Kanadalı Global News'ten skandal! Zahraa Al-Akhrass'ı hem kovdular hem de susması için para teklif ettiler

Kanada'nın Global News gazetesi kurumdaki tek Filistinli gazeteci çalışanı Zahraa Al-Akhrass'ı yaptığı Filistin paylaşımları nedeniyle kovdu. Kanadalı medya şirketi doğum iznindeyken kovduğu Al-Akhrass'a sessiz kalması için para teklifi de yaptı.

Zulme sessiz kalmadığı ve Gazze'deki soykırımı paylaştığı için kovulan Zahraa Al-Akhrass kovulma hikayesini ve karşılaştığı yaşadığı insanlık dışı muameleyi sosyal medyadan paylaştı.

"DURUŞUMUN ONLAR İÇİN BİR ANLAM İFADE EDECEĞİNİ SANMIŞTIM"

Filistinlilerin sesini duyurduğu için kovulan ne ilk ne de son gazeteci olduğunu söyleyen Zahraa Al-Akhrass batı medyasının Müslümanlara karşı bakışını ve kovulma hikayesini şu sözlerle aktardı;

Filistinlileri destekleyici paylaşımlar yaptığım için Global News'ten kovuldum. Global News'te çalışan tek Filistinli gazeteci olduğum için böyle bir zamanda benim duruşumun onlar için bir anlam ifade edeceğini düşünmüştüm, fakat yanılmışım.

DERHAL PAYLAŞIMLARI SİL BASKISI

17 Ekim'de el-Ehli Baptist Hastanesi'nde 500'ü bulan can kaybını konuşulurken Global News'te konuştuğum üst düzey kıdemli bir yönetici tarafından paylaşımlarımdan dolayı kovulduğumu öğrendim. Ne tek kelime anlayış gösteren bir ifade ne de soykırım yaşayan bir topluluğun üyesi olarak hislerime karşı insani bir hassasiyet. Benden bugüne kadar #FreePalestine #GazaGenocide #GazzeUnderAttack etiketiyle yaptığım bütün paylaşımları silmemi istediler. Dediler ki; Senin paylaşımın seni dengesiz gösteriyor. Sorunun benim inancımdan olduğunu benim insanlarımın katledilmesine karşı fikirlerimi ifade etmem olduğu söylendi. Global News benden açıkça - Şu görüntülere bakın -  katliamdan, kendimi, kimliğimi soyutlamamı ve susmamı istedi. Bu etik mi, ahlaki mi, İnsani mi, kapsayıcı mı... Bilmiyorum! Beni kovmalarının ikinci sebebi ise şu; Bu durumu inceleyen bir çalışandan -adına Kay diyelim - gelen bir e-posta. Açıkçası çok saygısızca buldum.

FİLİSTİNLİLERİN KİMSEYİ RAHATSIZ ETMEDEN ÖLMELERİNİ İSTİYORLAR

Bu kurumun Filistinli bir çalışanı olarak kurumsal olarak tek kelime anlayış ve empati ifade eden bir söz söylenmedi. Tersine bu süreçte devamlı bana sosyal medya ilkelerinden dem vurdular. Paylaşımları iptal etmemi istediler. Kay'e cevabımda Shaun King'in paylaşımının ekran görüntüsünü de koydum Kay'e dedim ki; Bu ölü Gazzeli bebek benim ve Filistin halkının tam 75 yıllık gerçeği. İnsanlardan bu gerçeğe, bu zulme karşı bir nebze olsun anlayış göstermesini ümit ettim.  E-postada ise Kay tam tersine rahatsız edici görüntüler göndermemin ona saygısızlık olduğunu yazdı. Daha da ötesi... Şirkette konuştuğum herkes e-postada gönderdiğim görüntülerden dolayı bana ateş püskürdü. Benim sendika temsilcim bile kendi gerçeğimi paylaştığım için beni haksız buldu. Allah aşkına biz (Filistinliler) hiç kale alınıyor muyuz? Kurumda bir kişi dahi bu zulmü kabul edip bana yaklaşmadı. Burada Filistinlilerin diğerlerini rahatsız etmeden acısını sessiz bir şekilde çekip sessizce ölmeleri bekleniyor. Burada bir hakkımız yok.

HİÇ PİŞMAN DEĞİLİM

Konu beni susturmaları değil. Konu bu zulmü medyada duyuran benim ve benim gibi insanları susturulması. Hiç pişmanlığım yok. Filistinli hakkında konuşup da kovulan ne ilk ne de son gazeteciyim. Soykırımı benim gözümden görüp de susmak bazı standartlara göre "dengesiz" olabilir fakat ahlaki değil. Kendi insanlarım öldürülürken bana sus diyen bir politika ahlaki değil. Bu zulme şahit olurken sessiz kalmam imkânsız.

SESSİZ KALMAM İÇİN PARA TEKLİF ETTİLER

Son olarak ve en önemlisi; Şirket benim işime bir sebep isnat ederek son vermesine rağmen yani bana yasal olarak tazminat verme zorunluluğu yok. Tam tersine bana hatırı sayılır bir para teklif ettiler sessiz kalmayı kabul etmem şartıyla. Eğer şirket beni suçlu görüp çıkardıysa neden para teklif etsin ki...