Anadolu Alimler Birliği, pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'ne ilişkin, "Milli ve manevi hassasiyet sahibi tüm kardeşlerimize tüm samimiyetimizle sesleniyoruz, bu dönemde partilerinizi değil ümmetin ve milletin geleceğini düşünmeniz dinen her birinize farz olan bir husustur." açıklamasında bulundu.
Birlikten yapılan yazılı açıklamada, 31 Mart'ın sadece yerel seçim olarak algılanmaması gerektiği, bunun, özelde 2028'deki genel seçimler, genelde ise Türkiye'nin İslami kimliği, ruhu ve kaderini belirleyecek çok kritik bir seçim olduğu ifade edildi.
Tarihi bir karar anının, kritik zamanların arifesinde olunduğu vurgulanan açıklamada, "Bu ülkenin İslami kesimleri, vakıfları, cemaatleri, alimleri ve manevi derdi davası olan herkes, ilerde bedeli bu ülkeye ve İslam dünyasına çok ağır olacak çok büyük bir imtihanla ve yol ayrımı ile karşı karşıyalar." değerlendirmesinde bulunuldu.
İSTANBUL AÇIKLAMASI
Açıklamada, özellikle İstanbul ve büyükşehirler üzerinde "çok tehlikeli, ayartıcı ve sinsi" bir projeyle karşı karşıya olunduğu belirtilerek, "Milli ve manevi hassasiyet sahibi tüm kardeşlerimize tüm samimiyetimizle sesleniyoruz, bu dönemde partilerinizi değil ümmetin ve milletin geleceğini düşünmeniz dinen her birinize farz olan bir husustur." ifadeleri kullanıldı.
CUMHUR İTTİFAKI VE ERDOĞAN'A DESTEK ÇAĞRISI
Milletin evlatlarına geçmişte yapılan büyük zulümlerin unutulmaması, AK Parti döneminde elde edilen tüm manevi ve milli kazanımların kaybedilmemesi gerektiği aktarılan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Hem inancımızı anlatan akaid ilmi ve hem de fıkıh ilmi açısından değerlendirdiğimizde tüm ilmi müktesebatımız amasız ve fakatsız Cumhur İttifakı'na ve Reis-i Cumhurumuza destek vermeyi, birleşmeyi ve dağılmamayı hepimize dinen bir vecibe kılmaktadır. Milletin maneviyatına düşman olanları sevindirecek veya onların menfaatine uygun en küçük bir ayrılık sadece haram değil, aynı zamanda vebali dünya var oldukça devam edecek bir cürümdür. Anadolu Alimler Birliği olarak tüm kardeşlerimize, memleketimizin aziz evlatlarına basiretli karar vermelerini, tefrikanın kalıcı azabına kapı açmamalarını hatırlatırız.