Özel bir bankanın müdüresi olan Seçil Erzan, iş insanları ve futbolculardan sözde getirisi yüksek bir fon olduğunu iddia ederek yüklü miktarda paralar toplamıştı. Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı Avukat Ömer Faruk Alimoğlu ise bu dolandırıcılık sarmalını Haber7 muhabiri Yavuz Selvi'ye değerlendirdi.

Hukukçular Derneği Başkan Yardımcısı Avukat Ömer Faruk Alimoğlu  şunları söyledi:

Seçil Erzan isimli özel bir bankada şube müdürü olarak çalışan bir şahsın bankada bulunan gizli bir fon iddiasıyla tanınmış futbolcu ve iş adamlarından para topladığı ve halihazırdaki reel piyasa dışında daha fazla yüksek getiri beklentisiyle bu kişi ve şahısları bu fona dahil ettiği ve süreç içerisinde böyle bir fon olmamasından dolayı sistemin kendini koruyabilmek adına bir ponzi sistemine dönüştüğü, yeni yatırımcıların yatırdığı paraların daha önceki şahısların ödedikleri miktara binaen alması gereken faiz oranlarını kapatmak için ya da işte gelirlerin getirilerin alınması için kullanıldığını öğrendik. 
Şahısların şikayetçi olması sonucunda bu ortaya çıktı. Çünkü bir süre sonra sisteme en son dahil olan katılımcılar faiz getirisi alamamaya başlıyorlar. Ve bunun üzerine de bu süreç bir yerde bir yerden sonra yeni katılımcı olmamasından dolayı tıkandığı için mecburen süreç yargıya yansıyor. Şu ana kadar bizim bildiğimiz genel tablo bu. 

"BANKACILIK SİSTEMİNDE ELDEN PARA VERMEK GİBİ BİR DURUM OLAMAZ"

Bir kere bankacılık sisteminde elden para vermek gibi bir durum söz konusu değil. Biliyorsunuz bankaya gittiğiniz takdirde herhangi bir para yatırma ya da para gönderme yaptırırsanız bunun her zaman bir evrakı olur. Normal şartlar altında bu alıştırdık bir uygulama değil. Ancak burada 'elden para verilmesi aslında bir hukuki sorumluluk doğuruyor mu?' nezdinde asıl tartışılması gereken konu o. Zaten halihazırdaki yargılama süreci de burada tıkanıyor. Eee şu an bir ceza yargılaması var.Bu ceza yargılamasında Seçil Erzan'ın  parayı zimmetine mi geçirdiği yoksa alelade bir güveni kötüye kullanma suçu mu olduğu tartışması var.Bu tartışmanın olmasının sebebi de zimmette siz bankacılık faaliyetleri içerisinde bir çalışanın suç işlemesi durumunda bu suç gündeme getirebiliyorsunuz. Güveni kötüye kullanmada da sizin burada halihazırda bankayla olan bağlantınız kesiliyor, daha şahsi hale geliyor.

BANKANIN HUKUKİ SORUMLULUĞU VAR MI?

 Dolayısıyla burada bu tartışmanın gideceği nokta ceza yargılamasından sonra tazminat ya da bankanın sorumluluğu olup olmadığı noktasında toplancak. Dolayısıyla da şöyle bağlayabiliriz bunu. Evet elden bir ödeme yapmak gibi bankacılık uygulamasında bir sistem yok. Ancak siz bir bankacılık sistemi adı altında ve bankacılığın o özel bankanın kurumsal kimliğini kullanarak adeta bankaymışcasına bunu yapıyorsanız ve bunu yapmaya devam ederken herhangi bir problem uzun zamandır çıkmıyorsa ve bunlar da sizin müşterilerinizse acaba burada bir banka hukuku sorumluluğu var mı? Orası bir tartışma konusu olacak.

Şimdi bu işin artık tazminat sorumluluğuna giren kısmı aslında. Sizin sormak istediğiniz burada bankanın süreç içerisinde bu paraları mağdurlara ödeme gibi bir ihtimali olabilir mi? Bu çünkü sizin sorunuzun öteki aşaması bu.  Ceza yargılamasının sonucunda gene mahkemenin nasıl değerlendirdiğine bağlı olarak da muhtemelen hukuk yargılaması. Her ne kadar verilen kararlar birbirine bağlanmasa bile etkilenecektir diye düşünüyorum. Ancak şöyle bir durum var. Şimdi banka  sorumluluğu olması için sadece kusurunun olması bazen yeterli değil. Bankalar halihazırda özel kanunla kuruldukları için  özel sorumluluk alanları bulunduğu için normal insanlardan ve tüzel kişilerden farklı rejimlere tabi oluyorlar.

