz, Sincan Park adıyla ova çayını yaptığımız 300 bin metrekare rekreasyon alanımız, sokak hayvanları için yaptığımız bakım rehabilitasyon merkezimiz ve şu anda yapımı bir buçuk aya kadar tamamlanacak olan Arasta Sincan adıyla ortaya koyduğumuz projemiz.

İstihdama katkı anlamında da önemli çalışmalarınız var. Özellikle de Sincanlı gençlerin iş edinmesine dönük projeleriniz var. Özellikle de Gastro Akademi çok orijinal, Türkiye çapında örnek olacak bir proje. Bunlardan bahsedebilir misiniz?

Sincan, 880 kilometrekare alanlık ilçedir. Oldukça büyük bir yüz ölçümüne sahibiz. Ankara’da hayvancılığın en yüksek olduğu ilçelerden bir tanesiyiz. Bir taraftan da beş tane organize sanayiyi bünyesinde barındıran sanayi üssüdür Sincan. Ankara ihracatının yarısından fazlasını biz yapıyoruz. Dolayısıyla beş tane organize sanayi barındıran 1000’e yakın fabrikayı barındıran bir ilçeden bahsediyoruz. Ülkenin en büyük yatırımcılarının bizde fabrikaları var, işletmeleri var. İstihdam probleminin olmaması lazım normal şartlarda. Sanayi tarafıyla görüştüm, gençlerle görüştüm. Sonra iş arayan gençlerimizi yönlendirmeye başladık. Üç aylık bir eğitim ayarladık. Bu eğitimlerle sanayiye uyarlı elemanlar yetiştirdik. Bu çok önemli bir süreç oldu ve artık asgari ücretli çalışmak zorunda olmayan nitelikli eleman haline gelen gençleri yerleştirmeye başladık. Milli Eğitim Bakanlığı, İŞKUR gibi kurumların da içinde yer aldığı liste bizden sonra mesleki eğilimi yüksek olan gençleri haftanın belli günlerinde fabrikalarda, belirli günlerde okulda mezun olduğu zaman usta niteliğindeki eleman yetiştirme noktasında da o projeleri paylaşıyor olduk.

Gastro Akademi’de şef yetiştiriyoruz. Niye yetiştiriyoruz? Çünkü müthiş bir talep var. Televizyondaki yarışmalardan ve birçok sebepten dolayı ilgi de çok büyük. Biz de en güzel teknoloji ile oraya mükemmel bir sistem kurduk. Burada çok farklı mutfaklarda, değişik damak tatlarına hitap eden, yemekleri yapabilen şefler yetiştiriyoruz.

MODERN BİR ŞEHİRCİLİK GÖRÜNTÜSÜ KAZANDIRDIK

Şehirleşmeyi nasıl yönetiyorsunuz? Bir de kentsel dönüşüm meselesi var. Çünkü deprem diye bir gerçeğimiz var. Şehirlerimizi depreme hazırlama noktasında siz ne gibi bir çalışma yapıyorsunuz?

İmar faaliyetleri aslında çok daha öncesinde yapılmış ve biz bugün çok sınırlı yeni imar alanları açıyoruz. Geçmişte kontrolsüz yapılan bir durum. Geniş yapılan imar planları olmasaydı geçmişte, bugün daha ilkeli imar planlarını yapardık. İmar yetkileri daha evvel çok daha lokal belediyelerdeydi, imar mevzuatında çok ciddi değişiklikler oldu gibi. Dolayısıyla buna çok fazla müdahale etme şansımız yok. Kentsel dönüşüm meselesinde de gecekondumuz yok Sincan'da ama 1999 (Gölcük) depreminden önce 70’li, 80’li yıllarda kooperatif usulle yapılan çok sayıda konut var. Ve onların da bir kısmında yeterli inşaat malzemeleri kullanılmadığını tespit ediyoruz. Sincan’da tehlikeli riskli gördüğümüz bu alanlarda imar plan değişiklikleri yaptık.

Vatandaşımıza da müteahhitlerle pazarlık noktasında eli güçlendirecek emsaller tanımlayarak modern bir şehircilik görüntüsü kazandıran planlarımızı bitirme aşamasına geldik. Bundan sonra sadece vatandaşların bu noktada artık 3’te 2’lik meseleler yarı yarıya indirildi. Daha önceden başladığımız, pratikte sahaya yansıttığımız kentsel dönüşüm uygulamaları da var. Sanayici kentsel dönüşüm uygulaması. TOKİ ile iş birliğiyle yaptığımız Türkiye'ye örnek bir kentsel dönüşüm alanı oldu. Türkiye'deki en büyük ve en modern kentsel dönüşüm örneği. Orası 6 bin konutla başladı. Şu anda 16 bin konuta çıktı.

Yorumlar 0 Yorum Var