Eğlenceli bir aktivite olan oyunlar zamanla bağımlılığa dönüşüyor. Başarı, rekabet gibi faktörler dopamin salgılayarak oyuncuyu hazza eriştiriyor. Oyun oynamayan çocuk veya yetişkin duygusal gerginlik, fiziksel refahda bozulma, anksiyete ve duygusal kontrol eksikliği hissediyor. Zamanla tepkiler iyice değişiyor ve kişi gerçek hayattan koparak kendisini izole ediyor.
Geçtiğimiz günlerde Kayseri'de bir oyun nedeniyle bir çocuk başka bir çocuğun ölümüne neden olmuştu. Araştırmacı-Yazar Said Ercan "bu bağımlılığın önüne geçmezsek ve kendi yerli-milli oyunlarımızı üretmezsek ilerleyen zamanlarda kitlesel ölümler yaşanabilir." diyor.
Peki hoşgörüsüyle ve sevgisiyle bilinen bir millet olarak nerede hata yaptık da bu noktaya geldik?
Sümeyye Palta'nın hazırladığı ve Ekrem Balaban'ın kurguladığı Perspektif'in bu bölümünde oyun bağımlılığı nedeniyle adeta bir canavara dönüşen çocuk ve gençlerin yaşamlarına ışık tuttuk.