Dolayısıyla bankaların objektif özen yükümlülüğü adı altında bizim hukukta kullandığımız bir terim var.  Kusursuz olsalar dahi süreç içerisinde sorumlulukları oluşabiliyor. Sorumlulukları gündeme gelebiliyor. Nitekim buradaki tartışma da halihazırda şuna dönüyor. Seçil Erzan'ın biliyorsunuz mahkemede verdiği ifadeler var. "İşte banka diyor biliyordu süreci ve devamında da bana baskı yaptılar. Bu zimmet olmasın. Güveni kötüye kullanma suçuna girsin. Işte sen bankanın ismini buradan çıkar" şeklinde. Aslında bunların tamamı tazminat bankaya yıkmaya yönelik.

 Ben mağdur olsaydım eğer ve o bankanın kurumsal kimliğine güvenerek bu işlemi yapıyor olsaydım bankaya da gitmeyi düşünürdüm. Dolayısıyla burada tahsilat kabiliyeti anlamında banka her zaman ödeme güçleri olduğunu düşünürsek bankaların sorumluluğu gündeme gelebilir. Burada Seçil Erzan'ın kendi şahsi bir suçu kendi şahsi eylemi olarak değerlendirilse dahi bu Seçil Erzan'ın giriştiği hareketler bankanın kurumsal kimliğine de izafe edilebilir. Bunu süreç maalesef gösterecek. Şu an için bir şey söylemek doğru değil.

KİŞİYE ÖZEL BİR FON OLABİLİR Mİ?

 "Fatih Terim fonu" tarzında bir fon yok. Normal şartlar altında. Bu bir gizli fon.  Olduğu iddia edilen aslında da fon olmayan bir yapı bir sistem. Ancak kişiye özel meslek gruplarına özel ya da belli başlı şirketlere özel fonlar kurulabiliyor. Burada siz gidiyorsunuz SPK'ya eğer  belli bir miktarda yatırıma ihtiyacınız varsa ve mali gücünüz varsa başvuruyorsunuz. "Ben uzun dönem bunu değerlendirmek istiyorum" diyorsunuz. Kişiye özel gruplara özel fon kurulması için başvurabiliyorsunuz. SPK'nın onayından sonra da bu fon gündeme gelebiliyor. Bu fonların özelliği şu oluyor. Kişiye özel ya da bir gruba özel fon olduğu için bunlar halka açık olmuyorlar. Kişiye ya da bir gruba özel fon kurulabiliyor mu? Evet kurulabiliyor. Ama bu fonun kurulabilmesi için belli başlı prosedürler ve onay süreçleri var. Dolayısıyla bunlar da öyle ya da böyle kamuya akredite oluyor. Ve bankacılık sisteminde bunun hesap bağlamında karşılıkları var. Örneğin siz kişiye özel bir fon kurmuş olursanız muhtemelen bunu bankacılık hesaplarınızda artık nereye pota edildiyse, hangi bankaya pota edildiyse görebiliyor olmanız lazım. Ancak buradaki durumda bir fon var. Fon olduğu iddia ediliyor. Ancak bankacılık görüntüleme sistemi içerisinde bunun bir karşılığı yok. Siz mobil bankacılık, uygulamanıza girdiğiniz zaman bu fonu göremiyorsunuz. Oysa sorunuzun cevabı kişiye özel, gruplara özel fon kurulabiliyor mu? Evet, kurulabiliyor. Ancak bunun bir akreditasyonu gerekiyor. Maalesef halihazırdaki durumda da bir aktif basın söz konusu değil anladığımız kadarıyla. 

Yorumlar 55 Yorum Var
  • Bay dogru 10.12.2023 13:51
    Yürüyüşünde söylemlerinden kibir akanlar xelil ve rezil oldu. Nasıl insan içine çıkarlar bilmem.
  • Morelli 09.12.2023 22:59
    Daha bu gorunen daha gormediklerimiz bundan binkat daha fazla devlet yeniden butun futbolculari santcilari fenomenleri arastirmali devlete bir kurus vergi vermeden zengin oluyorlar varmi boyle bir ulke topluma ornek gosterip yer altindan zengin oluyor bunlar hepsi naylon fatura yapiyor
  • Timur 02.12.2023 10:22
    Vergi kaçıranları koruyan birileri var.
  • Dsa 02.12.2023 10:15
    Yasal faizin üstünde çok fazla faiz tefecilige girmiyor mu?Avukat bey bunu cevapla.
  • Zazaki 02.12.2023 10:07
    Vergi kaçırmadan neden işlem yapılmıyor?
Daha fazla yorum görüntüle