Elbette bu mücadelede yeteri kadar başarılı olamadığımız hususlar vardır. İlham kaynağını kendi toplumunda, kendi değerlerinde, kendi geçmişinde aramak yerine gözü hep dışarıda olanlara diyecek bir şeyimiz yok. Batı karşısında mahcup, kendi toplumuna karşı mağrur bu kesimlerden objektif bir değerlendirme, milli bir duruş zaten beklemiyoruz.

Bununla birlikte de şu gerçeğin kabul edilmesi gerekir. Türkiye, cumhuriyet tarihinin en önemli demokrasi ve kalkınma atılımlarını hayata geçirirken medeniyet ve tarih mirasına da en önemli yatırımları yaptığı dönemi hamdolsun bizimle yaşamıştır. Anadolu'nun tamamında milattan önceki asırlardan başlayarak bu topraklarda varlık göstermiş toplumların, devletlerin, medeniyetlerin hepsinin izlerini ortaya çıkarmanın ve yaşatmanın gayreti içinde olduk.

Fikrine, zikrine, meşrebine bakmaksızın kendini kültür ve sanatın hangi alanında olursa olsun ifade etmek isteyenlerin önünü açtık. Bilhassa gençlerimizin bize ne kadar farklı gelirse gelsin bu yöndeki gayretlerini takdir ettik, teşvik ettik. Küreselleşen dünyanın yerel renklerin ve üretimlerin üzerinde yükseldiği gerçeğini unutmadan vatandaşlarımızın kendi toplumuyla birlikte tüm insanlığı kucaklama çabalarına destek verdik.

Yorumlar 0 Yorum Var