Filistinliler, bir asra varan süredir zulüm altında yaşıyor. Dönem dönem katliamlara varan zulüm, 7 Ekim'den bu yana tarihte benzeri görülmemiş bir soykırıma dönüştü.
Filistinli makamlar, Nekbe'den bu yana 134 bin Filistinli ve Arap'ın şehit edildiğini açıkladı. 7 Ekim'den bu yana ise şehit edilen Filistinli sayısı 35 bini geçti. Bunlardan en az 14 bin 944'ü çocuk...
İslam aleminin sessizliği karşısında, soykırıma karşı Batı'dan daha ciddi tepkiler yükseliyor. Amerika'da üniversite öğrencileri profesörleriyle kol kola yürüyüş düzenliyor, Avrupa'da da vatandaşlar kilometreleri bulan insan kalabalığıyla İsrail'e tepki gösteriyor.
İsrail, işgalin "devletleştirildiği" 1948'den beri ilk kez yargılanıyor. Bu da, Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda açtığı davayla oldu.
Başta ABD olmak üzere birçok devleti arkasına alan İsrail, her gün çocukları katlediyor, hastane bombalıyor, okulları vuruyor; Mescid-i Aksa'yı yıkmak istediklerini de hiç çekinmeden dile getirebiliyor.
Peki, İslam alemi bu soykırım suçlarına neden bu kadar sessiz kaldı? Toplum olarak biz nerede yanlış yapıyoruz, kendimizle nasıl yüzleşeceğiz? İsrail'in vadedilmiş toprakları ele geçirme planı işliyor mu? Hangi devletler, hangi çıkarlar uğruna İsrail'i destekliyor? Mescid-i Aksa'yı bekleyen akıbet nedir?
Tüm bu önemli soruları Araştırmacı-Yazar Hayati Sır'a sorduk.