Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şair Yazar Mehmet Çelik, Hazreti Mevlana’nın asırlardır önemini koruyan Mesnevi’sini günümüz Türkçesiyle manzum bir şekilde kaleme aldı.

Mesnevi’nin manzum tercümesinin olması ayrı bir öneme sahip. Bilindiği gibi, nesir şekilde yayınlar oldukça fazlayken manzum tercüme yok denecek kadar az.

Çelik, günde 16 saatlik çalışmayla 26 ayını verdiği çalışmasını Haber7’den İbrahim Can’a anlattı.

“LİSEYE GİDEN KIZIM DA OKUSUN DİYE…”

Nesrin okunuşunun zorluğuna işaret eden Çelik, neden böyle bir tercümeye karar verdiği sorusuna, “Liseye giden kızım da okuyabilsin diye böyle bir yol seçtim” cevabını verdi. Çelik, şunları da söyledi:

“Herkesin yaptığı çalışmalar saygıdeğerdir. Mesnevi, yüzyılların birikimi bir kitap. Şiirsel olarak çalışmaya şunun için gayret ettim: Hazreti Mevlana'nın şiir kalıbıyla söyledikleri nesre çevrildiğinde çoğu zaman anlamı doğru olsa bile ritmini, özünü kaybediyor.

Yeni neslin anlaması için Arapça-Farsça kelimeleri kullanmamaya dikkat ettim. Bu neslin diliyle çevirmeye çalıştım.

Her şeyi her dilde söylemek mümkündür. Türkçenin imkanlarının çok olduğunu ve Türkçeyle birçok şey yapılabileceğine inanıyorum. O günün manasını neşvesiyle söylemek zor da olsa mümkün.”

Mevlana ve Mesnevi’sinin çok kötü tüketildiğini vurgulayan Çelik, Mevlana’ya atfedilen sözlerin de onun büyüklüğünü gösterdiğini söyledi.

MEVLANA ASLINDA RUBAB ÇALIYORDU

Bu çalışmasında ilk kez rastladığı bilgileri de aktaran Çelik, “Daha önceki tercümelerde herkesin gözden kaçan bir şey olur. 24 musiki makamından bahsediliyor. Müzikolog arkadaşla konuştum, ilk defa duyduk dedi. Hep neyle anılan Hazreti Mevlana'nın rubab çaldığını öğrenmek de enteresan oldu benim için” diye konuştu.

Yorumlar 1 Yorum Var
  • Hamza canşi 23.12.2024 08:59
    Hocama çok teşekkür ederim. Önemli bir hizmet.