Yüz binler, işgalci İsrail'in soykırımına dur demek ve Filistin'e destek için Atatürk Havalimanı'nda toplandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklama yaptı. Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

"Filistin davasına sahip çıktığınız, Gazzelilere umut olduğunuz için teşekkür ediyorum.

Coğrafyamızın semalarında, bayrağımızın ilelebet dalgalanması, ezanlarımızın kıyamete kadar okunması için emek veren, akıl ve alın teri döken herkese şükranlarımı sunuyorum.

Öyle büyük bir milletsiniz ki, bunu farklı bir şekilde ortaya koydunuz. Öyle büyük bir millet ve devletiz ki ne gücümüz, ne mücadelemiz sadece kendi sınırlarımızda kaimdir.

Bir zamanlar biz de millet hem nasıl milletmişiz, gelmişiz dünyaya millet, milliyet nedir öğretmişiz. Velhasıl, ufkumuzun uzandığı her yerde kalplerini ve gözlerini bize çevirmiş kardeşlerimizin dertleriyle dertlendiğimiz, yardım eli uzattığımız, gerektiğinde sınırlarımızı aştığımız gibi Gazze için de bugün olduğu gibi kıyamdayız.

"BİR ASIR ÖNCE GAZZE VATAN TOPRAKLARININ PARÇASIYDI"

Kırım'dan Karabağ'a, Bosna'dan Kerkük'e, Filistin'den Türkistan'a, Afganistan'dan Çeçenistan'a pek çok coğrafya için biz gözyaşı döktük. Ömrümüz boşuna geçmedi. Bugün birileri Gazze'yi uzakta, çok uzakta bizimle hiç alakası olmayan bir yer gibi görüyor hatta bunu açıkça söylüyor. Halbuki bir asır önce bu millet için bu ülke için Adana neyse Gazze de oydu. Tıpkı Mardin neyse Musul'un, Gaziantep neyse Halep'in o olduğu gibi Gazze de vatan topraklarının ayrılmaz sandığımız bir parçasıydı. Nereden nereye geldik? Çanakkale Şehitliği'ne yolunuz düştüğünde mezar taşlarının üzerindeki isimlere ve şehirlere iyi bakın. Orada Balıkesirliyle Şanlıurfalının olduğu gibi Gazzeliyle Üsküplünün yan yana yattığını göreceksiniz.

Bizi kanımız kadar, canımız kadar kendimizden olan tüm bu topraklardan ne yazık ki ayırdılar. Sadece fiziki olarak ayırmakla kalmadılar, zihnimizden ve kalbimizden sökmek için de her türlü fırıldağı çevirdiler. Milyonlarca insanımızın hayatını kaybettiği, milyonlarcasının evlerini bırakıp Anadolu'ya sığınmak zorunda kaldığı kara günlerden aldığımız dersleri asla unutmamalıyız. Filistinli kardeşlerimize destek için bir araya geldiğimiz bu toplantıda bir daha asla yeniden Gazzeler ortaya çıkmasına izin vermeme azmiyle ayrılmalıyız.

Türkiye tarihiyle, kültürüyle, coğrafyasıyla, medeniyetiyle büyük bir devlettir. Aynı zamanda Türkiye sahip olduğu tüm vasıflarından yana asla bitmeyecek büyük tehditlerin hedefinde bir ülkedir. Ülkemizin güneyinde, kuzeyinde, doğusunda, batısında ve hatta bunların ötesinde yaşanan hiçbir hadisenin, hiçbir krizin, kurulan hiçbir ittifakın Türkiye üzerine oynanan oyunlardan bağımsız olmadığını bilin.

Hamas terör örgütü değildir dedim ya, bundan İsrail çok rahatsız oluyor. Zaten başka bir şey beklemiyorduk. Bunu bildiğimiz için açık ve net olarak ifade ettik. İnşallah 'La galibe illallah' diyoruz. Biz buna iman ettik: Galip olan sadece Allah'tır.

