Haber7-ÖZEL
18 Mart'ta Kazakistan ve Türkiye heyetleri, Hazar Denizi'nde güvenliğin sağlanması alanında işbirliği konularını ele aldı. Kazakistan Acil Durumlar Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Bakan Çingis Arinov, başkent Astana'da Milli Savunma Bakan Yardımcısı Bilal Durdalı başkanlığındaki Türk heyeti ile görüştü.
Haber7 Güvenlik Analisti Dr. Eray Güçlüer, Türkiye ve Kazakistan'ın Hazar Denizi için yaptığı bu girişimleri ve sonraki süreçte bölgede yaşanabilecek durumları muhabirimiz Müge Çakmak'a anlattı. Hazar Denizi'nde asıl problem çıkaranın İran olduğunu söyleyen Güçlüer "Rusya'nın da etkisiyle Hazar'daki deniz yetki alanlarının paylaşılması konusu halledildi." dedi.
KAZAKİSTAN'DAKİ FETÖ HAREKETİYDİ
Hazar Denizi'nin güvenliği konusunda Türkiye'nin görüşmelerinden ziyade Kazakistan'ın güvenliği açısından bu görüşmelerin değerlendirilmesi gerektiğini belirten belirten Güçlüer, "Türkiye'nin Hazar'da kıyısı yok ama bizim kardeş ülkemiz Azerbaycan çok önemli bir yere sahip. Kazakistan da aynı şekilde. Aslında Azerbaycan ve Kazakistan üzerinden Türkiye'nin kafkaslardaki etkisini konuşmamız lazım. Kazakistan'da bir takım olaylar oldu 2 yıl önce. Bunun bastırılmasında mevcut Kazak hükümetinin süreci yönetmesine Türkiye ve MİT'in çok büyük katkısı oldu. Oradakide aslında bir FETÖ hareketiydi. Geçmiş gün artık bunlar açığa çıktı. ABD destekli bir FETÖ hareketiydi." şeklinde konuştu.
TÜRK DEVLETLER TEŞKİLATI'NIN ALT YAPISI OLUŞUYOR
Güçlüer, Azerbaycan'dan sonra Türkiye'nin Kazakistan'la önemli ilişkiler geliştirmeye başladığını ifade ederek Türkiye'nin Kazakistan'da bir SİHA fabrikasını inşa sürecinde olduğunu Azerbaycan'la ise KAAN savaş uçağı projesinde ortak olduğunu belirtti. Türkiye'nin bu ülkelerle ilişkisinin önemini değerlendiren Güçlüer, Türk Devletler Teşkilatı'nın politik, askeri ve ekonomik alt yapısının bu vesilelerle oluşmaya başladığını söyledi.
Türkiye'nin Kafkaslardaki ülkelerle başlattığı girişimlerin bir 'güç birliği' anlamına geldiğini ifade eden Güçlüer, "Aslında bu da bölgede ABD başta olmak üzere ayrışma ve çatışma isteyen emperyalist güçlerin işine gelmiyor. Ama artık öyle bir noktaya geldi ki Türkiye'nin bu gücünü kırabilmeleri mümkün değil. Oradaki kardeş Türk halkları, Türk devletleri de Türkiye ile gerçekten çok samimi ve çok güzel ilişki içerisindeler. Karşılıklı olarak kazan kazan çerçevesinde. Dolayısıyla bu olaya sadece Hazar'ın güvenliği değil, daha stratejik bakmak lazım. Büyük resmi okumak lazım." dedi.
ÇOK STRATEJİK HAMLELER YAPILIYOR
Büyük resimdeki bir konuya daha değinen Güçlüer şu sözleri sarf etti;
Çin'in Orta kuşak projesi Kazakistan'dan geçiyor. Kazakistan, Hazar Denizi, Azerbaycan, Türkiye hattından geçiyor. Zenzegur koridoru o yüzden önemli. Çin'in Avrupa'ya ulaşan en kısa yolu ama aynı zamanda Kafkaslar'daki doğal kaynağın Tüketici ülkelere ulaştırılmasında Türkiye ile bağlantının sağlanması bakımından da çok çok önemli. Dolayısıyla çok stratejik hamleler yapılıyor bu anlamda. Ama öncelik tabi bölgede güvenliğin sağlanması.
TÜRK DEVLET AKLINI TEBRİK ETMEK GEREKİR
Dünyanın yeni bir dünya savaşına sürüklendiğini söyleyen Güçlüer, Avrupa, Ortadoğu, Afrika ve Asya'nın büyük bir mücadele ortamına yürüdüğünü bütün olup bitenin ortasında ise Kafkaslar'ın kaldığını ifade etti. "Cumhurbaşkanı Erdoğan başta olmak üzere Türk devlet aklını tebrik etmek gerekir" diyen Güçlüer, "Anladığımız kadarıyla Kafkaslar, Türkiye ile birlikte savaşa girmeyecek. Bu 3. küresel savaşta yer almayacak. Yani 3. küresel savaş sonrası ortaya çıkacak küresel düzende Türk devletleri başat aktör olacak. Bu da bunun işareti, bu da stratejik planın nihai hedefidir."