Burada sadece Gazze'de yaşanan katliamı tevil etmekle kalmıyoruz. Kendi istiklalimizin ve istikbalimizin de müdafaasını yapıyoruz. Sultan Abdülhamid oralarla az mı haşır neşir oldu. İsrailli yöneticilerin en üst seviyede dile getirdiği kavramların altını kazıyın, hepsinin içinden ülkemiz topraklarını da kapsayan bir ihanet haritası çıkar. 1947'de Gazze, Filistin neydi, bugün ne? İsrail, sen buralara nasıl geldin, nasıl girdin? Sen bir işgalcisin. Sen bir örgütsün. Dolayısıyla Türk milleti bunu biliyor. Batı sana borçlu ama Türkiye'nin sana borcu yok. Onun için bu kadar rahat konuşuyoruz. Türkiye sana borçlu olmadığı için Erdoğan böyle konuşuyor. Ama ne yazık ki Batı'nın her ülkesi sana borçlu. Konuşamıyorlar. Seni ziyarete geliyorlar. Ziyarete gelerek senden adeta af diliyorlar. Bizim böyle bir derdimiz yok. Biz, mazlumlardan yanayız.

Zulüm karşısında her zaman mazlumun yanında yer almış bir milletiz. Karşımızda Kudüs işgal ettiğinde bu kutlu beldenin fatihlerinden Sultan Selahaddin'in türbesine gidip bin yıllık kinlerini kusanların siyaseti var. Karşımızda son iki asırdır bizi siyasi, coğrafi, sosyal, ekonomik olarak adeta dilim dilim doğrayanların kapanmamış hesapları var. Bu basit gerçeği, gafletten anlamayarak veya ihanetle örtmeye kalkarak gavurun kılıcını çalanların hakikatleri ters yüz etmesine izin vermeyeceğiz.

"LİBYA'DA NEYSEK ORTA DOĞU'DA OYUZ"

Dün Ukrayna-Rusya savaşında katledilen siviller için timsah gözyaşı dökenler bugün binlerce masum çocuğun ölümünü sessizce izliyor. Ukrayna'da ölenler için gözyaşı döktünüz de Gazze'de ölen bu yavrular için niçin sesiniz çıkmıyor?

Ey Batı, size sesleniyorum: Siz, yeniden bir hilal-haçlı mücadelesi mi estirmek istiyorsunuz? Eğer böyle bir gayretin içindeyseniz biliniz ki bu millet ölmedi. Bu millet dimdik ayakta. Ve yine aynı şekilde aynı kararlılıkla Libya'da neysek Karabağ'da neysek bilesiniz ki Orta Doğu'da da oyuz.

"BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ!"

Bilhassa son 10 yıldır terörle mücadelede ne yaptıysak bunlara rağmen gerçekleştirdik. İnşallah bundan sonra da bir gece ansızın gelebiliriz şiarıyla kendi çizdiğimiz yolda ilerlemeyi sürdüreceğiz. Milletimizle beraber bu yolda yürümeye her an hazırız. Bu millet yeni destanlar yazmaya Allah'ın izniyle hazırdır.

Gazze'deki katliamın en büyük sorumlusu Batı'dır. Hiçbir oyunun sonsuza kadar sürmeyeceği gibi Batı'nın sinsi ve kirliği taktiği de artık deşifre olmuştur. Biz, Irak ve Suriye'nin kuzeyinde karşımıza çıkartılan ciğeri beş para etmez teröristlerin gerisinde kimlerin olduğunu gayet iyi biliyoruz. PKK'nın, YPG'nin, FETÖ'nün arkasında kimler var?

Lafa gelince insan hakları savunucusu kurum ve kişilerin gerçekte hangi gerekçelerle ülkemizin ayağına çelme takmaya çalıştığını çok iyi biliyoruz.

"İSRAİL'İ SAVAŞ SUÇLUSU OLARAK TANITACAĞIZ"

Batı dünyası Gazze'deki kadın, çocuk, masum katliamını meşrulaştırmak için siyasetçisinden medyasına seferber oldu. İsrail, 22 gündür açıkça savaş suçu işliyor. İsrail, biz de seni savaş suçlusu olarak dünyaya ilan edeceğiz. Bunun hazırlığı içindeyiz. Bunun çalışmasını yapıyoruz ve savaş suçlusu olarak İsrail'i dünyaya tanıtacağız.

İsrail'in 7 Ekim'de başlattığı saldırılardan bu yana şehit çocukların sayısı 3 bin 600'ü, şehitlerin tamamının sayısı 7 bin 700'ü buldu. Şehit olanların arasında 500 sağlık çalışanı, 25 gazeteci, 38 Birleşmiş Milletler görevlisi de var.

Pazar yerleri, okullar, ayakta kalan her türlü bina bu barbarlığın hedefidir. 30 bin bina, 200 bini aşkın konut yerle yeksan oldu. Neredeyse hiçbir Gazzelinin başını sokacak evi kalmadı. Elektrik, su, kanalizasyon altyapısı zaten tümüyle imha edildi. Dışarıdan yardıma izin verilmediği için elektrikten gıdaya, sağlık ve temizlik malzemesine kadar ihtiyaçlar karşılanamadı. Tüm vahim tabloya rağmen Gazze halkının sergilediği vakur ve inançsız duruş tarihe direniş destanı olarak yazılacaktır. İman ve azim öyle bir haslettir ki atalarımızın deyimiyle tekeden süt çıkartır. "

KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da mitinge katılıyor.

MİTİNG ALANI DOLDU

Atatürk Havalimanı'ndaki mitinge katılmak için kentin dört bir yanından gelen çok sayıda vatandaş, oluşturulan kontrol noktalarından geçerek alanı doldurdu.

Genç yaşlı binlerce kişi, miting alanına kurulan dev sahnenin önünde toplandı. Sivil toplum kuruluşları üyeleri de gruplar halinde miting alanına geldi.

Bazı vatandaşların çocuklarıyla katıldığı mitinge, engellilerin de tekerlekli sandalyeleriyle geldiği görüldü.

Katılımcılardan bazıları "Hepimiz Filistinliyiz" yazılı bantları kafalarına takarken, kimi vatandaşlar da çeşitli dillerde "Katliam bitsin, çocuklar ölmesin" ve "Filistinli çocukların sesi ol" yazılı dövizler taşıdı.

Miting alanında bekleyen bazı vatandaşlar, öğle namazını burada kıldı. Alanda, engelliler için de özel bir bölüm oluşturuldu.

İSRAİL ALEYHİNE SLOGAN

Sabahtan itibaren alanda yerlerini alan katılımcılar, yanlarında getirdikleri büyüklü küçüklü Türk ve Filistin bayraklarını sallarken, zaman zaman da İsrail aleyhine slogan atıyor.

Miting programının başlamasıyla sanatçı Resul Aydemir sahne aldı. Kudüs ve Mescid-i Aksa ile ilgili eserlerini seslendiren Aydemir, Filistinliler için de dua etti. Katılımcılar da seslendirilen eserlere eşlik etti.

Aydemir'in ardından sanatçı Maher Zain, boyunlarında Filistin bayrağı renklerinin olduğu atkılar bulunan çocuklarla platforma çıkarak sahne aldı.

Sahnenin her iki yanındaki led ekranlara "#United4Palestin" yazısı ile Türk ve Filistin bayrakları yansıtılıyor. Alandaki diğer led ekranlarda ise Mescid-i Aksa'nın fotoğrafları gösteriliyor.

GRUPLAR HALİNDE ALANA GİRİŞLER SÜRÜYOR

Miting bir yandan sahne etkinlikleriyle sürerken bir yandan da vatandaşların yoğun şekilde Atatürk Havalimanı'na gelişleri devam ediyor.

Vatandaşların mitinge katılımı nedeniyle Atatürk Havalimanı çevresindeki yollarda trafik yoğunluğu oluştu.

Miting alanına otomobilleriyle ulaşmak isteyenler, Basın Ekspres Yolu'nda yoğunluğa neden oldu. Vatandaşların araçlarına Türk ve Filistin bayrakları taktıkları görüldü.

Program saatinin yaklaşmasıyla M1A Yenikapı-Atatürk Havalimanı Metro Hattı seferlerinde de yoğunluk yaşanıyor. Atatürk Havalimanı durağında inen vatandaşlar, kalabalık gruplar halinde yürüyerek miting alanına ulaşmaya çalışıyor. İstasyondaki güvenlik görevlileri de megafonlarla yaptıkları anonslarla katılımcıları yönlendiriyor.

Vatandaşların miting alanına ulaşması için kentin 39 ilçesinden kaldırılan otobüsler de yoğun şekilde alana giriş yapıyor.

Öte yandan, AK Parti Kadıköy İlçe Başkanlığının organizasyonunda ilçedeki 21 mahalleden 73 otobüs ve minibüs, miting alanına hareket etti.

Yorumlar 0 Yorum Var